Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı sigortalının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı eş ve çocukların ise manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının 02/06/2012 tarihinde gerçekleşen kazası neticesinde sürekli göremezlik oranının %27,2 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 56. maddesine göre "ağır bedensel zarar ya da ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebileceği" hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlülük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından haksahipliği durumu ön şartı olarak "ağır bedensel" zarar koşulunu getirmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/297 KARAR NO: 2023/330 DAVA: Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 20/04/2023 KARAR TARİHİ:27/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ---- meydana gelen trafik kazası sonucu ağır yaralandığını, kazaya davalıların kusurlarının sebebiyet verdiğini, yaralanma nedeniyle sürekli göremezlik, geçici göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masrafları için ---------- esas sayılı dosyası ile maddi tazminat istemli dava açtıklarını, yargılamanın devam ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %80 oranında kusurlu olduğunu, müvekkilinin tüm vücut engellilik oranının %28 olduğu ve kaza tarihinden itibaren 3 ay geçici göremezlik süresi olduğu hususlarının ---- tespit edildiğini, yüksek mahkeme kararlarına göre müvekkilinin...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/297 KARAR NO: 2023/330 DAVA: Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 20/04/2023 KARAR TARİHİ:27/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ---- meydana gelen trafik kazası sonucu ağır yaralandığını, kazaya davalıların kusurlarının sebebiyet verdiğini, yaralanma nedeniyle sürekli göremezlik, geçici göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masrafları için ---------- esas sayılı dosyası ile maddi tazminat istemli dava açtıklarını, yargılamanın devam ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %80 oranında kusurlu olduğunu, müvekkilinin tüm vücut engellilik oranının %28 olduğu ve kaza tarihinden itibaren 3 ay geçici göremezlik süresi olduğu hususlarının ---- tespit edildiğini, yüksek mahkeme kararlarına göre müvekkilinin...

        Davacının davalıya ait işyerinde kazası geçirdiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının %30 davalının %70 oranında kusurlu olduğu, kazası nedeniyle davacının maluliyetinin "0" olduğunun SGK tarafından tespit edildiği, sürekli göremezlik derecesinin %10'nun altında olması nedeniyle davacıya gelir bağlanmadığı, tarafların yargılama sırasında davacının tespit edilen maluliyet oranına itirazlarının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı lehine hükmedilen manevi tazminat talebi yönünden taraflarca istinaf dilekçesi ile itirazda bulunulmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "Davacının manevi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile, Davacının kazası sonucu %32,20 maluliyeti nedeniyle takdiren 27.500,00 TL manevi tazminatın kazası tarihi olan 29/01/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" dair hüküm kurulmuştur. İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kazanın meydana gelmesinde kendilerinin kusurunun bulunmadığını, kazada davacının tam kusurlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan kazası nedeniyle manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi , Davacı, murisinin kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, sigortalının kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece feragat nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. 13.11.2008 tarihli dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere davacı, kazası sonucu maluliyet nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunurken, kazasının meydana gelmesinde hiçbir kusurunun olmadığını belirtmiş, giderek davalı işverenin tam kusuruna dayanmış yargılama devam ederken kazanın kaçınılmazlık sonucu meydana geldiği davacı vekili tarafından kabul edilmiştir. Mahkemece talep edilen miktardan bir miktar indirim yapılmak suretiyle manevi tazminatın 8.000,00 TL olarak belirlenmesi gerekirken isteğin aynen hüküm altına alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

            Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın... Kurumuna bildirilmekle birlikte Kurumun kazası olarak değerlendirip değerlendirmediği anlaşılmamaktadır. Kurumca zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

              Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının kazasının gerçekleştiği 22.7.2000 tarihinde % 59 oranında sürekli işgöremezliğe uğradığı, işgöremezliğin artarak % 75 oranına yükseldiği, davacının % 59 sürekli işgöremezlik nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat, birleşen dosyada ise artan % 16 sürekli işgöremezlik için 30.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, % 59 oranındaki sürekli işgöremezlik nedeniyle belirlenecek manevi tazminata kazasının gerçekleştiği 22.7.2000 tarihinden itibaren, artan % 16 oranındaki sürekli işgöremezlik için belirlenecek manevi tazminata ise sürekli işgöremezlik oranının artma tarihi Kurumdan sorularak bildirilecek tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken davacının % 75 maluliyet oranına hangi tarihte ulaştığı belirlenmeden bu oran üzerinden tek manevi tazminat belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                Somut olayda, davaya konu zararlandırıcı olayın kazası olduğu tartışma konusu değildir. Tartışma konusu olan hususlar Kurumun kazası sigorta kolundan davacı sigortalıya bağladığı gelirin tüm peşin sermaye değerinin hesaplanan maddi zarardan tenzil edilerek neticeye varılmasının doğru olup olmadığı ile kazalının ağır kusuru halinde manevi tazminat isteminin reddinin doğru olup olmadığıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere kazalarından kaynaklanan maddi tazminat davaları nitelikçe Kurum tarafından karşılanmayan maddi zararların karşılanmasına dair davalardır. Buna göre davacının sürekli göremezliği nedeniyle Kurumun kazası sigorta kolundan kendisine yaptığı bir ödeme var ise bunun, ayrıca yine var ise geçici göremezlik ödemesinin hesaplanan maddi tazminattan düşülmesi esastır....

                  UYAP Entegrasyonu