Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin 2016/566 Esas sayılı dosyasında davacı tarafın vasiyetnamenin iptali ile tenkis isteğinin birlikte ileri sürüldüğü, ancak taleplerden vasiyetnamenin iptali isteğinin öncelikle inceleyip değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak vasiyetnamenin iptaline ilişkin talebin işbu dosyadan tefrik edilerek mahkemenin yukarıdaki esasına kaydedildiği, dava konusu İstanbul 4....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ..., ...vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, davacıların murisi ve babası olan ...'ın, Noterde düzenlenen 10.03.1999 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalılara bıraktığını, ancak vasiyetname düzenlenirken bizzat noterin nezaret etmediğini, murisin yönlendirildiğini, tek doktor tarafından verilen raporun esas alınamayacağını, tanıkların tanınmadığını ve kimliklerinin tespit edilemeyip ulaşılamadığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini istemiştir....

    Yukarıda izah edilen nedenlerle davacının muvaza nedeniyle vasiyatnamenin iptali ve tapu iptali tescil davasının esastan, Davacının tenkis davasının zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davacının muvaza nedeniyle vasiyatnamenin iptali ve tapu iptali tescil davasının esastan REDDİNE, 2- Davacının tenkis davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, vasiyetnamenin iptali, uygun görülmemesi halinde davacının vasiyetnamedeki payının tenkisi ile pay karşılığının davacıya verilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça acılan vasiyetnamenin iptali davasının tefriki ile Mahkemenin 2017/21 Esas, 2018/404 Karar sayılı kararı ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verildiği, kararın 13/11/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış, işbu davada ise yargılamanın davacının vasiyetnamedeki payının tenkisi ile pay karşılığının davacıya verilmesine ilişkin olduğu görülmüştür....

    Sayılı ilamnda "...Bundan ayrı olarak; hükmedilen alacağa vasiyetnamenin iptali davasının kesinleşme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken vasiyetnamenin iptali davasının açılma tarihinden itibaren faiz işletilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." denilmekle işleyecek faizin başlangıç tarihinin vasiyetnamenin iptali davasının kesinleşme tarihi olduğu belirtildiğinden, faiz başlangıç tarihinin vasiyetnamenin iptali davasının kesinleşme tarihi olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2020 NUMARASI : 2019/16 ESAS 2020/99 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali KARAR : 3- T5 - (T.C. No: ) VEKİLİ : Av. T6 - Uets DAVALI : Ata Kütük -(T.C. No: ) VEKİLİ : Av. Fazıl Fikret Ecevit - Uets DAVANIN KONUSU : Vasiyetnamenin İptali - tenkis KARAR TARİHİ : 10/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022 İstanbul Anadolu 5....

    Davalılar; vasiyetnamenin düzenlenmesinde muvazaa olmadığı gibi hile de bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; TMK.nun 557.maddesindeki vasiyetnamenin iptaline ilişkin şartlar oluşmadığı ve ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Davacılar dava dilekçesinin açıklamalar bölümünün 5.fıkrasında “vasiyetname içeriğinden de açıkça anlaşılan ölüme bağlı tasarruflar ile davacıların kanuni ve saklı paylarından dahi mahrum kalmış bulunmaktadır” denilmiştir.HUMK'nun 76.maddesi uyarınca, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. Davada, mahfuz hisseye müdahale edildiği belirtilerek işlemin iptali talep edildiğine göre, tenkise ilişkin talep de bulunduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yapılan yargılama neticesinde; "Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunup kesinleşmesinden sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda vasiyetnamenin iptali davasının kesinleştiği tarih olan 27/10/2000 tarihi vasiyet alacaklısının (davacının) ölüme bağlı kazanmayı öğrendiği tarihin başlangıcı olarak belirlenmiştir. 743 sayılı MK.nun 580. Ve 4721 sayılı TMK.nun 602.maddesinde 10 yılllık zamanaşımı süresi bu tarihte başlar....

      Bilindiği üzere, TMK.nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....

      İhtisas Kurulundan aldırılan 21/12/2018 tarihli raporuyla sabit olduğu, davacı tarafından gösterilen tanıkların vasiyetnamenin iradenin fesada uğratılması yani hata, hile veya tehdit ile düzenlettirildiği yönünde beyanlarının bulunmadığı gibi bu yönde delil sunulamadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin vasiyetnamenin iptali yönündeki istemin reddine karar vermesinde usul ve esas yönünden Yasa'ya aykırılık bulunmamadığı, tenkisi istenen vasiyetnamede murisin terekesini tüm mirasçılarına paylaştırdığı yani paylaşım iradesi ile hareket ettiği anlaşıldığı, kaldı ki vasiyetname ile yapılan paylaşımda da tasarruf nisabının aşılmadığının bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, ilk derece mahkemesinin tenkis isteğinin reddine karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        UYAP Entegrasyonu