Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılacak 4447 sayılı Yasanın16.maddesiyle 506 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 38. maddesi gereğince hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan artışlara göre hesaplanan tüm peşin sermaye değeri Kurumdan sorulmak ve bildirilen miktar hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan ücret artışları nazara alınarak hesaplanan tazminattan indirilmek, 27.11.2008 tarihli kararı davacının temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına doğan usuli kazanılmış hak gözetilerek ilk karar da hüküm altına alınan maddi tazminat alacağı miktarını geçmemek üzere sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. 3- Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf Yoluna Başvuran Davacı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davacı T1 davalı şirketin Libya'da bulunan işyerinde 1988 yılında geçirmiş olduğu kazası ile ilgili olarak; kazası geçirdikten sonra Türkiye'ye döndüğünü, işverenin kendisine küçük yardımlarda bulunduğunu bu nedenle başlangıçta dava açmayı düşünmediğini, fakat daha sonra "ne halin varsa gör diyerek" kendisini kovduğunu, bunun üzerine zamanaşımı süresinin dolmasına kısa bir süre kala 1998 yılında dava açtığını, 2- Yerel mahkemede 1998/856 Esas sayılı dosya ile açılmış olan ilk davada T1, davalının Libya'da bulunan işyerinde işçi olarak çalışmakta iken geçirmiş olduğu kazası sebebiyle özürlü hale geldiğini beyan ederek 10 milyar TL maddi, 5 milyar TL manevi tazminat davası açtığını, aradan geçen süre içinde türk parasından altı sıfır atıldığını ve böylece T1 tazminat talebinin 10.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi olarak...

    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda 20.11.2001 tarihli kazası nedeniyle 87.461,76 TL maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı vekilinin 30.10.2009 tarihli dava dilekçesi ile, 1.000 TL Maddi ve 70.000 TL Manevi tazminat talebinde bulunduğu, davacının 20.11.2001 tarihli kazası nedeniyle %11 oranında malul olduğu, kazası nedeniyle davalı asıl işveren şirketin % 90, davalı alt işveren şirketin ise % 10 kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, davacı vekilince sunulan 02.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin 87.461,76 TL'ye artırıldığı, talep artırım dilekçesinden sonra davalılar vekillerinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan davacı sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece feragat nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....

        K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, maddi tazminattan, sigortalıya kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle bağlanan gelirin, tüm peşin sermaye değerinin indirilmesi yerine ilk peşin sermaye değerinin indirilmesi hatalı ise de, maddi tazminatın reddolunması nedeniyle bu yanlışlığın sonucu etkisinin bulunmamasına, Ek davada hüküm altına alınan manevi tazminatın davalı temyizi üzerine, davalı yararına bozulması ile oluşan kazanılmış hakkın dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edildiğinin anlaşılmasına, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 21.08.2006 tarihinde meydana gelen kazası sonucu % 16,00 oranında sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

          Esasen işveren de, belirtilen sigorta kolu nedeniyle Yasanın belirlediği oranda prim ödemek ve ayrıca koşulları varsa, Kurumun yaptığı harcamaları Kuruma geri vermekle sorumlu tutulmuştur. Bu nedenle, gerek sigortalı gerekse işveren, kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan birbirlerine karşı değil, doğrudan Kuruma karşı sorumludurlar. Manevi tazminat gelince: Manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminatın bir miktar az takdir edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kazası sonucu % 21,00 oranında sürekli göremezliğe uğradığı olayda davacının % 20, davalı işveren ile işyeri çalışanlarının ise toplam olarak %80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, davacı sigortalı lehine 47.228,67-TL maddi tazminatın 1.000,00-TL'sine olay tarihi olan 02/07/2011 tarihinden itibaren, bakiye miktara ise ıslah tarihi olan 01/02/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02/07/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

              Davacı davalıya ait işyerinde çalışmakta iken uğradığı kazası sonucu % 12.1 oranında malul kaldığını ve olayda işverenin yeterli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle kusurlu bulunduğunu ileri sürerek 1.000.00TL maddi ve 10.000.00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. 06.06.2005 tarihli dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere davacı, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunurken, kazasının meydana gelmesinde davalı şirketin güvenliğinin gerektirdiği özeni ve dikkati göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğunu belirtirken davalı işverenin tam kusuruna dayanmış, yargılama sırasında alınan kusur raporuna göre davacının %40,davalı verenin ise %60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.Bu durumda mahkemece talep edilen manevi tazminattan bir miktar indirim yapılmak suretiyle 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken isteğin aynen hüküm altına alınmış olması...

                Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ıslahla artırılan 86.949,00 TL bakımından davacının talebinin zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacının manevi tazminata yönelik temyizine gelince; davacı 24.08.1998 tarihinde meydana gelen işkazası sonucu % 41,20 oranında sürekli işgeremezliğe uğraması nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş olup mahkemece manevi tazminat isteminin kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davacının kazası sonucu % 41,20 oranında sürekli göremezliğe uğradığı olayda davacının kusurunun bulunmadığı, ... işçisi dava dışı ...'in % 100 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....

                  K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle, dava konusu 28.06.2006 tarihli kazası nedeniyle kontrol kaydı olmaksızın kesinleşen % 6 sürekli göremezlik oranı nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasının kesinleştiği ve aynı zararlandırıcı olay nedeniyle yeniden tazminat isteminde bulunulamayacağı anlaşılmış ise de, bu yönde açık temyiz olmadığından sonucu itibari ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu