"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi Davacı, hak sahipliğinin tespitine, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren ödenmesinin devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 29/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2018 gününde verilen dilekçe ile hak sahipliğinin tespiti ve idari işlemin gerçekleştirilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.11.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...
istemli olarak müvekkili T1 ve kardeşleri Ferda Yılmaz ve Hatice Kaplan tarafından davalı aleyhine Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/138 Esas sayılı dosya üzerinden dava açıldığını, davanın halen derdest ve karara bağlanmadığını, davanın uzun yıllardan beri devam etmesi sebebiyle müvekkilinin ecrimisil hak ve alacağı yönündeki hak mahrumiyetine sebep olduğunu, bu sebeple işbu dava ile birlikte görülmek üzere müvekkilinin mahrum kaldığı kullanım hak ve alacaklarının tazmini için ecrimisil talebinde bulunduğunu belirterek, dava konusu taşınmazların murislerinin vefatından itibaren bugüne kadar davalı tarafından fiilen ve kesintisiz olarak kullanılması sebebi ile müvekkilinin hissesine düşen ecrimisil alacağı olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00....
ve tespiti yapılan eserlere yapılan tecavüzün tespiti istemli dava yönünden 25.500 TL vekalet ücreti, maddi tazminat istemli dava yönünden 6.000 TL, manevi tazminat istemli dava yönünden 5.000 TL olmak üzere toplam 36.500 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; redde konu olan tecavüzün refi istemli dava yönünden 25.500 TL vekalet ücreti, maddi tazminat istemli dava yönünden 6.000 TL( tarife gereğince davacı lehine maddi tazminata ilişkin hükmedilen vekalet ücretinden fazlasına hükmedilemeyecek olması sebebiyle), manevi tazminat istemli dava yönünden 5.000 TL( tarife gereğince davacı lehine manevi tazminata ilişkin hükmedilen vekalet ücretinden fazlasına hükmedilemeyecek olması sebebiyle), olmak üzere toplam 36.500 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 7-Arta kalan gider ve delil avansının hükmün kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine, Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli...
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacıların murislerinin 1984 yılında satın almak suretiyle edindiği taşınmazın ....521,... m2'lik kısmının, kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle tapu kaydının ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05...2013 tarihinde kesinleşen 2010/448E.-2011/524K. sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, davacılar tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Tapu maliklerinden ... .... ait ... .......
Mahkemece, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereğince 2510 Sayılı Yasa döneminde hak sahibi olanların herhangi bir koşul aranmadan hak sahipliklerinin devam edeceği, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPHU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.03.1996 tarih ve 11 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki başvuru sahibi davalı ...’in hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği alınmadan önce SSK kaydının bulunması nedeni ile Mahalli İskan Komisyonu’nun 28.03.2012 tarih ve 171 no’lu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....
Mahkemece, İcra Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, davalının murislerine ait borcu kefil sıfatıyla ödediğini belirterek mirasçı olarak aleyhlerine icra takibi yaptığını, oysa murislerinin davalıya böyle bir borcunun olmadığı için takibin iptali konusunda eldeki davayı açmışlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya bakmaya İcra Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacıların talebi, dava içeriği ve dosya münderecatına göre, İİK.nun 72. maddesine göre açılan menfi tespit talebi olup, İcra Mahkemesi’nin görevine ilişkin bir uyuşmazlık sözkonusu değildir. Mahkemenin görevi HUMK.nun 8. maddesi gereği müddeabihe göre belirlenmesi gerekir. İcra takibi 4.368.00 YTL üzerinden yapıldığına göre davaya bakmakla Sulh Hukuk 2009/493-7319 Mahkemesi görevlidir....
Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı yada sadece birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı kendi yada murislerinin kusurları oranında sorumludurlar. Eldeki dosyada, 18.12.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle alınan bilirkişi raporu uyarınca, davalılardan ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin % 20, bina sahibi ... % 10,özel yeminli büro sorumlusu ... % 10 olmak üzere toplam % 40 kusurlu oldukları,kazalının ise % 60 kusurlu olduğu ./.....
doğru olmamıştır. 6- Davacının davalı şirketlerde pay sahibi olduğu ve davalı şahıslarca haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan işlemlerle paylarının mal edinildiği iddialarının açıklanan hususlar nazara alınmak suretiyle ve davalı şirketlerin genel kurul kararları ile hazirun ... başta olmak üzere tüm defter ve kayıtları, yine Ticaret Sicil kayıtları incelenmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, böylece davacının davalı şirketlerdeki pay sahipliğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayalı karar verilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....