WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

varılmış olup; tapu harcına esas matrahın belirlenmesi noktasında, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli 4 sayılı tarifenin 20/d maddesinde üst hakkı bedelinin, üzerinde hak tesis edilen gayrimenkulün emlak vergisi değerinin yarısından az, iki katından çok olamayacağı kuralına yer verildiği görüldüğünden, hak tesisi edilen gayrimenkulün emlak verisi değeri, 21/06//1994 tarihinde tesis edilen üst hakkına ilişkin ödenen tapu harcı tutarı ile davacı şirket lehine 21/06//1994 tarihinde kurulan 49 yıllık üst hakkı süresi sona ermeden 19/04/2019 tarihli resmi senetle 28 yıl 6 ay 6 gün uzatılan üst hakkı için ödenen tutar ve 25/11/2047 tarihine kadar uzatılan üst hakkı nedeniyle 21/06/2043-25/11/2047 tarihleri arası için hesaplanması gereken üst hakkı bedeli dikkate alınarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmadan verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir....

    ın temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Suç tarihi nazara alındığında sanığa isnat olunan görevi kötüye kullanma suçu için 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle Asliye Ceza Mahkemesinin görevli bulunduğu, 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa ile 257/1. maddesinde değişiklik yapılarak cezanın üst sınırı iki yıla indirilmiş ise de lehe yasayı belirleme görevinin üst dereceli mahkemeye ait olduğu ve Hazinenin davaya katılma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Arazi niteliğindeki taşınmaza net ürün geliri esas alınarak bedel belirlenmesi ve taşınmazın niteliği tamamının yüz ölçümü ve enerji nakil hattı güzergahına göre irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü oranlarının tespit edilmesinde ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine ve bedeline hükmedilen irtifak hakkının da davacı idare adına tapuya tescil edilmesi doğru görüldüğü gibi, Davalı, dava açmaya sebebiyet vermediğinden ve kamulaştırma Kanununun 29. maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan, ayrıca davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen "taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağından davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünde karar verilmesinde de usul ve esas yönünden yasaya aykırılık görülmediğinden, davacı idare vekilinin...

      Bu durumda öncelikle davalı 15 sayılı parselin tapu kaydı getirtilip ayrıca usulüne uygun harcı da verilmek suretiyle 13 sayılı parsel hakkında da davacı tarafından dava açıldıktan sonra geçidin daha büyük olan 13 sayılı parselden kurulması veya 13 ve 15 sayılı parsellerin ortak sınırından kurulması hususunun araştırılması gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; Türk Medeni Kanununun 747.maddesi gereğince geçit hakkı kurulması gerekirken üst hakkı tesisine karar verilmesi yasaya aykırı olduğu gibi hüküm tarihine yakın tespit edilecek geçit bedelinin Mahkeme veznesine karardan önce depo ettirilmesi bu suretle yükümlü taşınmaz malikinin mağduriyetinin önlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 2.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        A.Ş. lehine 30 yıl süre ile üst hakkı tesis edildiği anlaşılmakla davacının tellallık faaliyeti ile sözleşme ilişkisinin kurulması arasında nedensellik bağının bulunduğu, davalıların davacıya hitaben düzenledikleri 04.11.2011 ve 15.11.2011 tarihli yazı içerikleri ile tanık beyanları ve dosya kapsamından anlaşılmakla davacının sözleşmenin tarafı olan davalıdan , üst hakkı tesis edilmesi faaliyeti olarak ücret talep edebileceği kanaatine varılmıştır....

          Hukuk Dairesi KARAR Dava, üst hakkı, istisna ve hasılat kirası niteliğindeki sözleşmede, elektrik aboneliğinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin 08/11/2017 tarihli, 2015/832 E., 2017/11528 K. sayılı bozma ilamına göre sanığa, 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca, TCK'nın 142/2-e maddesi uyarınca savunma hakkı verilmesi gerekirken, 142/2-h maddesinden ek savunma hakkı verilerek, 142/2-e maddesinden hüküm kurulması, iki bentte öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamışır. Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 26/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; daha makul bir temel ceza belirlenmesi yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile orantılılık ilkesini zedeleyecek şekilde temel cezanın 2 yıl 6 ay olarak tayini, b-)TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, c-)T.C....

                i telefondan aradığı ancak bu telefona ulaşamadığı şeklinde gerçekleşen olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet savcısı ve üst Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Müştekinin 14/09/2011 tarihli celsede alınan beyanında sanıklardan şikayetçi olduğunu belirttiği halde CMK'nun 237 ve devamı maddeleri gereğince davaya katılma hakkı hatırlatılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, 2) Sabıkasız olan sanık ...'in suç tarihinde 65 yaşından büyük olduğundan TCK'nun 50/3 maddesi gereğince hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı kanunun 50/1 maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) Sanık ...'...

                  Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, kanuni sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmesi gerekirken kısmi davadaki kabule göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu