Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının işe iade başvurusunu süresi içinde Noter kanalıyla yaptığı, davalı şirketin adresinin işe iade karar başlığında yazılı olmadığı, davacının 27/04/2018 tarihinde davalı şirketin Ankara adresine işe başlama talebine ilişkin ihtarname gönderdiği, 28/04/2018 tarihinde tebligatın iade edildiği, 25/05/2018 tarihinde davalının İstanbul adresine tebliğ edilmesinin talep edildiği, işe iade başvurusunun 28/05/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, işe iade dosyasında verilen adres değişikliğine ilişkin yazının davacıya tebliğ edilmediği, ayrıca işe iade karar başlığında da davalının adresinin yazılı olmadığı, davalının adres değişikliği sebebiyle tebliğ yapılmamasının davacının hakdüşürücü süreyi kaçırması sonucunu doğurmayacağı, davacının yasal 10 işgünlük sürede işe başlama iradesini ortaya koyduğu, süresinde işverene başvurusu üzerine işe başlatılmayan davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine hak kazandığı anlaşılmıştır....

Davacının işe iade başvurusunu süresi içinde Noter kanalıyla yaptığı, davalı şirketin adresinin işe iade karar başlığında yazılı olmadığı, davacının 27/04/2018 tarihinde davalı şirketin Ankara adresine işe başlama talebine ilişkin ihtarname gönderdiği, 28/04/2018 tarihinde tebligatın iade edildiği, 25/05/2018 tarihinde davalının İstanbul adresine tebliğ edilmesinin talep edildiği, işe iade başvurusunun 28/05/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, işe iade dosyasında verilen adres değişikliğine ilişkin yazının davacıya tebliğ edilmediği, ayrıca işe iade karar başlığında da davalının adresinin yazılı olmadığı, davalının adres değişikliği sebebiyle tebliğ yapılmamasının davacının hakdüşürücü süreyi kaçırması sonucunu doğurmayacağı, davacının yasal 10 işgünlük sürede işe başlama iradesini ortaya koyduğu, süresinde işverene başvurusu üzerine işe başlatılmayan davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine hak kazandığı anlaşılmıştır....

İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 ... günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen ... güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir....

    Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde ; İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 Sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işe iade başvurusunda samimi olup olmadığı noktasındadır....

    İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

      İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.). İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir....

        İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

          Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyiniyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

            Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacının işe iade talebi kabul edilmiş olmasına rağmen davacının hiçbir haklı gerekçesi olmaksızın işe başlamadığını, davacının işe başlaması için 3 gün beklendiği halde davacının işe başlamadığını, buna rağmen davacının işe başlama tarihinin belirtilmediğini iddia etmesinin işe iade başvurusunun samimi olmadığını göstereceğini, bu nedenle boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanamayacağını, işe iade başvurusunun samimi olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Dosya içinde Samsun 1....

            Hukuk Daire'sinin 10/06/2019 tarih 2016/1601- 2019/12873 esas karar sayılı kararında; " Burada makul süre işçinin işe daveti içeren bildirim anında işyerinin bulunduğu yerde ikamet etmesi durumunda en fazla iki günlük süre olarak değerlendirilebilir" denildiği, davalı tarafça davacıya makul bir süre verilmesine rağmen davacının işe başlamadığı, yine işe iade davasının işçi lehine sonuçlanması ve işe iade kararının kesinleşmesi üzerine işe iade amacıyla şeklen işe iade başvurusu yeterli olmayıp, işçinin işe iade ile ilgili başvurusunda samimi olması, başka bir deyişle gerçek iradesinin işe tekrar başlama yönünde olması gerektiği, insan kaynakları departmanı kapatılmasına rağmen idari işer müdürü olarak görevlendirilmesinin kabul edilmeyeceği ve işe başlaması için makul süre tanınmadığı itirazında bulunarak işe başlamayan davacının gerçek iradesinin işe iade değil, işe iadenin mali sonuçlarından yararlanmak olduğunu gösterdiği, bu nedenle davacının işe iade talebinde samimi olmadığının...

            UYAP Entegrasyonu