Mahkemece, davanın kabulü ile 151.659,00 TL prim aslı, 50.761,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 202.420,00 TL'nin 01/03/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile beraber davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Somut olayda, 9.562.547,16 TL istihkak tutarı, % 13,17 asgari işçilik oranı, Kuruma bildirilen 231.067,06 SPEK, % 35,50 prim oranı üzerinden Kurum alacağı 265.053,74 TL prim (365.053,74 TL'den 01.07.2008 tarihinde ödenen 100.000,00 TL'nin mahsubu ile) ve gecikme cezası 57.055,54 TL olmak üzere 322.109,28 TL'dir. Davacının Kuruma yaptığı ödeme; prim borcu için 416.250,00 TL, gecikme zammı için 141.018,60 TL olmak üzere toplamda 557.268,60 TL'dir....
Dosya kapsamına göre, davalı tarafça davacının kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı gerekçesiyle prim ve ikramiye alacağı bulunmadığı ileri sürülmüş ise de iş sözleşmesinde işyerinde işçilere tanınan sosyal hakların ücrete ekleneceğinin düzenlendiği, işyeri prim ve ikramiye prosedüründe bu yönde kısıtlayıcı hüküm bulunmadığı, ücret bordroları ve tazminat bordrosu dikkate alındığında tam zamanlı olarak ödemelerin yapıldığı, 2017 yılında davacıya prim ödemesi yapılması da dikkate alındığında, davacının prim ve ikramiye alacağına hak kazandığı, bilirkişi raporunda, hizmet süresine yönelik yapılan maddi hatanın sonuca etkili olmadığı, prim yönünden emsal çalışanlara yapılan prim tahakkukunun, ücretin 1,25 oranında olması ve davacıya yapılan prim tahakkuklarının, bu oranın da üstünde olması, ikramiye yönünden prosedürün aksine emsal nitelikteki çalışanlara ücretin, 1/3’ü oranında tahakkuk yapılması dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya içeriğine...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeni ile resen prim tahakkuku işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi Dava, davalı Kurum tarafından eksik işçilik sonucu tahakkuk ettirilen fark prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada, mahkemece verilen 02/06/2015 tarihli karar, Dairemizin 24.09.2018 günlü ve 2018/2019 - 2018/6965 E.K. sayılı ilamı ile “...Kurum müfettişi tarafından düzenlenen rapora göre 2010/1,2,4,6,7,10,11 aylarına ilişkin tespit edilen fark işçilik miktarına göre fark prim tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, asıl davada, ödeme emrinin iptalini, birleşen davada ise, asgari işçiliğe yönelik Kurum işlemi ile prim ve gecikme zammı tahakkukuna ilişkin komisyon kararının iptali ve borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkeme, yazılı biçimde davaların kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Yasanın 79. maddesi, “Bu Kanunun 83 üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işler, gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır….”...
Mahkemece, Kurum tarafından 30.12.2009 tarihli ek pirim tahakkukuna dayanak asgari işçilik tespit tutanağı getirtilerek ve bu iş nedeniyle davacının Kuruma yaptığı işçilik bildirimi belirlenmeli, davacı tarafından, işin bir kısmının Tekfen AŞ'e taşeronluk sözleşmesi kapsamında devredildiğinin savunulmuş olması karşısında, taşerona yaptırılan işlerin gerçekliği ve kapsamının kayıtlardan araştırılması, taşerona yapılan ödeme belgeleri ve taşeron tarafından bu iş nedeniyle Kuruma işyeri dosyası açılıp açılmadığı ve işçilik bildirimi yapılıp yapılmadığı araştırılarak Kurumun prim tahakkuku işleminin hukuka uygunluğu denetlenerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde; 28.11.2014 tarih, 402180/AİR:02 Sayılı Müfettiş raporuna istinaden 2013/3 ve 2013/4 aylarında kişisiz ve günsüz olarak şirketlerine 160.010,22 TL resen eksik işçilik tespit edildiğini, eksik işçiliğe tekabül eden 58.403,74 TL prim borcu çıkarıldığını, Ümraniye Sosyal Güvenlik Merkezinin tebliği üzerine cezanın kaldırılması için talepte bulunulduğunu, şirketin bu talebi üzerine Kurum tarafından 12.08.2015 tarih, 11757149 sayılı Komisyon Kararı ile itirazın reddine karar verildiğini, kararın tebliği üzerine yasal süresi içerisinde kesilen prim cezasının kaldırılması için işbu davanın açıldığını, kesilen prim cezasına ilişkin bildirgelerin yasal süresi içerisinde kuruma verildiğini, 2013 yılına ilişkin yapılan incelemelerde istenilen belgelerin Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına zamanında ve eksiksiz teslim edildiğini, eksik işçilik bildiriminde bulunmadıklarını, bu nedenle firmalarına kesilen prim cezasının iptalini talep etmiştir. II....
Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” düzenlemesi bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanun'un 85.maddesi asgari işçilik uygulamasından kaynaklanan Kurum alacaklarında tebliğ, itiraz ve dava yoluna ilişkin olup 6183 sayılı Kanun'a göre özel Kanun niteliğindedir. Öte yandan 6183 sayılı Kanun'un 58.maddesinde itiraz sebepleri sınırlı olup 5510 sayılı Kanun'un 85.maddesinde belirtilen itiraz yolunda ise asgari işçilik uygulamasına yönelik tüm itirazların dile getirilmesi mümkündür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Eksik işçilik sonucu Kurumca tahakkuk ettirilen fark prim borcundan dolayı Kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda, bozmaya uyularak ilâmda yazılı nedenlerle gerçekleşen davacı ... yönünden feragat nedeniyle istemin reddine, davacı ... yönünden ise istemin kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi ve asıl dava davacısı Burhan ... tarafından da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.05.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden asıl dava davacısı Burhan ... ve birleşen dava davacısı ... adlarına Av. ... ile davalı adına Av. ... geldiler....
Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından 3917 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 sayılı Yasanın yürürlüğü sonrası döneme ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Giderek zamanaşımının başlangıç tarihi ise yine Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanunu’nun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 08.12.1993 tarihinden yürürlüğe giren 3917 Sayılı Kanunun getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu tarihler arasındaki döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden ise, 6183 Sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir....