"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Üst Hakkı Kurulması(Kira İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/173 E. - 2020/158 K. sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Manavgat 1. Noterliği'nin 28/04/2010 tarih, 4764 yevmiye numarasıyla T1 Müh. Mim. Maden. San ve Tic. Ltd. Şti. isimli firmayı satın alarak ünvanını Paşa -2 İnşaat Tur. Müh. Mim. Maden. San ve Tic. Ltd....
Tapu kütüğünün ayrı bir sayfasına kaydedilen, bağımsız ve sürekli nitelikte olan üst hakkının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 704. maddesi kapsamında taşınmaz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, üst hakkı kurulması işlemi, bir taşınmazın kiralanması niteliğinde olduğundan, üst hakkı bedeli üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 5. fıkrasının (b) bendi uyarınca tevkifat yapılması gerektiğinden yapılan tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyoruz....
Tapu kütüğünün ayrı bir sayfasına kaydedilen, bağımsız ve sürekli nitelikte olan üst hakkının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 704. maddesi kapsamında taşınmaz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, üst hakkı kurulması işlemi, bir taşınmazın kiralanması niteliğinde olduğundan, üst hakkı bedeli üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 5. fıkrasının (b) bendi uyarınca tevkifat yapılması gerektiğinden yapılan tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyoruz....
reddi gerektiğini, davacının hattın tesisi sırasında verilen zararlardan kaynaklanan tazminat taleplerinin ise husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05/10/2012 gününde verilen dilekçe ile üst hakkından kaynaklanan istirdat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davalı Üniversite harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
Somut olayda sanığa yüklenen mala zarar vermek suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, b-) 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından,vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; I-Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 142/1-b, 31/3 ve 116/4, 119/1-c, 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde, suçun niteliğinin değişmesi nedeniyle ek savunma hakkı tanıması gerektiği gözetilmeden suça sürüklenen çocuk veya müdafiine ek savunma hakkı verilmeden aynı Kanun'un 165/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması, 2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ''Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların'' uzlaşma kapsamına alındığı, suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve...
Ö.. hakkında, "hakkında düzenlenen üst arama tutanağının ilgili tarafından imzalanması istendiğinde şüpheli tarafından yırtılmak suretiyle tutanağın bozulduğu" iddiasıyla "resmi belgeyi bozmak" suçundan kamu davası açıldığı, 5271 sayılı CMK'nun 169. maddesi ile Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin 10. maddesi uyarınca tamamlanmış üst arama tutanağından bahsedebilmek için üstü aranan kişi ile tutanağı düzenleyen memurun imzasının atılması gerektiği, tamamlanmış üst arama tutanağının yırtılarak hükümsüz bırakılması durumunda eylemin “resmi belgeyi bozmak” suçunu oluşturacağı, somut olayda ise tanık olarak dinlenilen polis memuru beyanına ve 14.04.2011 tarihli tutanak içeriğine göre; henüz üst arama tutanağı tamamlanmadığı için bu haliyle tutanağın belge niteliği kazanmadığı bir sırada sanığın üst arama tutanağını yırttığı anlaşıldığından, olayda “resmi belgeyi bozmak” suçunun unsurlarının oluşmadığı, anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden...