Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir....

    İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacıya ait yerinde çalışan Kurum sigortalısı davalı T5 16.08.2006 tarihinde geçirdiğini iddia ettiği kazanın, kazası olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

    Yukarıda anlatılanlar ışığında, anılan kanun uyarınca taraflar arasında hizmet akdinin kurucu unsurlarının bulunmadığı ve 5510 sayılı Yasanın 4. maddesi “b” fıkrasına tabi olarak çalışanların da, çalışmaları sırasında meydana gelen kazaların kazası olarak kabulü gerekeceğinden, öncelikle davacının talebi açıklatılmalı, davacının talebinin gerçekleşen kazanın 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin “b” fıkrası uyarınca bir kazasının olmadığının tespiti olması halinde bu madde uyarınca işin esasına girilerek somut olay irdelenmeli, talebin 5510 sayılı 4. maddesinin “a” fıkrası uyarınca kazası olmadığının tespiti olması halinde ise hukuki yararın bulunmadığı gözetilerek buna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Üniversitesi Hastanesi'nde 09.12.2007 tarihinde vefat ettiği, verilen raporda normal ölüm olup adli vak'a olmadığının bildirildiği, 18.06.2009 tarihli SGK müfettişinin raporunda; müteveffanın işyerinin bulunduğu hanının 7 katlı zemin ve bodrumdan oluşan bir bina olduğunun, müteveffanın diğer işyerlerince de ortak olarak kullanılan otoparkta hipertansiyona bağlı beyin kanaması geçirerek vefat ettiğinin, bunun hastalık vak'ası olup kazası sayılamayacağının bildirildiği, mahkemece avukat-doktor- güvenliği uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten alınan raporda da olayın kazası olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır....

        Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği anlaşılamamaktadır. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği olayın kazası sayılıp sayılmadığına ilişkin dosya içersinde hiç belge bulunmadığı gibi mahkemece de bu yönde hiç inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dava da öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

            Kurumca sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı olduğu şekilde istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği ancak kurumun 'düzenlenen müfettişlik raporlarında olayın kazası olup olmadığı yönünde bir tespitte bubunulamadığı kanısına varılmış, kazası ile ilgili işgöremezlik oran tespiti yoluna gidilmemiştir' şeklinde belirttiği, Mahkemenin ise , 'Davacı vekili ayrı bir kazası tespit davası açmayacağını, bu dosyada tespit yapılmasını istediğinden kazası tespit sonucunun hak alanı etkileneceğinden kurumun davaya dahil edilmesine' karar verdiği, anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. Somut olaydaki uyuşmazlık da olayın kazası olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup genel olarak tazminat davasında kurum taraf değildir....

                Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler. Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumunun 13.11.2015 tarihli cevabi yazısından , kazası ile ilgili olarak hak sahiplerinin 15.05.2015 tarihli talep dilekçesine istinaden işlem başlatıldığı ve dosyanın teftiş aşamasında olduğu belirtildiğinden,Mahkemece yapılacak , Kurumun kazası tahkikatının sonucunu beklemek,olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde hak sahibi davacılara, Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açmaları için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

                  İş kanununa göre davalı müvekkilin durumu her halde kazası olarak nitelendirilmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu