A.Ş lehine alt kira sözleşmesi ile ... antenler tesis ettirdiğini ve kira bedellerini peşin aldığını, eski malik olan ... ile ... arasında 10/02/2011 tarihinde akdedilen kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye dayalı olarak ... tarafından ... lehine alt kira sözleşmesi yapıldığını ancak .... adlı şirketin 24/04/2008 tarihinde iflasına karar verildiğinden ... ile ... arasında akdedilen kira sözleşmesinin aslında geçersiz olduğunu ve bu kira sözleşmesine dayalı olarak davalı ile ... arasında 15/07/2013 tarihinde akdedilen protokolün ve protokole göre kurulan alt kira ilişkisinin de geçersiz olduğunu ileri sürerek alt kira sözleşmesinin ve alt kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, 31/03/2014 tarihinden iş bu dava tarihine kadar teknik bilirkişi marifetiyle belirlenecek ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı; davacının kiralananı süre bitiminde derhal tahliye etmesi gerekirken etmediğini, sözleşmede kira süresinin sonundan tahliye tarihine kadar geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1’i oranında ceza ödeneceğinin kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
SUÇLAR : Nitelikli tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, düşme TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mağdurun olay tarihinde Kınık Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptığı sırada sanığın işlettiği Yonca Düğün Salonunun günlük kira bedelinin yüksek olması nedeniyle artan şikâyetler üzerine yapılan araştırma sonucunda kira artışı ya da salonun işletmesini belediyenin yapması konusunda meclise teklif sunmak istemesi ve bu durumun sanık tarafından öğrenilmesi üzerine eylemlerin gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi karşısında; mağdurun olay tarihinde görevli olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır....
Rektörlüğü ile imzalanan kira sözleşmesi ile kiralandığını, sözleşme eki gereğince kira süresinin 6 yıl uzatılmasına rağmen kiraya veren tarafından kiralananı boşaltmalarının talep edildiğini,2886 sayılı Kanun uyarınca kiraya verilen taşınmazlarda da 6570 sayılı Kanunda tahdidi olarak sayılan nedenlerden birine dayanılarak tahliye talep edilebileceğini belirterek kiracılıklarının devam ettiğinin, fuzuli şagil olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,uzatma sözleşmesinin ancak ihale yolu ile yapılabileceğini davalının fuzuli şagil durumunda olduğunu,ek sözleşmede yer alan kira sözleşmesinin yenilenmesine dair hükmün emredici nitelikte olmadığını,dava konusu kiralananın 2886 sayılı Kanuna tabi olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Dava hukuki niteliği itibariyle kira ilişkisinden kaynaklı asıl alacak ve cezai şartın ödenmesine istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında Malkara Noterliğinde imzalanan 04/10/2016 tarih ve 9494 yevmiye nolu ile düzenlenmiş kira sözleşmesinin onaylı bir sureti dosya içerisine celp olunmuştur. Sözleşmenin yapılan incelemesinde kira süresinin yer tesliminin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl olduğu, ilk yıl kira bedelinin 30.000,00 TL olduğu, söz konusu yerin lokanta - kır bahçesi olarak kullanılmak için kiralandığı, 11.958,85 m2 büyüklüğünde arsa olduğu görülmüştür. Sözleşmenin 11. maddesinde belirli hallerde cari yıl kira bedelinin %25'inin tazminat olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır....
, davalıyı murisin getirerek kendisine bakması için dairede oturması için izin verdiğini, ölünceye kadar evden çıkmamasını istediğini, davacıların bu durumdan haberi olmadığını, davalı ile birlikte 90 yaşındaki annesine baktığını, bu nedenle çıkmasını istemediğini, davalı kız kardeşi ile kira sözleşmesi yaptığını, ancak kira almadığını belirttiği, Dosyadaki veraset belgesine göre, muris Muhittin Sapmaz'ın 12/11/2008 tarihinde öldüğü, mirasın 8 pay kabul edilerek 2 payının Nevriye Sapmaz’a, 3’er payının davacılar T1 ve T2 aidiyetine karar verildiği, Dosyaya sunulan kira sözleşmesine göre, taşınmazın aynı taşınmaz kiralayanın Nevriye Sapmaz, kiracının davalı T3 aylık kira bedelinin 480,00 TL kira süresinin 1 yıl, kira başlangıç tarihinin 01/01/2020 olduğu, Mahkemece mevcut bu delillerle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi müşterek mülkiyette önemli idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesini; pay ve paydaş çoğunluğuyla gerçekleştirilmiş...
Dava, kesinleşmiş icra takibine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı işletme hakkına sahip olduğu otobüs terminalinde 52 nolu işyerinin, müvekkili şirket ve ... Vakfı tarafından davalıya kiraya verildiğini, işyerinin elektrik ve kira katkı bedelleri gibi ortak giderlerinin tahsili için 08/06/2012 tarihinde başlatılan tahliye istemli icra takibine davalının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini belirterek temerrüt nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ise davanın reddini savunmuştur. Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01/01/2010 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi, kiraya veren sıfatıyla ... Vakfı ile kiracı ... arasında imzalanmıştır. İcra takibi, belirtilen kira sözleşmesine dayanılarak terminal işletmecisi olarak ... İnş Mad. Pet. Ahşap İlaçlama Gıda Ulaşım Müh. Müş. Danş. İhr. İth. Kültür Hiz. San. Ve Tic. A.Ş....
Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Talepte bulunan, hakkının hangi şekilde daha iyi korunacağını düşünüyorsa o hükümlere dayalı olarak ayrı ayrı koruma talep edebilir. Davacı, dava dilekçesinde, kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığı dükkanına, davalılarca fiilen saldırıda bulunulduğu, içerisindeki eşyalar ve taşınmaza zarar verildiği ve kullanımına engel olduğu iddiasıyla, bu müdahalenin önlenmesi ve zilyetliğinin korunmasını talep ettiği anlaşıldığına göre, davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu sonucuna varılamaz....
Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Talepte bulunan, hakkının hangi şekilde daha iyi korunacağını düşünüyorsa o hükümlere dayalı olarak ayrı ayrı koruma talep edebilir. Davacı, dava dilekçesinde, kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığı dükkanına, davalılarca fiilen saldırıda bulunulduğu, içerisindeki eşyalar ve taşınmaza zarar verildiği ve kullanımına engel olduğu iddiasıyla, bu müdahalenin önlenmesi ve zilyetliğinin korunmasını talep ettiği anlaşıldığına göre, davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu sonucuna varılamaz....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, davacının yeni malik sıfatıyla açtığı tahliye ve kira bedelinin tespiti ve tahsili niteliğinde olduğundan HMK 4/1 maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dava, müdahalenin meni ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, hak sahibinin taşınmazı kullanması nedeniyle hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Somut olaya gelince, dava dilekçesinde yer alan talep, taraflar arasında geçerli kira ilişkisi bulunmadığından, davalının haksız işgalci durumunda olması nedeniyle açılan mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir....