İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2023 NUMARASI : 2022/235 E., 2023/176 K....
Bu düzenlemeler “işçi lehine şart ilkesi” olarak adlandırılan kuralın Türk İş Hukukundaki pozitif yansımasını oluşturmaktadır. Söz konusu hüküm gereğince normlar hiyerarşisinde iş sözleşmesine nazaran daha üstte bulunan toplu iş sözleşmeleri hükümleri yerine iş sözleşmeleri hükümleri ancak işçi lehine olmak koşuluyla uygulanma kabiliyetine sahiptir. Bir başka ifadeyle iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi karşı karşıya geldiğinde yani aynı konuda iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesinde farklı düzenlemeler yer aldığında iş sözleşmesi hükmü, daha işçi lehine olmak koşuluyla tatbik edilebilir. Somut olaya dönüldüğünde; davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin, sendikaya üye olduktan sonra düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu ücretin düşürülmesi işlemi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil toplu iş sözleşmesi ile yapılmıştır. Nitekim İş Kanunu’nun 22. maddesindeki prosedüre uyulup işçinin yazılı rızasının alındığı da iddia ve ispat edilmiş değildir....
Bu düzenlemeler “işçi lehine şart ilkesi” olarak adlandırılan kuralın Türk İş Hukukundaki pozitif yansımasını oluşturmaktadır. Söz konusu hüküm gereğince normlar hiyerarşisinde iş sözleşmesine nazaran daha üstte bulunan toplu iş sözleşmeleri hükümleri yerine iş sözleşmeleri hükümleri ancak işçi lehine olmak koşuluyla uygulanma kabiliyetine sahiptir. Bir başka ifadeyle iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi karşı karşıya geldiğinde yani aynı konuda iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesinde farklı düzenlemeler yer aldığında iş sözleşmesi hükmü, daha işçi lehine olmak koşuluyla tatbik edilebilir. Somut olaya dönüldüğünde; davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin, sendikaya üye olduktan sonra düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu ücretin düşürülmesi işlemi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil toplu iş sözleşmesi ile yapılmıştır. Nitekim İş Kanunu’nun 22. maddesindeki prosedüre uyulup işçinin yazılı rızasının alındığı da iddia ve ispat edilmiş değildir....
Mahkemece, davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin düşürüldüğü, bu işlemi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil toplu iş sözleşmesi ile yapıldığı, işçinin yazılı rızasının alındığının ispat edilmediği, toplu iş sözleşmelerinin uygulanması neticesinde iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin davacının sendikaya üyeliği ve TİS'den yaralanmaya başlanması üzerine düşürülmesinin 2822 sayılı TİSGLK'nın 6. maddesi uyarınca işçi lehine şart ilkesinin ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle sonuca gidilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır. Dosyada mevcut 01/01/2005 tarihli iş sözleşmesinin 8. maddesinde işçinin sendikaya üye olması durumunda işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesindeki şartlar dahilinde hak ve menfaatlerden yararlanacağı belirtilmiştir. Davacı işçi işe girdiği tarihten itibaren yaklaşık iki ay sonra sendika üyesi olmuş ve bu arada toplu iş sözleşmesi ile getirilen diğer mali ve sosyal haklardan yararlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil davasının husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 11.03.2013 gün ve 2012/27247 Esas - 2013/4027 Karar sayılı ilama karşı dahili davalı kayyum vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın husumet yönünden reddine dair mahkemece verilen karar, dahili davalı kayyum vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı dahili davalı kayyum vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/265 ESAS - 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinin Kayseri merkez fabrikası işyerinin işletme bölümünde 14/03/2019 tarihinde ring operasyon amiri olarak çalışmaya başladığını, davacının 04/03/2020 tarihinde Hak-İş/Öz İplik İş sendikasına üye olduğunu, davacının sendika üyeliği nedeniyle iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve kötü niyetli olarak 09/03/2020 tarihinde fesih edildiğini, davalı iş veren tarafından davacı ile birlikte aynı gün 7 arkadaşının da iş akdinin kod29 maddesine dayanılarak tek taraflı fesih ettiğini, davalı iş verenin iş yerinde sendikalaşmaya istemediğini, davacıya diğer arkadaşlarına baskı yaparak ve tehdit ederek işçilerin sendikalı olmalarını engellemeye çalıştığını, davacının davalı işyerinde sevilen, saygı duyulan ve güvenilen birisi olduğu için Öz İplik İş sendikası örgütlenmelerine destek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi YARGITAY KARARI Dosya içerisinde, davacının feshi tarihi itibari ile davalı işveren ile Toplu İş Sözleşmesi imzalayan sendikaya üye olduğunu gösterir sendika üyelik kaydı bulunmamaktadır. Sendika üyelik kaydının eklenmesi hususunda dosya daha öncede geri çevrilmiş ise de, bu husus ilgili sendikaya müzekkere yazılarak araştırılmamış, noksanlık giderilmeden dosya gönderilmiştir. Davacının sendikaya üyelik başlangıç ve bitiş tarihlerini gösterir şekilde düzenlenmiş üyelik kaydının ve üyelik fişinin, ilgili sendikadan sorularak eklenmesi için dosyanın ikinci kere mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 22.02.2012 günü oy birliği ile karar verildi....
kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler ve sözler söyleyerek işçi tarafından işverenin yanıltılması sebebiyle feshedildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde, asıl nedenden farklı olarak, davacının iş akdinin sendikal nedenle sona erdirildiğini iddia ettiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 25/6 maddesi gereğince feshin sendikal nedene dayandığına ilişkin ispat yükünün işçiye ait olduğunu, davacının dava dilekçesinde mesnetsiz iddiaları ve hukuka aykırı birkaç delili dışında somut bir delili bulunmadığını, davacı tarafın sendikal nedene dayalı talebinin suni bir neden olup üyesi olunan sendikanın iş kolu davalı şirketin iş kolunda bulunmadığı için toplu iş sözleşmesi akdedebilecek konumda olmadığını, davacının iddia edildiği gibi Türk Metal Sendikasında yasal ve geçerli bir sendika üyeliği bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre işçinin çalıştığı iş yerinin girdiği iş kolunda kurulu sendikadan farklı bir iş kolunda kurulu sendikaya...
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz....