Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece olayın kazası olduğunun tespitine ilişkin mahkeme kararının 24.11.1997 tarihinde kesinleştiği her iki davanın bu tarihten itibaren on yıl geçmeden açıldığı gerekçesiyle davalının zamanaşımı def'inin reddine karar verilerek davacının maddi zararı SGK'ca bağlanan gelirle karşılandığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalıya ait ...Trafo Merkezinde tablocu olarak çalışırken 28.9.1993 tarihinde terörist saldırı sonucu yaralandığı, sağ ön kol opere kırığı (ulna kırığı) nedeniyle Osteosentes ameliyatı yapıldığı, 7.10.1994 tarihine kadar raporlu kalıp 7.10.1994 tarihinde işbaşı yaptığı, 13.1.1997 tarihinde " kazasının tespiti" davası açtığı, ... 3. İş Mahkemesinin 1997/123 Esas nolu dosyasında görülen dava sonucu mahkemece 24.9.1997 tarihinde verilen karar ile olayın kazası olduğunun tespitine karar verildiği ve verilen kararın 24.11.1997 tarihinde 10....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; sigortalı ...’in, davalı şirkete ait yerinde şoför olarak çalışmakta iken, 04.09.2007 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle sağ el işaret parmağını kaybettiği, Sosyal Güvenlik Kurumu Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı’nın 02.11.2009 onay tarihli raporu ile meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının % 26 olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişimidir?...

      Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, mahkemece SGK tarafından davacıya geçici göremezlik dönemi için yapılan ödemenin araştırılarak, bu ödeneğin rücuya kabil kısmının tazminat alacağından tenzili yoluna gidilmesi gerekirken, kanunun emredici hükmüne aykırı olacak şekilde geçici göremezlik ödeneğinin rücuya kabil kısmı tazminat alacağından indirilmeksizin yapılan hesabın hükme esas alınması hatalı olmuştur. 3- Aynı zamanda kazası nedeniyle davacı tarafça yapılan tedavi giderinden işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Gerçekten sarf tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası; kazası nedeniyle işverenin sigortalısına karşı, işe Kurumca el koyuncaya kadar sağlık yardımlarını yapma ve vizite kağıdı düzenleme dışında bir yükümlülüğünü hükme bağlamamıştır. Aksine, kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir....

        Öte yandan, 5510 sayılı Yasanın 18. maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, 22.6.2004 tarihinde kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği anlaşılamamaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen tazminat davasında Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Alanya İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; dava konusu trafik kazasının kazası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise; kazaya konu aracın davalı tarafından ve işin görülmesi amacıyla tahsis edildiğine dair bir talimatın olmadığı, muris ile davalı arasında hizmet akdi bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1....

            İş Mahkemesi’nin 2016/162 Esas sayılı dosyasında görülen tazminat davası olduğunun bildirilmesi karşısında, kazası nedeniyle sigortalı tarafından açılan tazminat dosyasının sıralı ve onaylı örneği celp edilip eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu eksiklikler giderilip dosya geldikten sonra temyiz itirazlarının incelenmesine, 10.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Dosya kapsamından, kazası sonucu davacıda sol femur şaft kırığı meydana geldiği ancak kazasına bağlı gücü kaybına neden olacak düzeyde araz mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 46/1 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54.maddesine göre bedensel zarara uğrayan kişi tamamen veya kısmen çalışamamasından kaynaklanan zararını isteyebilir. Sigortalının bedensel zarar sonucu işgücü kaybı geçici veya sürekli olabilir. Geçici göremezlik nedeniyle sigortalının uğradığı gerçek zarar; kazası veya meslek hastalığı sonucu işinde geçici olarak çalışamayan sigortalının iyileşinceye kadar çalışamamasından doğan kazanç kaybıdır....

                Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

                  Mahkemece hükmüne esas alınan hesap raporunda, olay tarihinden itibaren maddi zarar hesaplandığı halde, geçici göremezlik ödeneğinin hesaplanan maddi zarardan indirilmediği anlaşılmıştır. Varılan bu sonuç ise hatalıdır. Gerçekten, kazası yada meslek hastalığı nedeniyle geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16. ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası ya da meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici göremezlik ödeneği azaltılabilir....

                    Olay kazası olup, İş Hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 77. maddesinin açık buyruğudur....

                      UYAP Entegrasyonu