WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez.Ölüme bağlı tasarrufun ifasının mümkün olmaması, vasiyet konusunun vasiyetçiye ait olmaması ise bir iptal sebebi oluşturmaz. Vasiyetnamenin ifa imkansızlığının vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik olarak açılacak olan davada (TMK.m. 600) değerlenlendirilebilir. TMK.nun 557.maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak açıklanmıştır....

    Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise; saklı paylı mirasçının (davacının), bu payının zedelendiğini öğrendiği tarihten başlar. Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır....

      Hayati Aldıraklı temyiz dilekçesinde, vasiyetnameye konu taşınmaz üzerindeki binanın sadece miras bırakana ait olmadığını, miras bırakanın tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, yanılma, aldatma, korkutma ve zorlama sonucu anılan vasiyetnamenin düzenlendiğini, TMK'nun 557/4 üncü maddesine göre vasiyetnamenin iptali gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Talep, Türk Medeni Kanunu'nun 596 ncı maddesi gereğince vasiyetnamenin açılması isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Türk Medeni Kanunu'nun 596 ncı maddesinde; "Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Mirasbırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. " düzenlemesi yer almaktadır. 3....

        Buna göre verilen bir aylık süre içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açılmadığı takdirde vasiyetnameyi açan mahkeme, atanmış mirasçının talebi üzerine kendisine atanmış mirasçılık belgesi, belirli mal bırakma şeklindeki vasiyetnamelerde ise lehine mal bırakılan kişinin talebi üzerine vasiyet alacaklısı belgesi verecektir. Vasiyetnamenin iptali davası açılmış ise istem bulunsa dahi atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı belgesi verilmeyecek, bu belgenin verilebilmesi için vasiyetnamenin iptali davasının kesinleşmesi beklenecektir. Öte yandan atanmış mirasçılık belgesi veya vasiyet alacaklısı belgesinin, öncelikle vasiyetnamenin açıldığı dosyadan verilmesi gerekmekle birlikte, vasiyetname açıldıktan sonra aradan uzun zaman geçmiş, vasiyetnameyi açan mahkemenin kapanmış olması vb. durumlarda ilgilinin sulh hukuk mahkemesinde yeni bir dava açarak bu belgeleri istemesi de mümkündür....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/400 Esas sayılı dava dosyasından müvekkilleri aleyhine açılan mirasçılık belgesinin iptali konulu dava ile hakları olan mirastan mahrum bırakılmaya çalışıldığını, bu nedenlerle kanuna aykırı vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu iptali istenen .... Noterliğince tanzim edilen 14.03.1990 tarih ve 22983 yevmiye No.lu düzenleme şeklindeki mal ortaklığı evlenme mukavelesine ilişkin uyuşmazlıkta 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, taraflar arasında dava konusu sözleşmeye dayalı olarak .......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin murisi İhsan Temiz' in 21.11.2000 tarihli el yazısı vasiyetname ile davacı oğlunu mirasçılıktan çıkardığını, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte, murisin akıl sağlığının yerinde olmadığını, çıkarma sebebinin TMK.' nun 510. maddesinde sayılan şartlardan olmadığını, belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bu yorum tarzı, ölüme bağlı tasarrufu imkan olduğu ölçüde geçerli saymaya, onu ayakta tutmaya başka bir ifade ile tasarruf yapanın gerçek iradesini, son isteklerini elden geldiği kadar değerlendirmeye, onu üstün tutmaya, ona saygı ve bağlılık göstermeye yönelmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla vasiyetin mümkün olduğu kadar ayakta tutulması aynı zamanda vasiyetçinin iradesine duyulan saygının açık bir ifadesi olacaktır. Murisin ölüme bağlı tasarruflarını hükümsüz saymaktan çok bunları muhafaza etmek, vasiyetçinin iradesine ve isteğine daha uygun düşer. Vasiyetnamenin yorumunda uygulanacak olan kurallar, vasiyetnamenin metnine bağlılık, mirasbırakanın iradesine bağlılık ve dış etmenlerle bağlılık olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. Vasiyetnamenin yorumunda, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmeli, azami biçimde murisin iradesinin açığa çıkarılmasına gayret gösterilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. (YHGK, 07.06.1966 tarih, 738/309) ....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2013 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali, terditli olarak tenkis talebi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne dair verilen 21.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, vasiyetnamenin iptali terditli olarak tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'a ait, ......

                a ölüme bağlı tasarrufta bulunulduğu, şekli anlamda bozukluk söz konusu olduğundan hısıma yapılan vasiyet kısmının iptali gerektiği; diğer davalılar anlamında vasiyetnamenin iptalini gerektirir durum bulunmadığı gerekçesiyle, hısıma yapılan tasarruf kısmı yönünden vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinde; davalı ...'ın vasiyetname tanığı olan ...'in kayınpederi olduğu ancak, davalı ...'ın vasiyetname tanığı olan ...'in kayınvalidesi olmadığı, dolayısıyla vasiyetname tanığının vasiyetname düzenlenmesine katılması sebebiyle davalı ... yönünden hısıma yapılan kazandırma bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; vasiyetname tanığının vasiyetname düzenlenmesine katılması sebebiyle davalı ... yönünden hısıma yapılan kazandırma bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacılar vekili, davacı müvekkilleri ile davalı tarafın Ahmet Tomsak mirasçıları olduğunu, vasiyetnamesinin tereke sulh hukuk mahkemesinde açıldığını, vasiyetnamesi ile 327 parsel numaralı taşınmazındaki hissesinin tamamının eşi davalı T7 bıraktığını, işlem tarihinde murisin ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptali gerektiğini, ölüme bağlı tasarruf nedeniyle mirasçı olan müvekkillerinin saklı paylarını alamadıklarını belirterek vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde saklı payın tecavüzün tenkisi ile bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, vasiyetnamenin iptali isteminin reddi ile tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesi üzerine davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu