Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Önemle belirtilmelidir ki tarımsal faaliyete kabul edilebilir (makul) süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır....

Dosya içerisinde bulunan bağkur şahsi dosya suretinden davacının murisinin kendi başvurusu ile 03/10/2002 tarihli giriş bildirgesine dayanarak 01/11/2002 tarihinden itibaren tarım bağkur sigortalılığının başlatıldığı, sonrasında da yine köy muhtarı Arslan Keskin imzalı 16/02/2005 tarihli belgeyle tarımsal faaliyetinin 14/02/2005 tarihinde sonlandığına ilişkin tespitle o tarihten itibaren tarım bağkur sigortalılığı sonlandırıldığı anlaşılmıştır. O tarihten itibaren kurum şahsi dosya içeriğinden murisin bir tescil başvurusunun ve prim ödemesinin bulunmadığı görülmüştür....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı tarihlerde yurtdışında çalışırken Türkiye'de de tarım ile uğraşmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hizmet tespiti davalarında bir gün dahi prim başlangıcının tespiti için davacının çalışmasını ispat etmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, kurum kayıtlarının resmi nitelikte olduğunu, resmi belgeler karşısında tanık beyanına itibar edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "...Dava, tarım bağkur sigortalılığının tespiti davasıdır. Sosyal güvenlik bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur. Tarım bağkur sigortalılığının tespiti bakımından yüksek yargı uygulamasına bakıldığında, bu hususta Konya BAM 8. Hukuk Dairesi 2019/1355 Esas 2020/267 Karar sayılı istinaf ilamında: "Davanın yasal dayanağı olan 2926 sayılı Yasa'nın 2....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2022 NUMARASI : 2021/122E - 2022/247K DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 1986 yılından beri müstakil çiftçilik yapmakta olduğunu, yegane geçim kaynağının çiftçilik olduğunu, 05.08.2001 tarihinden beri ziraat odası, 10.07.2007 tarihinden beri tarım kredi kooperatifinin üyesi ve ortağı olduğu, kendine ait tarımsal amaçla kullandığı tarlalarının mevcut olduğunu, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olduğunu, Toprak mahsulleri ofisine 2012 ve 2013 yıllarında sattığı ürünlerden Bağ-Kur priminin kesildiğini, daha sonra Mehmet Kart'a sattığı ürünlerden bilgisi dışında kesinti yapılmadığını ve yapılması zaruri olduğu halde, kesinti yapılmamasının sorumluluğunun kendisine ait olamayacağını, ziraat odası kaydında muaf olmadığı...

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2022 NUMARASI : 2021/122E - 2022/247K DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 1986 yılından beri müstakil çiftçilik yapmakta olduğunu, yegane geçim kaynağının çiftçilik olduğunu, 05.08.2001 tarihinden beri ziraat odası, 10.07.2007 tarihinden beri tarım kredi kooperatifinin üyesi ve ortağı olduğu, kendine ait tarımsal amaçla kullandığı tarlalarının mevcut olduğunu, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olduğunu, Toprak mahsulleri ofisine 2012 ve 2013 yıllarında sattığı ürünlerden Bağ-Kur priminin kesildiğini, daha sonra Mehmet Kart'a sattığı ürünlerden bilgisi dışında kesinti yapılmadığını ve yapılması zaruri olduğu halde, kesinti yapılmamasının sorumluluğunun kendisine ait olamayacağını, ziraat odası kaydında muaf olmadığı...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜ İLE; Adnan Çalı'nun 01.05.1996- 31.12.1996 tarihleri arasında Tarım Bağkur Sigortalısı olarak sigortalı olduğunun TESPİTİNE" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ziraat oda kaydının 2002 olduğunu,çiftçi kayıt sisteminde kaydı olmadığını,davacının dava açmadan önce müracaat şartını yerine getirmediğini, ayrıca davacının hangi dönemde ürünlerini nereye teslim ettiğinin belirli olmadığını,ürün tesliminin yeterli olmadığını tevkifat kesintisi de yapılması gerektiğini beyanla, kararın aleyhe kısmının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı vekili 20/11/2019 tarihli dilekçesi ile talebinin davacının 1996/4- 1999/12 arasında sigortalı olduğunun tespiti talebi olduğunun beyan etmiştir....

Yapılacak , davacının ürün teslimi tarihleri gözetilerek son ürün tesliminin olduğu yılın sonuna kadar 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar vermekten ve davacının yaşlılık aylığı hakkında değerlendirme yaparak sonuca gitmekten ibarettir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.'' (T.C. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas N: 2019/5697 Karar No: 2020/2835) Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir....

Mahkemece, davacının 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasa'dan yaralandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 30.6.2008 tarihli talebi doğrultusunda, prim kesintisine istinaden geriye dönük olarak 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, davacının prim borcundan kurtulmak maksadı ile 21.8.2008 tarihli dilekçesi ile yaşı ileri olduğundan tarım bağkur sigortalı olmak istemediğini Kuruma bildirdiği, bu dilekçe üzerine davacının tarım bağkur sigortalılığının aynı tarih itibariyle iptal edildiği, ancak 6111 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacının 3.5.2011 tarihli başvurusunda 6111 Sayılı Yasa'dan yararlanarak prim borçlarını ödemek istediğini Kuruma ilettiği, Kurumun 18.5.2011 tarihli yazısı ile davacıya daha önce verdiği dilekçeye istinaden sigortalılığının iptal edildiğini bildirdiği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece davanın kabulüne davacı tarafın zorunlu SSK sigortalılığı ile çakışan 1 yıl 9 ay 24 günlük tarım bağkur sigortalılık süresinin iptali ile; geriye kalan 9 yıl 11 ay 6 gün tarım bağkur sigortalılık suresinin geçerli olduğunun tespiti ile; davalı kurumun 01/07/1991 – 01/04/2003 yılları arasındaki 11 yıl 9 aylık tarım bağkurluluk sigortalılık süresinin 10 ay 5 güne düşüren işleminin iptaline karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Somut olayda, davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle 01/07/1991 tarihinde Tarım ... sigortalısı olarak tescil edildiği, ancak aralıklı olarak 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalışmaya başladığı, bu nedenle davalı Kurumca 06/05/1992 tarihi itibariyle Tarım ... sigortalılığının sona erdirildiği, 09/10/1998 tarihinden itibaren ise 618 gün sürekli bir biçimde zorunlu sigortalı olarak 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığı ve primlerinin ödendiği anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu