Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10.maddesi hükmüne göre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren (=işyerinden ayrıldıkları yılın sonundan itibaren) 5 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye başvurarak dava açtıkları ve iddialarını kanıtladıkları takdirde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları sigortalı hizmet olarak değerlendirilir. Davacıların, murislerinin işyerinden ayrıldığını iddia ettikleri 2005 yılı sonundan başlayarak 5 yıllık hak düşürücü süre geçmeden dava açmış olmaları karşısında, hak düşürücü süre gerçekleşmediğinden, mahkemece, işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

    Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın ... Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. İş kazasına dayalı manevi tazminat istemine dair davada zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf aynı zamanda ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. İşverenin tazminattan sorumlu tutulması ve tazminat miktarının belirlenmesinde, Kanunun 77. maddesi ile İş ... Yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde alınıp alınmadığının saptanmasıyla mümkündür. İşverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edilmelidir. Yapılacak ; davacılara kazası olarak niteledikleri olayı ... Kurumuna bildirmek ve olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ......

      Komisyonunca hak sahibi yapılan tekeli yörük göçebe aileler bulunduğunu, 2510 sayılı İmar İskan Kanunu Uygulama Yönetmelinin 6. maddesi genel esaslar kısmında 2510 sayılı İskan Kanunu ve diğer ilgili mevzuata göre iskana hak kazanan göçebeler tarımsal veya tarım dışı (şehirsel) iskan edilebilir hükmünden sonra, göçebelerde hak sahibi olma koşulların sıralandığını, 24.08.1995 tarihinde ... Komisyonunca hak sahibi yapılan . .. . ailelere ilişkin bilgi ve belgeler ......

        Davalı ..., hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, yine kendileri tarafından açılmış bir davanın da bulunmadığını, ayrıca 5543 sayılı İskan Kanunu'na eklenen geçici 7. maddenin üçüncü fıkrasında mülga 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği hükmünün düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir....

          Mahkemece, taşınmazın tahsis işleminin yapılması sırasında açık hataya düşülmesi durumunda kararın her zaman idarece geri alınmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Davacı idare, davalıların mahalli iskan komisyonu karar tarihinden önce sigortalı çalıştıklarının tespiti nedeniyle hak sahipliği koşullarını taşımadıklarını ve bu nedenle hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Ne var ki; 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen Geçici 7. maddenin 3. fıkrasında "Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder" hükmüne yer verilmek suretiyle yürürlükten kalkan 2510 sayılı kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği vurgulanmıştır.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/452 KARAR NO : 2018/487 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2017 NUMARASI : 2017/94 ESAS 2017/314 KARAR DAVA KONUSU : İş(Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01/07/1987- 01/11/1989 tarihleri arasında Selimşahlar Mahallesi Şehzadeler/Manisa adresinde geçmişte Pamuk Deneme ve Üretme İstasyon Müdürlüğü adı altında hizmet veren ancak şu an davalı Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığı Beydere Zirai İşletmesi, Beydere tohum Sertifikasyon Test Müdürlüğü'nde temmuz ayından kasım ayına kadar mevsimlik işçi sıfatı ile çalıştığını, müvekkilinin bu çalışması esnasında işveren tarafından sigortalı yapıldığını ve sigorta primlerinin ödendiğini bildiğini, müvekkilinin emeklilik koşullarının ve sigortalı prim günlerinin oluştuğu düşüncesi ile...

            Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacılar, murislerinin 22.03.2016 tarihinde vefat ettiğini, sağ iken pek çok harcamalar yaptığını, malvarlığını aşacak düzeyde borç altına girdiğini belirterek mirasın reddini talep etmişler ve murisleri hakkında başlatılan icra takip dosyalarının listelesini mahkemeye sunmuşlardır. Davacıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürmelerine göre "mirasın hükmen reddini" istedikleri anlaşılan davanın, asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı, kendi, yada, murislerinin kusurları oranında sorumludurlar....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı kendi ya da murislerinin kusurları oranında sorumludurlar....

                  nun fiili kullanımında olduğu belirtilerek hazine adına tespit edilmiştir.Davacılar kadastro çalışmasında taşınmazın hak sahipliğinin ... adına tespit edildiğini,tespitin iptali ile davalı ile birlikte hak sahipliğinin tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu 134 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki "İş bu taşınmaz fındık bahçesi olarak 1994 yılından beri ... oğlu ...'nun kullanımındadır" ibaresinin iptaline,kadastro tutanağının beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz fındık bahçesi olarak 1994 yılından beri ... oğlu ...,... oğlu ...,... oğlu ...'nun kullanımındadır" açıklamasının yazılmasına ve 134 ada 38 parsel sayılı taşınmazın fındık bahçesi niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafınan temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu