Gerekçe: Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir.(..., ... İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ... 2013, s.942.) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister....
Ancak Mahkemece bu işçilerin sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sendika üyelikleri son bulduktan sonraki bir tarihte işe başlatılıp başlatılmadıkları araştırılmamıştır. Somut uyuşmazlık bakımından, iş akdinin sendika örgütlenmesini engellemek adına feshedilip feshedilmediğinin tereddütsüz tespiti önem arzetmektedir. Bu nedenle; Mahkemece gerektiği takdirde, davacının tanık listesinde isimleri bulunan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen tanık anlatımları ile işe yeniden başlatıldıkları anlaşılan ..., ... ve ......
Öncelikle davacı işçinin sendika üyesi olup olmadığı, dayanışma aidatı dilekçesi verip vermediği tespit edilmeli; davacı sendika üyesi değil ise Toplu İş Sözleşmesindeki artışlardan yararlanma imkanı bulunmadığından, ilave tediye hesabı, varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınarak belirlenmeli, bu şekilde emsal işçi yoksa fiilen almakta olduğu ücreti üzerinden hesap yapılmalıdır. Davacı sendika üyesi ise sendikaya üyeliğin işverene bildirildiği tarih öncesinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmadığından varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınmalı, bu şekilde emsal işçi yoksa davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücreti esas alınarak, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre davaya konu işçilik alacağı hesaplanmalıdır....
İş akdinin fesih bildiriminde gösterilenin aksine sendikal nedene dayandığını ileri süren davacı işçi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca bu iddiasını ispat ile yükümlüdür. Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir....
Sendika üyeliği, sendika ile üye arasındaki hukuki ilişkiyi ifade eden bir kavram olduğundan davacılar arasında zorunlu ya da ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu sebeple öncelikle davacıların taleplerinin tek bir davada görülmesi hatalıdır. Diğer taraftan sendika üyeliği uygulamada özellikle yetki tespitine itirazlarda, aidat alacakları davalarında ya da sendika organlarının kararlarına karşı yargı yoluna başvurularda önem arz etmektedir. Bununla beraber üyelik konusunda bir uyuşmazlık varsa bu uyuşmazlık söz konusu davalarda ön mesele olarak çözümlenmektedir. Nitekim davalı sendikanın olumlu ve olumsuz yetki tespit işlemlerinin iptali için açtığı ve Gaziantep 3. İş Mahkemesi’nin 2010/303 esas sayılı dosyasında görülen davada; davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ...’in sendika üyelikleri bakımından uyuşmazlık ortaya çıktığı, bu uyuşmazlığın dosyadaki belgeler ile bilirkişi raporuna göre çözümlendiği görülmektedir....
Maddesine ve hizmet iş sendikası ile davalı arasında imzalanan 15/09/2018- 14/09/2020 yürürlük süreli TİS' nin 13. maddesine açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı bünesinde sendika temsilcisi olarak atandığı ve halen işyeri sendika temsilcisi olarak çalıştığını, müvekkilinin 31 Mart 2019 yerel seçimlerden sonra gelen idare tarafından desteklenmedikleri için iş yerinin değiştirildiğini, ileri sürerek dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak mahkemece bu işçilerin sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sendika üyelikleri son bulduktan sonraki bir tarihte işe başlatılıp başlatılmadıkları araştırılmamıştır. Somut uyuşmazlık bakımından, iş akdinin sendika örgütlenmesini engellemek adına feshedilip feshedilmediğinin tereddütsüz tespiti önem arzetmektedir. Bu nedenle; Mahkemece gerektiği takdirde, davacının tanık listesinde isimleri bulunan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen, tanık anlatımları ile işe yeniden başlatıldıkları anlaşılan..., ... ve ... ......
Mahkemece, davalı işyerindeki sendikalaşma süreci kronolojik açıdan irdelenmeli, feshin yapıldığı dönemde sendikaya üye olmayıp, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin bulunup bulunmadığı, sendikaya üye olan ve davalı iş yerinde çalışan toplam işçi sayısı ve üyelik tarihleri, sendika üyeliğinden istifa etmesine karşın iş akdi sonlandırılan işçilerin olup olmadığı, sendikalı olup iş sözleşmeleri feshedilen işçilerin yerlerine yeni işçi alınıp alınmadığı, yeni işçi alımı var ise bu işçiler arasında sendika üyesi olup olmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir. Ayrıca, dosyadaki Sendikanın cevabî yazısında, davalılardan ... ise “antrepoculuk” işkolunda faaliyet gösterdiğini, asıl işveren ...nin alt işveren ....deki sendikalaşmadan tamamen kurtulmak için bu Şirketteki çalışanları kendi şirketine geçirerek üyeliklerinin düşürüldüğünü belirtmiştir. Davalı tanık beyanlarından, davalılar arasında muvazaalı işlem izlenimi edinilmektedir....
B) Davalı Cevap Özeti; Davalı vekili, Davacının iş akdinin 11-13-15-21-22 Kasım 2013 tarihlerinde iş yerine gelmediğinin tespiti ile tutanak tutularak haklı nedenle feshedildiğini, davacının çalıştığı dönem boyunca birçok kez amirlerinden izin almaksızın devamsızlık yaptığını, davacının sendika görevleri sebebi ile devamsızlık yaptığını belirttiğini ancak davalı şirkete bu konuda ne davacıdan nede sendikadan bir bildirim ve izin talebi bulunmadığını, davacının iş akdinin sendikal sebeple feshi iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanını reddini talep etmiştir....
Şti. ile toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başladığı ancak hiçbir konuda anlaşma sağlanamaması üzerine 6356 sayılı Yasa gereği arabulucu atandığı, arabulucu raporunda anlaşmazlık tutanağı tutulduğundan, 6356 sayılı Yasa gereği sendika tarafından Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığına müracaat edildiği ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından 09.12.2014 tarihli kararı ile davalı alt işveren şirket ile ... Sendikası arasında 15.05.2014 tarihi ile 14.05.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere toplu iş sözleşmesi bağıtlandığı görülmektedir. Mahkemece ... Sendikasından 2015 yılı Ocak ayı bordrosuna göre kaç sendika üyesi işçinin bulunduğunun bildirilmesi istenmiş ve sendika bu sayıyı 1 olarak bildirmiştir. Oysa sendika tarafından az yukarıda bildirilen sayılar dikkate alındığında işyerinde sendikalı sayısının daha fazla olduğu sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenle sendika yazısının denetime elverişli olduğunu kabul etmek mümkün değildir....