"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/2754 esas sayılı dosyasında 10/04/2019 tarihli müzekkere ile, takip borçlusunun Ege Serbest Bölgesi P1A, 18 parselde bulunan 3.931,43 m2 alanlı arsa üzerinde Ege-952 nolu alım satım ve Ege 1024 nolu Üretim Faaliyet Ruhsatları kapsamında kullanmakta olduğu 1.961,17m2 inşaat alanlı üst yapıya ilişkin, üst yapı devir hakkının ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczine karar verildiğini, İİK. maddeleri kapsamında üst yapı devir hakkı ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczedilemeyeceğini beyan ederek, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2019/2754 esas sayılı dosyasındaki haciz müzekkeresinin "üst yapı devir hakkı ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczine " ilişkin kısmın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir....
İstem, Türk Medeni Kanununun 726, 826-836. maddelerinde düzenlenen üst hakkına ilişkin irtifak hakkı tesisidir. Bir kimsenin üçüncü kişiye taşınmazı üzerinde veya altında yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren ve üst hakkı olarak tanımlanan bu irtifak resmi bir sözleşme veya ölüme bağlı tasarruf gibi geçerli bir hukuki sebebin varlığı ve malikin tescil talebi üzerine tesis edilir (Gürsoy/Eren/Cansel, Türk Eşya Hukuku, Ankara 1978 s.952). Üst hakkının içerik ve kapsamını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde de açıkça resmi senetten söz edilmiştir. Buradaki resmi senetten maksat, resmi bir memur tarafından hazırlanarak, tarafların resmi memur huzurunda imzaladıkları resmi memurun mühür, imza ve onayını da içeren sözleşmelerdir. Tapu Kanununun 26. maddesinde de tapu sicil müdürlüklerinde resmi senet düzenlenmek suretiyle yapılacak işlemler arasında "üst hakkı irtifakı" tesisi de yer almaktadır....
Mahkemece, davacının geçit kurulması talebi Türk Medeni Kanununun 747. maddesi hükmü doğrultusunda değerlendirilerek her iki taşınmazın yola cephelerinin mevcut olduğu, davacının kendi taşınmazında yapacağı düzenleme ile çatı katından ve bodrum katından genel yola ulaşma imkanı bulunduğu, dolayısıyla geçit hakkı tesisi koşullarının mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 779/1. maddesi gereğince “Taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar.” Yine Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince yasal irtifak hakları intifa hakkı(TMK m. 794), oturma hakkı (TMK m. 823), üst hakkı (TMK m. 826), kaynak hakkı (TMK m. 837) olarak sayılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Üst Hakkı Kurulması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 09.10.2017 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, üst hakkından kaynaklanan isteğe ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda öncelikle davalı 15 sayılı parselin tapu kaydı getirtilip ayrıca usulüne uygun harcı da verilmek suretiyle 13 sayılı parsel hakkında da davacı tarafından dava açıldıktan sonra geçidin daha büyük olan 13 sayılı parselden kurulması veya 13 ve 15 sayılı parsellerin ortak sınırından kurulması hususunun araştırılması gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; Türk Medeni Kanununun 747.maddesi gereğince geçit hakkı kurulması gerekirken üst hakkı tesisine karar verilmesi yasaya aykırı olduğu gibi hüküm tarihine yakın tespit edilecek geçit bedelinin Mahkeme veznesine karardan önce depo ettirilmesi bu suretle yükümlü taşınmaz malikinin mağduriyetinin önlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 2.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Davacı her ne kadar davalı ile aralarında imzalanan üst hakkı kurulmasına ilişkin sözleşmede gabine uğradığını iddia etmiş ise de, yapılan incelemede taraflar arasında 2014 yılında dava konusu taşınmazın davalı tarafından 49 yıllığına kiralanması için sözleşme imzalandığı ve yıllık kira bedelinin 16.500 TL olarak belirlendiği, daha sonra bu kira sözleşmesinin devamı ve eki mahiyetinde taraflar arasında aynı taşınmaz için 2016 yılında yine 49 yıllığına üst hakkı kurulması sözleşmesi imzalandığı ve üst hakkı bedelinin toplam yılık 600,00 TL olarak kararlaştırıldığı görülmüştür. Öncelikle taraflar arasında imzalanan kira sözlemesi ile üst hakkı sözleşmesini birbirinden bağımsız değerlendirmek mümkün değildir. Çünkü üst hakkı sözleşmesi ile davalı taşınmaz üzerine üs kurma ve bunu 49 yıllığına kullanma hakkı elde ettiğinden önceki tarihli kira sözleşmesinin herhangi bir hükmü kalmamaktadır....
Davacı vekili, dava konusu 139 ada 94 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine 04.01.2001 tarihinde 29 yıllığına üst hakkı kurularak tapuya tescil edildiğini, ancak davalının, ödemesi gereken 7, 8, 9 ve 10. yıl üst hakkı bedellerini ödemediğini, davalı şirkete ödenmeyen üst hakkı bedelini ödemesi, sözleşmenin 7. maddesinin açıkça ihlali nedeniyle son yıl üst hakkı bedeli tutarında tazminat bedeli ödemesi, üst hakkının rızaen terkin edilmesi ve taşınmazın üzerindeki yapı ve tesislerle sağlam ve işler durumda teslim edilmesi için ihtaratın tebliğ edildiğini, ancak üst hakkının tapudan terkin edilmesine ve ödenmeyen irtifak hakkı bedellerinin 6111 sayılı Kanun çerçevesinde yapılandırılmasına rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini ve son yıl üst hakkı bedeli kadar tazminatın ödenmediğini belirterek son yıl üst hakkı bedeli tutarındaki 41.438,00 TL tazminatın faiziyle ödenmesi, taşınmazın üzerindeki yapılarla birlikte sağlam ve işler durumda teslim edilmesi ile sözleşme gereğince tahliye...