Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendika tarafından yapılan yetki tespiti başvurusunun davalı Bakanlıkça usulüne uygun şekilde değerlendirilerek kabul edildiği, davacı işverenin yetkiye konu işyerlerinde, yetki başvurusu yapılan tarihte davalı Sendikaya üye olan işçi sayısının, çalışan toplam işçi sayısının yüzde kırkı geçtiği, verilen yetkinin işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesinde aranan çoğunluğun sağlandığı, incelemeye konu yetki tespitine ilişkin süreçte maddi hata tespit edilemediği, verilen yetkinin işletme toplu iş sözleşmesine ilişkin olması ve sendika üyesi işçilerin toplam işçi sayısına oranı nazara alındığında, davacının yetkiye konu işyerlerinin niteliklerinin belirlenmesi gerektiği yönündeki itirazının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin birden fazla faaliyet alanının bulunduğunu, buna bağlı olarak farklı şehir ve işyerlerinde işçilerinin bulunduğunu, davalı Sendikanın davalı Bakanlığa 06.02.2023 tarihinde başvuru yaparak davacı Şirkete ait sicil numaraları belirtilen dört işyerinde işletme toplu iş sözleşmesi yapmak amacıyla yetki tespiti talebinde bulunduğunu, davalı Bakanlığın 13.02.2023 tarih ve 225225 sayılı olumlu tespit işlemi yapıldığını, hâlihazırda davacı Şirkete ait işyerlerinde faaliyet göstermekte olan yedi farklı sendika ile yürürlükte olan birden fazla toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, yeni bir sendika ile toplu iş sözleşmesi imzalanmasına gerek olmadığını, bu konuda herhangi bir hukuki menfaat de bulunmadığını, Sendikanın yetki tespiti talep etmiş olduğu işyerlerinde başvuru tarihinde yeterli üye sayısı bulunmadığını, 13.02.2023 tarihli ve 225225 sayılı olumlu tespitinin iptali ile davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkisi bulunmadığının...
İş Kurumu’nun 29/08/2018 tarih ve 14163 sayılı yazısı ekinde yer alan, kurum yetkililerince toplantı saati 10:50 olarak belirtilerek tutulan bir tutanakla birlikte imza altına alındığını, davalı firma yetkilisinin, sendika yetkilisinin bu haklı mazeretini dikkate almadan sendika temsilcisinin çok haklı mazereti nedeniyle gecikmesini sendikanın yetkisini düşürmek için fırsat bilerek toplantı yerini terk ettiğini, davalı firmanın ilk toplantıya gelmemesi, Bakanlık tarafından düzenlenen toplantıda da sendika yetkilisini beklemeden toplantı yerini terk etmesi üzerine müvekkili sendikanın 2018/389 sayılı ve 12/09/2018 tarihli yazısıyla ... İş Kurumuna resmi arabulucu tayini için başvuru yaptığını, ... İş Kurumunun da sendikanın resmi arabulucu tayini talebi başvurusuyla ilgili Çalışma Genel Müdürlüğünden görüş istediğini, Çalışma Genel Müdürlüğünün 69055 sayılı yazısıyla ... İş Kurumuna “sendikaya verilen yetki belgesinin hükümsüz kaldığı” şeklinde görüş ilettiğini, bunun üzerine ......
iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının sendika işyeri temsilcisi olduğunu ancak görevini yerine getirmediği gerekçesiyle diğer çalışan işçilerin bu durumu sendikaya aksettirdiğini ve davacının değiştirilmesini istediklerini, 02.11.2013 günü sendika yetkilisinin davacı ile görüşmesi sonucunda davacı bu olayın mağaza müdürü ve bazı personelin ortak girişimi olduğunu iddia ederek 18:00 mağazaya üç kişiyle birlikte gelip mağaza müdürüne tehditkar davranışlarda bulunduğunu yine mağaza personellerinden ...’yı da sorumlu tutup hakaretlerde bulunduğunu bunun üzerine 11.11.2013 tarihinde Disiplin Kurulu’nca davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu m.25/II-d uyarınca feshedildiğini savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedenle yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....
Sendika üyeliği, sendika ile üye arasındaki hukuki ilişkiyi ifade eden bir kavram olduğundan davacılar arasında zorunlu ya da ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu sebeple öncelikle davacıların taleplerinin tek bir davada görülmesi hatalıdır. Diğer taraftan sendika üyeliği uygulamada özellikle yetki tespitine itirazlarda, aidat alacakları davalarında ya da sendika organlarının kararlarına karşı yargı yoluna başvurularda önem arz etmektedir. Bununla beraber üyelik konusunda bir uyuşmazlık varsa bu uyuşmazlık söz konusu davalarda ön mesele olarak çözümlenmektedir. Nitekim davalı sendikanın olumlu ve olumsuz yetki tespit işlemlerinin iptali için açtığı ve Gaziantep 3. İş Mahkemesi’nin 2010/303 esas sayılı dosyasında görülen davada; davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ...’in sendika üyelikleri bakımından uyuşmazlık ortaya çıktığı, bu uyuşmazlığın dosyadaki belgeler ile bilirkişi raporuna göre çözümlendiği görülmektedir....
iş ve işyeri değişikliği işleminin hukuka aykırılığının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hizmetlerin tespiti talep edilen süreler bakımından hakdüşürücü sürenin geçtiğini, Sendika ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisi kurulmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğunu; davacının kadrosunun, Sendikanın 15.01.2016 tarih ve 548 sayılı kararı ile profesyonel yöneticilikten amatör yöneticiliğe düşürüldüğünü; Ankara 1. İş Mahkemesi'nin E:2016/194, K:2016/74 sayılı ilamı sözkonusu karar iptal edilerek davacının profesyonel kadroya iadesine karar verildiğini; 6356 sayılı kanunun 23. maddesi gereğince, davacının, sendikada yönetici olmadan önceki işyeri olan Türk Telekom ile olan iş sözleşmesinin askıda olduğunu, bildirim ve yönetici olduğu zamanlarda dönem dönem prim ödemesi Sendika tarafından yapılmakta ise de, bu primin, ücret karşılığı yapılan bir işten ziyade davacının işvereni pozisyonundaki Türk Telekomünikasyon A.Ş.'...
Buna göre fesih döneminde davalı iş yerinde çıkarılan işçi sayısı, sendikalı–sendikasız olup olmama durumuna göre işten çıkartılmada sayısal verinin tespiti, sendika üyeliğinden istifa edip de çalışmaya devam eden işçi olup olmadığı hususlarının detaylı şekilde tespiti ile sendikal neden iddiası araştırılmalı ve feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı somut şekilde tespit edilmelidir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile ibranamenin ikale sözleşmesi olarak görülerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili; olumlu yetki tespiti kararında gösterilen işyeri sicil numarası ile işyeri adresinin aynı işyerine ait olmadığını, yetki tespitinde hangi işyeri için yetki tespiti kararı verildiğinin açık, net ve şüpheye mahal vermeyecek şekilde belli olması gerektiğini, SGK'dan gelen kayıtlar ile birlikte yetki tespiti yazısında yer alan 0154806.035 SGK sicil numaralı işyerinin İşkolları Yönetmeliği’nin 12 sıra numaralı metal işkolunda yer almasına rağmen davalı Bakanlıkça 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda kurulu bulunan davalı Sendikaya yetki verilmesinin hatalı olduğunu, başvuru tarihinden itibaren 3 gün içerisinde üye fişlerinin davalı Sendika tarafından davacı Şirkete gönderilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....