Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. Kanun'un Geçici 6.maddesine göre 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir."...

    , yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir....

      Mahkemece, davacının talebinin nüfus kaydında... olarak kayıtlı olan kişi ile davacının aynı kişi olduğu ve bu nedenle...'ın doğum tarihi ve doğum yerinin davacı ...'ın doğum yeri ve doğum tarihi olarak yazılması istemine ilişkin olduğu, .... 1 AHM'nin 2013/38 Esas - 2013/335 Karar sayılı kararı incelendiğinde, davanın kısmen kabulüne karar verilerek .... T.C. kimlik numaralı ... ile .... T.C. kimlik numaralı...'ın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verildiği ancak bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, oysa aynı dava dosyasına sunulan ve...'a ilişkin olarak 05/08/1975 tarihli ölüm tutanağında...'ın ... Sağlık Ocağı tarafından düzenlenen ölüm tutanağı ile öldüğünün belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfusa mükerrer olarak yazılan kaydın iptali ile gerçek kayıttaki doğum tarihinin ve doğum yerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, .. ve....'...

        in ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ile dava açıldığı ancak cumhuriyet savcısının bu davayı açmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı, dava hakkının yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilere ait olduğu, bunların da harç ve diğer yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilecekleri anlaşıldığından; mahkemece, açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir....

          ve apostil şerhini aldığını; apostil şerhinin, bir belgenin gerçekliğinin tasdiki ile başka bir ülkede yasal olarak kullanılmasını sağlayan bir belge olduğunu, taraflarınca T3 alınan nüfus kayıt örneği (kimlik belgesi) ve apostil şerhinin yeminli tercümana noter onaylı olarak tercüme ettirildiğini belirterek, davanın kabulü ile nüfus kayıtlarında sağ gözüken Emil Alpaslan Akoğlu'nun ölümü ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kayıtlarının da vefat etmiş olarak düzeltilmesini talep etmiştir....

          ün nüfusa tescili ile ölümünün tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, anneannesi olup nüfusa hiç kaydedilmeyen ...’ün nüfus kaydına tescili ve ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davacının anneannesi ...’ün yaşadığının ve ölümünün tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            nun 1993 yılında öldüğü, davalının ise önceden aldığı vekaletname ile kayınvalidesinin maaşını almaya devam ettiğinin anlaşıldığı, durumun Cumhuriyet Savcılığına ihbar edildiği, dolandırıcılık suçunun soruşturması sırasında ve ayrıca nüfus müdürlüğünün gerçek ölüm tarihinin tespiti için yaptığı ihbar da dikkate alınarak davaname ile bu davanın açıldığı; ölüm olayının tarihi konusunda net bir bilgi edinilemediği, Sosyal Güvenlik Kurumunun zararını tespiti için dahi net bir ölüm tarihinin gerekli olduğu, Cumhuriyet Savcısının bu davayı açma yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından; mahkemece, kanıtların toplanıp oluşacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

              Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir." 506 sayılı Kanun'un Geçici 54.maddesine göre "01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmü uygulanmaz." 5510 sayılı Kanun'un 38/2.maddesine göre "Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....

                Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. Kanun'un Geçici 6.maddesine göre 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir."...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ... 25.01.1968 tarihinde öldüğünün tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu