Somut olayda 07.06.2004 tarihli iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumunca iş kazası sayılmadığı ancak mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan rapor ile olay iş kazası sayılmamakta birlikte iş göremezlik oranının %9.2 oranında belirlendiği anlaşılmaktadır.Davanın niteliği gereğince öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorun olup, İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olduğu halde, davada kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacının geçirdiği, 07.06.2004 tarihli olayın Kurumca iş kazası sayılmadığı ancak belirlenen maluliyeti de %10’un altında kaldığı görülmekle davacıya Sosyal Güvenlik Kurumunu yöntemince davaya dahil etmesi için önel vermek,Kurumun davaya dahili sağlandıktan sonra da olayın iş kazası olup olmadığı yönünde taraf delillerini toplayıp oluşacak sonuca göre bir karar vermektir....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, tazminata konu olay davalı işveren tarafından süresinde S.. K..na bildirilmemiş ise de, bilahare Kurumun söz konusu olayı iş kazası olarak kabul etmesi, davalı işveren yönünden de olayın iş kazası olarak kabul edildiği anlamına gelmemektedir....
Hukuk Dairesi Dava, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle; “ Davanın kısmen kabulü ile; Müteveffa...'ın 29/06/2011 tarihinde davalı iş yerindeki çalışması sırasında geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine, davacının geçici iş göremezlik ödeneği ile iş kazası geliri bağlanması taleplerine ilişkin davalı kurum ile aralarında henüz bir ihtilaf oluşmamış olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ” dair verilen karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11....
Yapılacak iş; davacının maddi zararının tespiti bakımından güncel verilere göre yeniden hesap raporu almak, davacıya anılan iş kazası nedeniyle iş kazası sigorta kolundan Kurumca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerini sormak, buraca bildirilen Kurum tahsisi ile geçici iş göremezlik ödemesinin rücuya tabi kısmını( Rücuya tabi kısım=Kurumun sigortalıya iş kazası sigorta kolundan bağladığı sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri ile geçici iş göremezlik ödemesi tahsislerinin sigortalının kusuruna denk gelen miktarlarının bu tahsislerin toplamından tenzili ile ortaya çıkan değerler) düşmek, bakiye zarar kalmışsa olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsile karar vermekten ibarettir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu 13.10.2005 tarihli zararlandırıcı olaya dair Kurumun(SGK) iş kazası tahkikatı ve giderek davacılara iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanıp bağlanmadığına dair bir kaydın bulunmadığı, ayrıca dosyaya rapor sunan kusur bilirkişilerinin hiç birinin iş güvenlik uzmanı olmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 10.05.2010 tarihli zararlandırıcı olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının maluliyet oranının tespiti ve giderek kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu açıklamadan olarak belirtilen husustaki eksiklik giderilmeden Mahkemece neticeye varılması doğru olmamıştır....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesine rağmen Kurumun zararlandırıcı olayı iş kazası olarak nitelendirmediği ve bunun bir sonucu olarak da davacının Kurumca tespit olunan bir maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Bu ilke gereğince mahkeme olayın iş kazası olup olmadığının tespiti için özgürce uzman kişi ve kuruluşlardan görüş sormak suretiyle maddi gerçeği tesbit edip vicdani kanaatine göre karar vermelidir. İş kazasının tanımını yapan 506 Sayılı Kanununun 11.maddesine göre; sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve sigortalıyı bedence ve ruhca arızaya uğratan olay iş kazasıdır. Yapılacak iş, olay Kurumca iş kazası olarak kabul edilmediğine ve davacılara gelir bağlanması için açılan dava olayın iş kazası olduğunun tespitini de içerdiğine göre, mahkemece yapılacak iş, murisin ölümüne yol açan kazanın 506 Sayılı Kanununun 11.maddesine göre iş kazası sayılıp sayılmayacağı konusunda gerektiğinde uzman kişi ve kuruluşlardan görüş sormak suretiyle bir karar vermekten ibarettir.. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İş kazasının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında ise Kurum taraf olmadığının”belirtildiği,ilgili bozma ilamında Yapılacak iş olarak “davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumu’na ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tesbiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise, davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermek” olduğunun açıklandığı, mahkemece Bozma ilamına uyma kararı verilmesine rağmen Bozma ilamının yapılacak iş kısmında belirtilen hususların yerine getirilmediği anlaşılmıştır....
İş kazası bildirimi nedeniyle davalının Etimesgut Şehit Nejdet Alıcı Polis Merkezi amirliğinde 13/10/2020 tarihinde alınan ifadesinde 29/09/2020 günü 23.30 sıralarında sağ bileğinde ve sağ ayağında ağrı hissettiğini, Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesine gittiğini, iş kazası geçirdiğini beyan etmediğini, iş kazası da geçirmediğini, herhangi bir Adli olay olmadığını beyan ettiği görülmüştür. Davacı, dava açılmadan kuruma başvurmuş, medula kayıtlarında raporun iş kazası olarak gösterilmesi nedeniyle kurum tarafından değişiklik yapılamayacağı belirtilerek talebi reddedilmiştir....