Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, bu davada hem ön anlaşmaya hem de hisse alım sözleşmesine dayalı taleplerde bulunulduğunu, ön anlaşmaya istinaden karar vermesi gereken hakem heyeti kendisini ön anlaşma ve hisse alım sözleşmesi kapsamındaki talepler bakımından yetkili görerek münhasıran hisse alım sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine tazminata hükmettiğini, oysaki ön anlaşmadaki tahkim şartına istinaden yetkilendirilen hakemlerin hisse alım sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları karara bağlama yetkisinin bulunmadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin hisse alım sözleşmesindeki tahkim şartına dayanarak hakem heyetine başvurduğunu, hisse alım sözleşmesinin yürürlüğe hiç girmemiş olduğunun ve davalının hisse alım sözleşmesindeki tahkim şartını ihlal etmiş olduğunun tespitini ve bunun için müvekkiline tazminat ödemesine hükmedilmesini talep ettiğini, davalının bu davada önceki tahkim kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden itirazda bulunduğunu, ancak ICC Hakem Mahkemesinin 12/05/2014 tarihli ve 18628/GZ/GFG sayılı hükmünde...

    tan satın aldığını, davalının taşınmaz hisselerinin devrinden sonra müvekkiline herhangi bir ihtarda bulunmadığını, müvekkilinin satış işleminden tapu sicil müdürlüğü nezdinde yaptığı incelemeyle haberdar olduğunu ve ön alım hakkını kullanmak istediğini, gayrimenkulün piyasa rayiç değerleri ile tapuda gösterilen devir bedeli arasında ön alım hakkının önüne geçilmesi amacıyla davalı tarafından fahiş derecede farklılık yaratıldığını, gayrimenkulün mahkeme tarafından belirlenecek gerçek değerinin hükme esas alınması gerektiğini belirterek, dava konusu taşınmazda davalıya ait hisselerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davacı vekili 21.11.2016 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin resmî senette yer alan bedel üzerinden ön alım hakkını kullanmak istediğini belirtmiştir. II....

      Somut olayda, ön alım bedelinin ön inceleme tarihi itibariyle vadeli hesapta nemalandırılmak üzere depo edilmesi gerekirken satış tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra resmi satış sözleşmesindeki bedel ve masraflar toplamı 13.260,00 TL bedelin yatırılmasına ilişkin depo kararı verilerek satış bedelinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. Resmi satış sözleşmesindeki ön alım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, ön alım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....

      ilçesi, 874 parsel sayılı tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise aynı yerde tarım arazisi niteliğindeki komşu 873 parsel sayılı taşınmazı dava dışı paydaşlardan 23.10.2020 tarihinde satın aldığını, 5403 sayılı Kanun’un 8/i maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ön alım hakkına sahip olan davacıya noter bildirimi yapılmadığını, ön alım hakkı nedeniyle davalıya ait taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 873 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi olmadığını, köy yerleşik alanı içinde yer aldığını, taşınmazlar arasında tarımsal bütünlük bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III....

        Mahallesi 16246 ada 1 parsel ... taşınmazda davacının hissedar olduğunu, dava dışı üçüncü kişilerin taşınmazdaki hisselerini davalıya ön alım hakkını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yüksek bedel üzerinden devrettiklerini, kanundan ... ön alım haklarını gerçek satış bedeli üzerinden kullanmak istediklerini, davalı adına kayıtlı hissenin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan taşınmazın fiili taksim esaslarına göre bağımsız olarak kullanıldığını, davacının şuf'a hakkını kötü niyetli kullanarak taşınmazı ele geçirme çabasında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. III....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 3287 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların ön alım hakkı nedeni ile haciz şerhi ile yükümlü tutulmadan müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II....

            alım hakkı sahibi olması için gerekli şartlardan olan "tahsis" şartını taşımadığı anlaşılmıştır....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....

                Devredilen hisseler yönünden davalı tarafından davacıya her hangi bir bildirim yapılmadığı, TMK 732'de yazılı ön alım hakkının doğduğu, süresi içerisinde davacının ön alım hakkını kullandığı, TMK 734/2 maddede yazılı satış bedeli ile alıcıya düşen tapu harcını verilen süre içerisinde depo ettiği görülmektedir....

                edilen ön alım bedelinin faizleri ile birlikte davalıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu