Belirtilen nedenle; davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, 2) Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/ a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması, 3) Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Belirtilen nedenle; davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, 2)Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak alanlarının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması, 3)Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Üst hakkı kurulması Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı üst hakkı kurulması davasına dair karar, davalı müdahil tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak nitelik itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hak lehtarı bu şirketin başka bir şirket ile birleşmesinde Maliye ve Gümrük Bakanlığınca olumlu görüş verilmesi halinde Turizm Bakanlığınca birleşmeye izin verilebilir“ hükümleri bulunmaktadır Az yukarıda değinildiği gibi, üst hakkının müstakil bir sayfaya kaydedilebilmesi için sürekli ve bağımsız nitelik arz etmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki üst hakkı sözleşmesi içeriğine göre, dava konusu üst hakkının sürekli nitelikte olduğu kuşkusuzdur. Ancak, devrinin izne tabi tutularak yukarıda anılan kısıtlayıcı hükümlerin bulunması bağımsız bir üst hakkı olmadığını göstermektedir. Yukarıda açıklandı gibi davalı lehine kurulan üst hakkında kısıtlayıcı hükümler bulunduğundan Medeni Kanunun 826. maddesi uyarınca daimi ve müstakil üst hakkı kurulması mümkün değildir....
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, 2)Taşınmazın değeri belirlenirken bilirkişi raporunda genel idare giderleri, diğer giderler ve sermaye faizi üretim masraflarına dahil edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi, 3)Dava konusu taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü ve doğal gaz boru hattının güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin % 1'ni geçemeyeceği gözetilmeden daha düşük oranda kabulüyle az bedele hükmedilmesi, 4)Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, 5)Tespit edilen kamulaştırma bedeline göre davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden...
Somut uyuşmazlıkta taşınmazın beyanlar hanesinde davacıya ait 11 parselin hava sahasında 10 parselde yapılan ^ ^inşaatın tecavüzü olduğu şerh verildiğinden mülkiyet hakkı sahibi davacı haksız elatmanın önlenmesini isteyebilir. Mahkemece açıklanan bu durumun gözetilmesi suretiyle istemin hüküm altına alınmasında yasaya aykırılık yoktur. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 726. maddesinde yapılan tanımlamaya göre, üst hakkı başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapılar mülkiyetinin yapı sahibine ait olmasını sağlayan bir irtifak hakkı sözleşmesidir. Yasanın 827. maddesi hükmünce bu sözleşme ancak, arazi maliki ile yapı maliki arasında resmi memur olan Tapu Sicil Müdürü önünde düzenlenebilir. Aralarında resmi sözleşme olmasa bile yapı sahibi ile arazi sahibi arasında üst hakkı tanıyacağına dair adi yazılı sözleşme olmadan doğrudan mahkemeye açılan dava ile hükmen üst hakkı tesisi istenemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmişise de dava değeri 22.400,00 TL'nin altında kaldığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Tarafların asıl iradesi üst hakkı tesisine ilişkin olduğu yönünde açık bir irade ve buna ilişkin beyanları bulunmamaktadır. Tarafların bu yönde iradeleri bulunsa dahi ilgili üst hakkına ilişkin sözleşme resmi şekle uygun olarak yapılmamıştır. Davacı her ne kadar taraflar arasındaki bu sözleşmenin sırf kira sözleşmesi olmaması nedeni ile tapuya tescil edilmediğini beyan ederek, üst hakkı kurulmasını talep etmişse de; asıl iradenin bu yönde olmadığı, tapuya tescil için tarafların ayrı bir sözleşme düzenleyerek bu hususu çözebilecekken şekle aykırı düzenlenmiş ve açıkça üst hakkı kurulması hükmünü içermeyen bir sözleşmeye istinaden, üst hakkı kurulması talebi bakımından davacının hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca davalının taşınmazı satma ihtimalinden bahsederek üst hakkı kurulmasını talep etmesinde de hukuki yararın bulunmadığı, böyle bir durumda sözleşmeye uymamadan dolayı hukuki haklarını kullanabileceği dikkate alınarak davanın reddine," şeklinde karar verilmiştir....
Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak alanlarının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması, 5)Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, 6)Tespit edilen kamulaştırma bedeline göre davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, acele el koyma bedelinin kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra fark bedel bulunmadığından bahisle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Doğru görülmemiştir....