WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, murislerinin maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        in hak sahibi sayılmasına karar verilip 381 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 56 sayılı kararı ile, hak sahipliği karar tarihinden önce davalılar İsa ve Yasemin'in SSK kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 29.06.1998 tarih ve 90 sayılı kararın iptaline karar verildiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin “Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder.” hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 09.08.2002 tarih ve 176 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2170 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...’ın ebeveynleri ile birlikte topraklandırıldığı halde yeniden hak sahibi yapıldığının tespit edilmesi üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 06.04.2012 tarih ve 259 no’lu kararı ile 09.08.2002 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....

            Davalı ve ihbar olunan taraf her ne kadar süresi içerisinde davacı yanın hak sahipliğine elverişli delil ibraz etmediğini iddia etmiş ise de; hak sahipliğinin tespiti konusunda yargılamanın her aşamasında bu hususta araştırma yapma ve tarafların delil bildirme hakkı bulunmakta olup, davalı tarafın itirazları yerinde bulunmamıştır....

              ye zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, davacıların murislerinin yolcu olarak içinde bulunduğu araç ile....'ın sevk ve idaresinde aracın çarpışması neticesinde davacıların murislerinin hayatını kaybetmesi nedeniyle bir miktar tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesindeki miktar ile sınırlı olarak ödeme yapılması, diğer davalılardan maddi manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, zorunlu sigortanın 6102 Sayılı TTK'da düzenlenmesine ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı şirket ile yapıldığı savunulan sözleşme aslı üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının bilirkişi incelemesiyle anlaşıldığı, davacının MESAM ile yapmış olduğu 2012 yılındaki yazışmalar sonucunda gelen bedellerin düşük olması nedeniyle durumu öğrendiğini beyan ettiğini, eser sahibi olan davacının üzerinden yıllar geçse de eseri üzerindeki hak sahipliğinin kaybolmayacağı ve tecavüzün devam ettiği sürede zamanaşımı yada hak düşümünün söz konusu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının söz yazarı ve besteci olarak eser sahibi olduğu ‘Dön Bebeğim, Gitme, Bekle’ isimli müzik eserleri üzerindeki mali ve manevi hak sahipliğinin tespiti ile mali ve manevi haklarına, davalı şirketin tecavüzünün ref’i ve davalı şirketin söz konusu eserlere ilişkin muhtemel tecavüzünün men’ine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Hazine adına kayıtlı iken 5543 sayılı İskan Kanununun 21. maddesi uyarınca davalılar adına tescil edilen taşınmazın davalıların hak sahipliğinin iptali nedeniyle davacı Hazine adına tescili isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

                    Maddesi uyarınca davalılar adına tescil edilen taşınmazın davalıların hak sahipliğinin iptali nedeniyle davacı Hazine adına tescili isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 17.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu