İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen ... güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu ..., gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez....
işe başlamadığını beyan ettiği anlaşılmış olup, davacının işe başlama talebinde samimi olmadığı, gerçek amacının işe başlamak değil, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak olduğu ortadadır....
Mahkemece, davalı tarafından gönderilen ihtarnamenin davacıya tebliğ edilmediği nedeniyle işe davetin usulüne uygun yapılmadığı bu nedenle de davalının davacıyı işe davetinin samimi olmadığı gerekçesiyle davacının taleplerini kabul etmiş ise de, davalının bir aylık yasal süresi içinde davacıyı işe davet ettiği, işe başlanması için üç günlük makul süre tanıdığı, işe davetinde iş şartlarında nitelikli değişiklik oluşturan bir aykırılık bulunmadığı gibi, işe davetin şarta bağlı olarak da yapılmadığı, davet yazısı davacıya adres değişikliği nedeniyle tebliğ edilememiş ise de davacının dosyaya sunduğu dilekçelerden işe davet yazısından haberdar olduğunun anlaşıldığı, davacının işe davet yazısının tebliğine rağmen işe başlamadığı gibi, davet tarihinde başka işyerinde çalışması nedeniyle davete icabet edemediği anlaşılmış olup, davacının işe başlama talebinde samimi olmadığı, gerçek amacının işe başlamak değil, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak olduğu ortadadır....
Mahkemece, 04.11.2011 tarihinde tebliğe çıkan ihtarnamede 31.10.2011 tarihinde davacının işe başlamasını isteyen davalının bu ihtarının usulüne uygun bulunmadığı, tebliğ tarihi itibariyle davacının işe başlaması istenilen tarihte başlamasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalının işe başlatma yazısı sonrası işe başlamamasının haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir....
Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık; işverenin işe davetinin şarta bağlı olup olmadığı ile davacının işe iade davetine icabet etmemesinin haklı nedene dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre işçi, kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmalıdır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren, işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez....
Bu durumda işçinin en fazla dört gün içinde işe başlaması beklenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. Somut olayda; davacı açmış olduğu işe iade davasının kabulüne dair kararın Yargıtay incelemesi neticesinde onanarak kesinleşmesi üzerine yasal süresi içerisinde işverene başvurmasına rağmen işe başlatılmadığını iddia etmiş, davalı ise davacının kendilerine göndermiş olduğu işe başlama talebini içeren ihtarnamede yazılı adrese işe başlaması için davet yazısı gönderdiklerini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı işveren, davacının işe başlatma talebini içeren ihtarnamesinde bildirilen adrese işe başlaması konusunda davet yazısını tebliğe çıkarmıştır. Ancak, "davacı bu adreste tanınmıyor" şerhli olarak tebligat iade edilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; kesinleşen işe iade kararından sonra davacı tarafından kanuni on günlük süre içerisinde işe başlatılma talebinde bulunulduğu, işe başlatılma talebinin davalı tarafa 14.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, işverence işe başlatma süresinin bitimine üç gün kala 11.07.2018 tarihli ihtarname ile işçinin 23.07.2018 tarihinde işbaşı yapmak üzere işe davet edildiği, davetin işçiye 18.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve işçinin işe başlamadığı dosya kapsamı ile sabittir. 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinde işverene verilen bir aylık süre işçiyi işe davet etmesi için değil işe başlatması için olduğuna göre; bir aylık sürenin bitimine kısa bir süre kala ve üstelik bir aylık sürenin bitiminden dokuz gün sonrasında işe başlamak üzere davacıyı işe davet eden işverenin daveti kanuna aykırı olduğu gibi samimi de değildir. İşverenin işe daveti samimi olmadığından işçinin işe başlama yükümlülüğü bulunmamaktadır....
Mahkemece, davacının işe başlama talebi üzerine davalını işe iade talebini kabul ettiği ve davacının işe başlayabileceği adresi bildirdiği, taraflar arasında imzalanmış olan 16/09/2006 tarihli hizmet sözleşmesinin 4.maddesinde işverenin işyerine nakletmesi veya ikinci bir işyeri açması halinde işçinin bu yeni yerde çalışmayı kabul ve taahhüt ettiğinin anlaşıldığı, toplanan delillerden davacının gösterilen yeni iş yerine gidip gelmesinin önceki iş yerine göre zorlaştığı anlaşılmış ise de işçinin işe iade yönündeki başvurusunun samimi olması gerektiği, işçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvurunun geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, davacı işçinin işe iade yönünde yaptığı başvurunun ardından davalı işverenin daveti üzerine işe başlamamış olmasını işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı yönünde değerlendirilmesinin gerektiği, davacının işe başlama...
Noterliğinden işe başlatılması için 15.10.2012 tarihli ihtarname gönderildiğini, işverenin gönderdiği cevabi ihtarname ile işe davet edildiğini işe başlamak üzere işyerine gittiğinde işveren tarafından işe başlatılmadığını, davalı işverenin davacıyı hem işe davet edip, hem de işe başlatmamasının işe davette samimi olmadığını ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini iddia ederek, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinden işe başlatılması için 27.06.2012 tarihli ihtarname gönderildiğini, işverenin gönderdiği cevabi ihtarname ile işe davet edildiğini, işe başlamak üzere işyerine gittiğinde işveren tarafından işe başlatılmadığını, davalı işverenin davacıyı hem işe davet edip, hem de işe başlatmamasının işe davette samimi olmadığını ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini iddia ederek, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....