Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı işçi tarafından müvekkili aleyhine açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının yargılamasının sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, icra takibi yapıldığını ve dosya borcunun müvekkili bakanlık tarafından üst işveren sıfatıyla ödendiğini ancak yasal sorumluluğun davalı şirkete ait olduğunu öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.186,24 TL'nin davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın iflastan sonra doğan alacak davası olduğu, genel alacak davası şeklinde görülmesi gerektiği, davanın bu niteliği itibari ile görevli ve yetkili mahkeme.......olduğu ancak göreve ilişkin hususun Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12.10.2016 tarih, 2015/11392 Esas, 2016/16352 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği gerekçesiyle davanın yetki yönünden usulden reddi ile yetkili....... gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

    Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve alacak talebine ilişkindir. Feshe bağlı bir hak olan kıdem ve ihbar tazminatı iel yıllık izin ücreti yönünden davanın erken açılıp açılmadığı hususu, çözümü gerekli uyuşmazlığı oluşturmaktadır. İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, feshe bağlı alacaklarla ilgili bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih, mahkeme kararının sonucuna göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi, işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2019 NUMARASI : 2017/654 ESAS- 2019/440 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf incelenmesi davalı Aras Elektrik vekilince istenilmekle, istinaf isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü....

    Buna göre, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur; Davalı idare ile dava dışı yüklenici arasında hizmet alımı ilişkisi olduğundan ve davacı da bu kapsamda alt işveren işçisi olarak asıl işverene ait işyerlerinde çalıştırıldığından davalı asıl işveren sıfatıyla davacının taleplerinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik yoktur....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2017/293 ESAS, 2019/300 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı T4 Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen alacakların zaman aşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacının haklı neden olmaksızın kendi isteğiyle işten ayrıldığını, iş akdine işveren tarafından son verildiği iddiasının doğru olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı T4 Ltd. Şti....

    Uyuşmazlık; işçi - işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 9. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine 04.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........

      Hukuk Dairesi'nin temel görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı Kararında belirtildiği üzere "Sosyal Güvenlik Hukuku"ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosyal üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Dava, taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve en son iş bölümü kararı gereğince niteliği bakımından Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Uyuşmazlığın konusu işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 9.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 9.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncelikle, mevcut alacak davasına konu yapılan ve işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan, ilave tediye ve fark ücret alacağı taleplerinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi kapsamında, belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, bu hususta, davacı işçinin hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilinin itirazları değerlendirildiğinde; Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler birlikte dikkate alındığında; davanın, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davacının, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarına ilişkin olarak, belirsiz alacak davası açtığı, ilk derece mahkemesince, tensiple, duruşma yapılmaksızın, davanın -dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan- usulden reddine karar verildiği, öncelikle, konu ile ilgili, "Ön inceleme ve tahkikat" başlıklı, H.M.K.'...

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncelikle, mevcut alacak davasına konu yapılan ve işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan, ilave tediye ve fark ücret alacağı taleplerinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi kapsamında, belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, bu hususta, davacı işçinin hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilinin itirazları değerlendirildiğinde; Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler birlikte dikkate alındığında; davanın, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davacının, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarına ilişkin olarak, belirsiz alacak davası açtığı, ilk derece mahkemesince, tensiple, duruşma yapılmaksızın, davanın -dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan- usulden reddine karar verildiği, öncelikle, konu ile ilgili, "Ön inceleme ve tahkikat" başlıklı, H.M.K.'...

          UYAP Entegrasyonu