Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar sayılı ilamında " Uyuşmazlık; İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davalarının ticari dava olup olmadığı ve bu durumda hangi mahkemenin görevli olduğu noktasında toplanmaktadır. İİK'nın 89/III maddesine göre “ ... İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir . ” Kanunda İ.İ.K.’nun 89/III maddesine göre üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davalarının hangi mahkemede görüleceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Konu hakkında incelenen değişik yer Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında ( Kapatılan) Yargıtay 19....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İİK. m. 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunu, ihbarnamelerin 4949 sayılı Kanun ile 6352 sayılı Kanundaki değişiklikleri içermediğini ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, mahkemece haciz ihbarnamelerinin İİK'nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İİK.m. 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

      İİK'nun 89. maddesi uyarınca; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayılır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise, borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, 7 gün içinde itiraz edebileceği, aksi halde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir. Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise, borcun zimmetinde sayılması kesinleşir. Bu durumda kendisine, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek, zimmetinde sayılması kesinleşen borcu, 15 gün içinde banka hesabına ödemesi veya aynı onbeş gün içinde takip alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açması, aksi halde, zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir....

        Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte şikayetçi üçüncü kişi, icra mahkemesine başvurusunda; 1. haciz ihbarnamesine ait tebligatın usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, tebliğ yapılan adresin boş olduğu daha önce gidilen haciz esnasında tutulan tutanakta sabit olduğu halde komşu beyanının işe gittiği yönünde olduğu, tebliğ tarihinin müvekkilinin haciz ihbarnamesinden haberdar olduğu 09/08/2017 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini, birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip kesinleşmeden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin de gönderilmeyeceğini...

          İcra Müdürlüğü'nün 2019/16708 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, aynı gün müvekkili aleyhine İhtiyati Haciz Kararı uyarınca haciz talebinde bulunulduğunu, icra dosyasından; borçlu müvekkili şirketle Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdeden üçüncü kişilere İİK m. 89/1 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 3. kişiler Hasan, Hakan ve Hüseyin Koç ile müvekkili şirketin aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, ancak sözkonusu sözleşme nedeniyle müteahhit müvekkilinin sahip olacağı dairelerin henüz belli olmadığını belirttiklerini, 23/06/2020 tarihli dilekçelerinde ise daire paylaşımına ilişkin bilgi ve ekinde kroki verildiğini, tarafları aynı olan Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2019/3552 Esas sayılı dosyasından yine aynı şekilde gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptal edilmesi için açmış oldukları davanın, davalı tarafın bu icra dosyasına istinaden İcra Müdürlüğü işlemine karşı açmış olduğu dava ile birleştirildiğini, Ankara 12....

          Şti. hakkında icra takip işlemine girişildiğini, davacı takip borçlusu şirketin yetkilisi olduğunu, davacının takip borçlusu şirkete borcunun olup olmadığının araştırılması gerektiği, üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasında ispat yükü üçüncü şahsa ait olduğunu, davacının takip borçlusuna borcunun olmadığının ispat etmekle yükümlüğü olduğunu, açılan davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Dava; İİK'nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır....

            İmza vermekten kaçındı." şerhi ile tebliğ edildiği, her ne kadar tebliğ mazbatasında muhatabın tevziat saatlerinde kapalı olduğu belirtilmiş ise de haber verilen kişinin çalışan olarak belirtildiği, bu haliyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, yine dosyada mevcut 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinde ise daimi çalışan şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ alan kişinin şirket yetkilisi olup olmadığı, tebligat almaya yetkisinin bulunup bulunmadığının sorulmadığı ve buna ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediği, tebliğ alanın işyerinde ne sıfatla çalıştığının belirlenmediği, tebellüğ edenin şirket yetkilisi olup olmadığının sorulmadığı, bu haliyle tebliğ işleminin açıkça usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla; İİK 89/1 maddesine göre düzenlenen haciz ihbarnamesinin TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 22/03/2021 olarak düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından...

            Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür. Her iki hal İİK.nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup sebep ve sonuçları değişiklik arz eder. İİK.nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir....

              İİK.72 maddesine dayalı genel hükümlere tabi menfi tespit davası niteliğinde olduğuna ilişkin beyan yada açıklama bulunmamaktadır. Davanın sebebi takip alacaklısının, takip dışı davacı 3.kişinin takip borçlusuna borcu olmadığını bildiği halde kötü niyetle onu hataya düşürerek borcun zimmetinde sayılmasını sağlamış olduğu iddiasına dayalı olup İİK. 89 maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası niteliğindedir. Davacının bu istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dilekçesi incelendiğinde, İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin 22/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğinde müvekkili firmanın itirazlarını yapmış olduğunu ve sorun olmadığını düşündüklerinin beyan edildiği görülmüştür. Haciz ihbarnamesinden itiraz yaptıklarını belirttiği 07/11/2019 tarihi itibariyle haberdar olmuştur. Somut olayda 3. haciz ihbarnamesi 19/10/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen dava 15 günlük süre geçirildikten sonra 21/09/2020 tarihinde açılmıştır....

              Davacı 3 kişinin dayandığı vakıa (açtığı genel menfi tesbit davasının sebebi), davalı takip alacaklısının, davalı takip borçlusuna borcu olmadığını (diğer bir deyişle takip borçlusunun, davacıdan alacağı olmadığını) bildiği halde kötüniyetle işlem yapıp, 3.kişi konumunda olan kendisini borçlu konuma getirmesidir. Bu dava genel bir menfi tesbit davası olup İİK md.72 hükümlerine tabidir. İİK'nun 89.maddesine göre, takip alacaklısı (davalı) haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken, dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Takip alacaklısının bu hakkını açıkça kötüye kullanmasını hukuk düzeni korumaz (MK.md.2.). Mahkeme gerekçesinde, davalılarca yapılan takip ve hacizlerin doğru olduğundan ve davacı üçüncü kişinin, davalı alacaklının kötü niyetli olduğunu ispat edemediğinden söz ederek davayı reddetmiş ise de; bu dava sadece takip alacaklısına karşı değil takip borçlusuna da açılmış bir menfi tespit davasıdır....

                UYAP Entegrasyonu