Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçiye işverence verilen eğitim, işçinin işyerinde mal ve hizmet üretimine katkı sağlaması sebebiyle işveren yararına olmakla birlikte, verilen eğitim sayesinde işçi daha nitelikli hale gelmekte ve ileride daha kolay bulabilmektedir. Bu nedenle işçiye masrafları işverence karşılanmak üzere verilen eğitim karşılığında, işçinin belli bir süre çalışmasının kararlaştırılması mümkündür. İşçinin de verilen eğitim karşılığında işverene belli bir süre görmesi işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirilmelidir. Verilen eğitimin karşılığında yükümlenilen çalışma süresinin de eğitimin türü ve masrafları ile uyumlu olması gerekir. Buna karşın, işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 78. ve devamı maddeleri hükümlerine göre sağlığı ve güvenliği önlemleri kapsamında verilmesi gereken eğitimlere ait giderler istenemez. İşçiye verilen eğitimin karşılığında işverence yapılan masraflar o işçiye özgü olmalı ve yazılı delille ispatlanmalıdır....

    Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır. Davacının işyerindeki kıdemi 5 yılın altında olmasına rağmen davacının kıdemi ve feshin, davacının işveren aleyhine 23.09.2010 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2010/685 E. Sayılı dosya ile fazla mesaiden kaynaklı alacak davası açması nedeniyle yapıldığı da açıkça anlaşıldığından işe başlatmama tazminatının +1 ay ilavesiyle 5 ay olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir. İşe başlatmama tazminatının üst sınırdan takdiri isabetsiz olmuştur....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2019 NUMARASI : 2018/199 2019/74 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 22/10/2012- 30/04/2016 tarihleri arasında takım lideri olarak çalıştığını, akdinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini, müvekkili tarafından açılan işe iade davasında feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini, müvekkilinin yasal süresinde işe başlatılma talebinde bulunduğunu ancak davalı işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek, kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak 15/11/2018 tarihli celsede davacının yıllık izin alacak talebi eldeki dosyadan tefrik edilmiştir....

      Davanın esastan reddi usule aykırı olacaktır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında akdinden veya Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri mahkemeleridir. İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde, bu kanun hükümleri uygulanmaz. Kısaca, işçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışan .işçi ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın mahkemesinde değil görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir....

        Davanın esastan reddi usule aykırı olacaktır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında akdinden veya Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri mahkemeleridir. İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde, bu kanun hükümleri uygulanmaz. Kısaca, işçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışan işçi ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın mahkemesinde değil görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme gerekçesinde bu dosyada davalı olan işverence davacı işçi aleyhine açılmış olduğu belirtilen İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2009/475 esas ve ayrıca İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2009/676 esas numaralı dosyalarının mahkemesinden celbi ile incelenmek üzere gönderilmesi amacıyla dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 26.11.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Sayılı kararının emsal teşkil edemeyeceğini, -Davacı tarafın istifa dilekçesindeki ve çıkış mülakat formundaki imzasını inkar etmediğini, imzanın davacıya ait olduğunu ve davacının imzasını kabul ettiğini, -Davacının istifasının ardından başka bir yerinde işe başladığını, davacının başka bir yerinde işe başlamak için istifa ettiğini, -Davacıya asla baskıyla fazla mesai yaptırılmadığını, davacının fazla mesai muvafakatnamelerini imzaladığını, fazla mesai ücretlerinin tam ve zamanında ödendiğini, -İş Kanunu, TBK ve Yargıtay içtihatları uyarınca davanın reddi gerektiğini, yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını ve davanın müvekkili şirket yönünden tüm ferileriyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME/GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının kabulüne dair kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2020/99 Esas - 2021/157 Karar DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numaraları yazılı davada verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, yapılan inceleme sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yerinde 01.04.2010- 04.05.2017 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, aylık gelirinin net 2.500,00TL olup ilaveten yılda 4 maaş ikramiye, çocuk yardımı, yakacak yardımı, elbise ve kumanya yardımı verildiğini, servis ve yemeğin veren tarafından karşılandığını, maaşların tamamının banka aracılığı ile ödendiğini, yerinde yılda ortalama 400- 700 saat fazla mesai yaptırıldığını, bu nedenle müvekkilinin sağlık sorunları yaşadığını, verene bu durumu ilettiğinde işverenin her zaman istifa edebilirsin beyanı ile karşılaştığını, müvekkilinin yapmış olduğu fazla mesailerin bordrolarda...

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2019/679 ESAS 2021/534 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının akdinin haksız olarak feshedildiğini, işe iade davası sonrasında davacının işe başlatılmaması üzerine akdinin feshinin 22/08/2019 tarihi olarak değiştiğini, işe başlatılmadığı tarih dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, giydirilmiş ücrete yemek ücretinin ve diğer hakların dahil edilmediğini beyanla, kıdem tazminatı fark alacağı, ihbar tazminatı farkı ile boşta geçen süre ücreti fark alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Sayılı kararının emsal teşkil edemeyeceğini, -Davacının istifasının ardından başka bir yerinde işe başladığını, davacının başka bir yerinde işe başlamak için istifa ettiğini, -Davacıya asla baskıyla fazla mesai yaptırılmadığını, fazla mesai ücretlerinin tam ve zamanında ödendiğini, -Davacının kötü niyetli çabasının korunmaması gerektiğini, -İş Kanunu, TBK ve Yargıtay içtihatları uyarınca davanın reddi gerektiğini, yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını ve davanın müvekkili şirket yönünden tüm ferileriyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının kabulüne dair kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu