Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesinin 06/02/2020 tarihli ve 2020/130 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, hükümlünün 01/10/2019, 14/10/2019 ve 16/10/2019 tarihli dilekçeleri ile anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 27/09/2019 tarihli kararına karşı itiraz etmediğini ve anılan disiplin cezasının onanmasını talep ettiği, Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 07/11/2019 tarihli ve 2019/2780 esas, 2019/2902 sayılı kararı ile bahse konu disiplin cezasının onanmasına karar verildiği ve anılan kararın 19/11/2019 tarihinde kesinleştirildiği, söz konusu disiplin cezasının 26/12/2019 ile 06/01/2020 tarihleri arasında infaz edildiği, hükümlünün tedbiren kapalı ceza infaz kurumuna gönderildiği 21/09/2019 tarihi ile disiplin cezasının infazına başlandığı 26/12/2019 tarihi arasındaki süreye ilişkin disiplin cezasının yasal kaldırma tarihinin geriye çekilmesi talebinde bulunması üzerine, Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 23/01/2020 tarihli kararı ile söz konusu disiplin cezasının kesinleşme...

    Ağır Ceza Mahkemesinin 08/04/2016 tarihli ve 2016/934 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin tekrarı, disiplin cezalarının infazı ve kaldırılması" başlıklı 48. maddesindeki "(2) Bir eylemden dolayı verilen disiplin cezası kesinleştikten sonra bu cezanın kaldırılması için gerekli süre içinde yeniden disiplin cezasını gerektiren bir eylemde bulunan hükümlü hakkında, her defasında bir üst ceza uygulanır." şeklindeki amir hüküm uyarınca hükümlü hakkında son disiplin cezasına konu eylemin gerektirdiği "kınama" disiplin cezasının bir üstündeki "bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma" disiplin cezasının uygulanmasının gerektiği gözetilmeden, aleyhe olacak şekilde bir önceki disiplin cezası olan "ziyaretçi kabulünden yoksun bırakılma" cezasının bir üstündeki "hücreye koyma cezası" ile cezalandırılması karşısında, itirazın bu nedenle reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde...

      Davacı, usulüne uygun soruşturma yapılmadığını, disiplin cezasının affa uğradığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir....

        TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; disiplin cezası gerektiren haller arasında yer verilen bazı fiillerin, ceza hukuku anlamında da suç teşkil etmesi durumunda disiplin cezasının uygulanabilmesi için mutlaka ceza yargılamasında da mahkum olunması veya fiilin bu yargılama sonucunda sübut bulması gerektiği yaklaşımının, disiplin hukukunun amacı ve kendine özgü birtakım kurallarıyla bağdaşmadığı gibi ceza mahkemesinin bazı kararlarının disiplin cezası vermeye yetkili makamların takdir yetkisini de ortadan kaldırmaması gerektiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

          Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; "Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları"; (d) bendinde ise, "Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları" hakkında verilen kararların Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır....

            Ceza Dairesinin 01/10/2009 tarihli ve 2007/18669 esas, 2009/12712 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükümlüye verilen 15 ... hücreye koyma cezasının 07/07/2011 tarihinde kesinleşmesine karşın infazına 23/09/2011 tarihinde başlanılıp 08/10/2011 tarihinde tamamlandığı, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 48/4-f maddesi gereğince, disiplin cezasının infaz edildiği tarihten itibaren disiplin cezasının kaldırılmasına ve iyi halin kazanılmasında bir yıllık süre geçmesi gerektiği, 5275 sayılı Kanun'un 48/3-b maddesi gereğince ise, disiplin cezalarının tamamı infaz edilip kaldırılmadıkça koşullu salıverilmeden yararlandırılmayacağının hükme bağlandığı, hükümlünün hücreye koyma disiplin cezasının kesinleşme tarihi olan 07/07/2011 tarihinden itibaren infaz edilmeye başlanması halinde 22/07/2011 tarihinde infazının tamamlanacağı, 22/07/2012 tarihinde infaz edilen disiplin cezasının kaldırılabileceği ve 09/08/2012 tarihinde koşullu salıverilebileceği, hükümlünün...

              KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacıya verilen disiplin cezasının davacının itirazı üzerine iptal edilerek davacıya tüm öğrencilik ve sınav haklarının geri verildiği, sınavlara cezaevinde girmesine imkan sağlandığı, bu sebeple disiplin cezasının iptali talebi yönünden davanın konusuz kaldığı, davacının ailesi adına tazminat talebinde bulunamayacağı, tazminat taleplerinin yersiz olduğu, davaya konu cezanın 2018 yılı temmuz ayında verilmiş olması nedeniyle davacının 2017/2018 eğitim öğretim yılına ilişkin hiçbir kaybının olmadığı, 2018/2019 güz dönemi için de Fakülte tarafından öğrencinin dönem kaydı, öğrenim ve sınav faaliyetlerine katılımı sağlanarak davacının herhangi bir hak kaybına ya da mağduriyete uğratılmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan isteme konu ... Bölge İdare Mahkemesi ......

                İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacıya verilen "memuriyet görevine son verme" cezası iptal edilmişse de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının hukuka uygun bulunduğu, davalı idare tarafından verilen disiplin cezasının hukuka uygunluğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğundan idarenin verdiği disiplin cezalarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle manevi tazminata dayanak olamayacağı, davacının Borsa Yöneticileri hakkında mahkeme kararını yerine getirmeyerek görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla yapılan suç duyurusu neticesinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın … sayılı dosyası üzerinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunun ortaya çıkması nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açılarak savunmasının alındığı, davacının anılan eylemleri kapsamında hakkında tesis edilen memuriyetten çıkarılma disiplin cezasının hukuka uygun olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan tıbbi raporların tek taraflı olarak...

                  Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; "Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları"; (d) bendinde ise, "Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları" hakkında verilen kararların Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır....

                    Dava dosyasının incelenmesinden, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde "meslekten çıkarma" cezasıyla tecziye edilen davacının bu işlemin iptali istemiyle İstanbul ... İdare Mahkemesinde açtığı dava sonunda verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı iptal kararı üzerine, davacının; hukuka aykırı olduğu saptanan meslekten çıkarma işlemi nedeniyle görevden uzaklaştırma süresince maaşından yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte iadesine ve meslekten çıkarma cezasının uygulandığı tarihten yeniden göreve döndüğü tarihe kadarki dönem için kendisine ödenen 189.382,95-TL'nin yasal faizinin hesaplanarak tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu