Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2016/13 E. - 2022/200 K. DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının, davalı işyerinde çalışırken 05.10.2006 taribinde geçirdiği kazası sonucu başından ve sağ kulağından ağır yaralandığını, bu kazası nedeni ile sağ kulağında işitme kaybı meydana geldiğini iddia ederek; davacının geçirdiği kazası maluliyetine neler olmuş ve davacı maddi zarara uğradığını, kazası nedeniyle uzun süre tedavi gören, büyük acı ve ızdırap çeken ve hayatı böyunca da bu elem ve ızdırabı çekecek olan davacımın manevi tazminat talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Yapılacak , maddi tazminat isteminde bulunan davacı anne ve babaya kazası sigorta kolundan gelir bağlanmama nedeninin Kurumdan sorularak, gelen yanıta göre gerekirse davacılara SGK Başkanlığını hasım göstererek kazası sigorta kolundan kendilerine ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açması için önel vermek, dava açılması halinde 6100 sayılı HMK'nun 165/2. maddesi gereğince bu dava için bekletici mesele yapmak, tarafların önele rağmen dava açmaması veya kesinleşen mahkeme kararı ile davanın reddedilmiş olması halinde gelir bağlanmayan davacı yönünden maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, dava kabul edilmiş ise yapılan hesaptan kurumca davacı anne ve babaya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin rücuya tabi kısımlarının maddi tazminat miktarlarından tenzil ederek, çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

    Mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat alacaklarına olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmişse de olay tarihinin ne olduğu da kararda belli değildir. Her kazası ayrı bir olay olup zararında her olay için ayrı değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca mahkemece öncelikle HUMK.nun 179/3 ve 75/2 maddeleri uyarınca, davacı tarafa 12.07.1997 tarihli kazası için ne kadar, 02.09.1997 tarihli kazası için ne kadar maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğunun açıklatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan kaza tarihinin açıklanmayarak infazda tereddüt yaratır biçimde hüküm kurulması da isabetsizdir. Yerel mahkemece her iki kazası nedeniyle de kazalıya ayrı ayrı % 20 oranında kusur veren 24.10.2008 tarihli kusur bilirkişi raporundaki kusur dağılımının karara esas alındığı görülmektedir....

      Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur. Bir olayın kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulması, zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin neticelerinin de bulunması nedeniyle önemli olup, olayın kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurumun yapacağı tahkikata, sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı olarak tazminat davalarında öncelikle çözümü gereken bir husustur. Kurumun bir olayı kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer, işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek kazası tespit davası açabilirler....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi K A R A R Maddi tazminat isteminde bulunan davacılar ... ile ...'a 04/10/2006 tarihihdeki kazasında vefat eden sigortalı ... vefatı nedeniyle kazası sigorta kolundan gelir bağlanmama sebebinin SGK'dan öğrenilmesi, ayrıca anılan kazasına dair Kurumun kazası tahkikat evraklarının temin edilerek dosyaya eklenmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/80 Esas KARAR NO : 2022/305 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 21/10/2020 KARAR TARİHİ : 11/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 21/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; bu davanın müvekkilinin geçirdiği kazası neticesinde meydana gelen zarar sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğunu, kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında görevli mahkemelerin mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin 29/09/2018 tarihinde ... San. Ve Tic. Ltd. Şti., ... A.Ş., ... İnşaat San. Ve Tic. A.Ş., ... A.Ş....

          Dolayısıyla kazası nedeniyle açılacak maddi manevi tazminat davası açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru yapılmalıdır. Samsun Güvenlik Kurumu'nun 18/06/2021 tarihli müzekkere cevabında davacı tarafın anılan kuruma başvurusunun olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.... " şeklinde karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili; davada kuruma başvurunun dava şartı olmadığını, ayrıca kuruma kazası ile ilgili başvuruda da bulunduklarını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur. Dava; kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Belirtilen davada 5510 sayılı yasada ve 7036 sayılı yasada belirtilen SGK ya başvuru dava şartı bulunmamaktadır. 7036 sayılı yasanın 3....

          Hizmet akdine dayanan bu tür kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davalarında, zamanaşımı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. İş kazası 12.11.1994 tarihinde olmuş, manevi tazminat davası ise ek dava ile 14.9.2007 tarihinde, 10 yıllık sürenin dolmasından sonra açılmış ve davalı işverence de usulüne uygun şekilde cevap süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunulmuştur. Bu durumda; davacının 12.11.1994 tarihinde meydana gelen ve % 11,1 oranında malul kaldığı kazasına yönelik manevi tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken, aksi düşüncelerle kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde, davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 22.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            C) Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kazası nedeniyle uğranılan cismani zarara dayalı maddi tazminat davası ile işçilik haklarından doğan alacak davası niteliğinde olduğu, davacının geçirdiği kazası nedeniyle maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alındığı, kusur tespit ve aidiyeti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, hak edilen maddi tazminat tutarının belirlenmesi için SGK İl Müdürlüğünden dava konusu kazası nedeniyle rücua konu olabilecek ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılarak neticesinin dosya arasına alındığı, buna göre SGK'nın sigortalı davacı için yaptığı ve işverene rücu edebileceği miktarın 776,22 TL olduğunun tespit edildiği ve rücua tabi bu kısmın hesaplanan maddi tazminat tutarından mahsup edildiği, davacının manevi tazminata ilişkin talebinin tefrik edilerek bu dosyada hükme bağlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir....

              İş Mahkemesi’nin 2009/1079 esas ve 2011/297 karar sayılı dava dosyasında, kazası nedeniyle 1,00 TL maddi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, hesap bilirkişisinden alınan 21.03.2011 tarihli raporda davacının maddi zararının geçici göremezlik ödeneği ve sigorta tahsisi ile karşılandığı ve maddi zararının bulunmadığının tespit edildiği, davacı vekilinin 28.04.2011 tarihli duruşmada maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan ettiği, feragat beyanı nedeniyle mahkemece maddi tazminat yönünden davanın reddine, birleşen davadaki manevi tazminat isteminin kabulü ile 15000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davaya son veren taraf işlemlerinden biri feragattir. Davadan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur....

                UYAP Entegrasyonu