Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak 14 günlük kısa süreye ilişkin bulunması gözetilerek davacının tahsis dosyası getirtilerek iptal edilen sigortalılığı hesaba katılmaksızın tahsis tarihi itibariyle sigortalılık süresi prim ödeme gün sayısı ve yaş itibariyle 4/a veya 4/b sigortalılığından dolayı aylığa hak kazanıp kazanmadığı, gerekirse ehil bilirkişiden rapor alınmak suretiyle belirlenmeli ve aylık talebi ile daha az aylığa hak kazanıyorsa menfi tespit talebi bu sonuca göre belirlenmelidir. Konuya ilişkin 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- a-6 maddesi 27/07/2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunun 35.maddesi ile "mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş ..." olması şeklinde tadil edilmiş ve bu durum kararın kaldırılarak dosyanın yeniden görülmesi için mahkemesine iade kararı verilmesi sebebi olarak düzenlenmiştir....

Sözleşmenin 33’üncü maddesinde yer alan; “Bir ... veya Türk vatandaşı ya da geride kalan hak sahiplerinin, özellikle Türk mevzuatına göre tamamlanan prim ve sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin ... mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, Türk mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmü ise, sigortalı sürelerin aylık tahsisine yeterli olmaması durumunda, ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olup, davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesine göre, Türkiye'deki sigorta başlangıç tarihinden borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gerekmektedir. Belirtilen açıklamalar ışığında, mahkemece; Türkiye Cumhuriyeti ile ......

    Sözleşmenin 33’üncü maddesinde yer alan; “Bir ... veya ... vatandaşı ya da geride kalan hak sahiplerinin, özellikle ... mevzuatına göre tamamlanan prim ve sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin ... mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmü ise, sigortalı sürelerin aylık tahsisine yeterli olmaması durumunda, ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olup, davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesine göre, Türkiye'deki sigorta başlangıç tarihinden borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gerekmektedir. Belirtilen açıklamalar ışığında, mahkemece; Türkiye Cumhuriyeti ile ......

      Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden ve davacının, müvekkilinin marka başvurusu tarihi itibariyle hatta bugün bile tanınmış olmadığını, müvekkilinin anılan ibareyi faaliyette bulunduğu piyasada yabancı kelimelerden oluşan markalara rağbet olduğu için tercih ettiğini ve kötüniyetli olmadığını savunarak, esastan da reddini istemiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalıların mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları savıyla tarımsal iskana başvurduklarını, başvurularının Mahalli İskan Komisyonunca 07.10.1992 tarihinde kabul edilerek hak sahibi sayıldıklarını, davaya konu Hatay ili Merkez Amik Ovası köyü 2638 parsel sayılı taşınmazın davalılara tahsis ve temlik edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince yapılan inceleme neticesinde aile temsilcisi ve başvuru sahibi ve davalının göçebe olmadığı, hak sahipliği kararı alınmadan önce sigortalılık tescil kaydı bulunduğu, bu nedenle hak sahipliği kaydının iptal edilmesinin gerektiğini belirttiği, bunun üzerine Mahalli İskan Komisyonunun 20.11.2012 tarih ve 2012/598 nolu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptaline dair karar verildiğini, ailenin haklarında alınmış olunan hak sahiplik iptal kararına karşı Hatay 1....

        "İçtihat Metni"..... 01.10.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davacı; 23.05.2003 tarihli ilk tahsis talebine göre aylığa hak kazandığının tespiti ile 01.06.2003-01.10.2005 arası dönemde hak edilen aylıklardan 1500 TL’nin dava tarihinden yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Mahkeme, karar gerekçesinde, davacıya 01.06.2003 tarihi itibariyle emekli aylığı bağlanması gerektiğini belirterek, istek gibi 1500 TL’nin dava tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermiştir. Hükmün, davalı ......

          Davacı yan başlangıçta ecrimisil talebinde bulunduğu, daha sonra sunduğu dilekçe ile hak sahipliğinin tespitine ve tapuda tesciline karar verilmesini talep etmiş ise de ; davacının 11/06/2021 tarihli dilekçesinin tam ıslah mahiyetinde olmadığı, hak sahipliğinin tespiti ve tapu tescili yönünden yeni bir vaka anlatılmadığı, usulüne uygun harcın yatırılmadığı, dolayısıyla HMK 176- 182 maddeleri arasında düzenlenen ıslah hükümlerine uygun bir tam ıslah dilekçesi olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece mevcut bu delillerle yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir . Ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Malikinin rızası dışında taşınmazı eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler de fuzuli şagil ( işgalci ) denir....

          Yapılacak iş, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı tarih itibariyle kesin dönüş koşulunu yerine getirmediği ve aylığa hak kazanamadığı gözetilerek, ... Sigorta Kurumundan davacının yabancı ülke mevzuatına tabi çalışması olup olmadığını, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığını sormak, çalışmakta veya ödenek almakta ise kesin dönüş koşulu sağlanamadığından aylık istemini tümden reddetmek, kesin dönüş koşulu sonraki bir tarihte sağlanmış ise takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hükmetmekten ibarettir. Kabule göre; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti isteminin kısmen kabul edilmesine karşın davalı Kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi ve karar başlığında tüzelkişiliği bulunmayan ... ... İl Müdürlüğünün taraf olarak gösterilmesi de doğru değildir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalıların 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıklarını ileri sürerek iskana başvurduklarını, Mahalli İskan Komisyonunun 15.03.1996 tarih ve 59 nolu kararına istinaden, 1744 parsel sayılı taşınmazın davalılara temlik edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince başvuru sahibi olan aile reisi ...’nın müracaat tarihinden ve hak sahipliği kararı alınmadan önce sigorta kaydının bulunduğu, bu nedenle hak sahipliklerinin iptal edilmesi gerektiği hususunun tespit edilmesi üzerine, Mahalli İskan Komisyonunun 06/04/2012 tarih ve 2012/239 nolu kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptal edilmesine karar verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

              Sınıf tescilleri yönünden marka üzerinde hak sahipliğinin olduğu, davacı tarafın 35. Sınıf tescili karşısında emtia tescilinin aynı markalı ürünleri satış ve benzeri faaliyetlerle ticaret hayatına sokma eylemini de kapsayacağı, bu kapsamda davalının 35. Sınıf tescili bulunmasa bile markalı ürünleri satabileceği, davacının ise aynı emtia sınıfı (8,11,21) üzerinde hak sahipliğinin bulunmadığı, bu emtialar özelinde ilk hak sahipliğinin davalı tarafa ait olduğu, dolayısıyla davalı eyleminin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığı sabit olduğundan subut bulmayan davanın esastan reddine..."şeklinde karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu