Bilindiği üzere üst hakkı, başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapma veya önceden yapılmış bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir irtifak hakkıdır. Üst hakkına ilişkin hükümlerin Türk Medeni Kanununun 726, 826 ve 836. maddelerinde düzenlendiği görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 828 ve 830’uncu maddelerinde üst hakkının sürenin bitmesi ile sona ermesine bağlı sonuçlar düzenlenmekte ise de, üst hakkının sona ermesi sebepleri özel olarak düzenlenmiş değildir. Genel olarak eşyaya bağlı irtifakın sona erme sebepleri kıyasen üst hakkının sona ermesinde de söz konusudur. Bunun dışında, kişiye bağlı kurulmuş üst hakkı, sahibinin ölümü ile sona erer. Taraflar irtifak sözleşmesinde üst hakkı için bir süre kararlaştırmışlarsa, bu süre sonunda üst hakkı sona erer. Ayrıca süre sona ermeden, üst hakkı sahibinin terkin talebinde bulunması suretiyle hakkını sona erdirmesi mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜMLER : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi Maliye Hazinesi'nin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi Kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Şikayetçi Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hükümler kurulması suretiyle CMK.nın 233/1. ve 234. maddelerine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısı, o yer Cumhuriyet Savcısı ve şikayetçi Maliye Hazinesi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı...
"İçtihat Metni"Çocuk Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Yasaya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suça sürüklenen çocuk hakkında 5607 sayılı Yasa'nın 3/5.maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı verilmeden, 4733 sayılı Yasa’nın 8/4.maddesine muhalefetten dolayı hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 226/1.maddesine aykırı davranılması, Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi'nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafii ve Üst Cumhuıiyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince, yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.01.2015 günü oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen müşteki Maliye Hazinesi'nin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi Kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Suçtan zarar görme olasılığı bulunan müşteki Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip, delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle CMK.nın 233/1. ve 234. maddelerine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısı, müşteki Hazine vekili ve katılan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki üst hakkı kurulması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün Üst Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyizinde ise; Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1. Sanık hakkında düzenlenen iddianamede; sevk maddelerinin TCK'nın 86/2-3-a-e, 35 gösterilip yaralamaya teşebbüs etme suçundan hüküm kurulması istendiği halde, CMK'nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı da tanınmadan, tamamlanmış yaralama suçundan hüküm kurulması, 2....
Somut olayda ilgili suç tanımında belirlenen cezanın alt ve üst sınırları arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmünde gösterilen ölçütler dikkate alınacaktır. Bir suçtan dolayı 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen "orantılılık" ilkesi de gözetilecektir. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Mahkemece mağdurun yaralanmasına ilişkin olarak düzenlenen Karşıyaka İlçe Devlet Hastanesinin 10/06/2013 tarihli adli raporu hükme esas alınmış ise de, raporda sağ üst 1, sol üst 1, sağ üst 6 nolu dişlerin ağızda mevcut olmadığının ve bu durumun tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte olduğunun belirtilmiş olması karşısında "yaralanmanın duyu veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması" niteliğinde olup olmadığı yönünde rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2) Sanık hakkında düzenlenen iddianamede 5237 sayılı TCK'nin 86/1, ve 86/3-a maddeleri sevk maddesi olarak belirtildiği halde sevk maddesi olarak belirtilmeyen TCK'nin 87/3 maddesinin uygulanması ihtimaline binaen sanığa ek savunma hakkı tanınmaksızın hüküm kurulması, 3) Adli tıp uygulamalarında diş kırıklarının kemik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki üst hakkı kurulması, üst hakkı kurulmadığı takdirde yararlanamadığı dönemin bedelinin tespiti ile davalıdan tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.03.2011 gün ve 2011/2380-3193 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Davacı ve davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Dairemizin bozma ilamı, karar düzeltme isteyen davalı vekiline 27.4.2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 23.5.2011 tarihinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre 22.477,92 TL. irtifak hakkı bedeli ile 10.762,47 TL. gecikme zammı toplamı 33.240,39 TL alacağın masa alacağı olarak masaya kayıt ve kabulüne, 2006 yılı irtifak hakkı bedeli dava konusu edilmediğinden bu konuda karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalı iflas idare memurunca temyiz edilmiştir. Kayıt kabul davası iflas alacaklarının, bir diğer ifade ile iflastan önce oluşan alacakların masaya kaydı amacıyla açılır. Davacının istemi, iflas tasfiyesinin devamı sırasında tahakkuk eden alacaklara ilişkin olup, bu istem kayıt kabul davasının konusu olamaz. Mahkemece davanın normal bir alacak davası olarak görülmesi ve sübut halinde tahsil hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....