Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İDM tarafından davaya konu vasiyetnamenin davalının beyanı dikkate alınarak murisin yanıltılarak yapıldığının kabulü ile davanın kabulüne dair karar verilmiş, karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 557 nci maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı olarak belirtilmiş olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK’nın 557 nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560- 562)....

ün 80 yaşında vefat ettiğini, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte akli melekelerinin yerinde olmadığını, davalı tarafından murise hile yolu ile vasiyetnamenin imzalattırıldığını bu sebeplerle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, ayrıca vasiyetnamenin şekil şartlarına da aykırı olarak düzenlendiğini belirterek, Elbistan 2. Noterliğinde 15.01.2014 tarihinde düzenlenen 00687 yevmiye numaralı vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Ayrıca davacılar tarafından murisin okur yazar olmadığı iddia olunmuş olup, düzenlenen vasiyetnamede murisin okur yazar olmadığının açıkça belirtildiği, somut olayda vasiyetnamenin Türk Madeni Kanunu'nun 535. maddesine uygun olarak iki tanığın önünde vasiyetnamenin okunduğu ve tanıkların önünde murise okunduğu, mirasbırakanın vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ederek vasiyetnamenin tanıklar tarafından imzalandığı, muris tarafından parmak basma şeklinde onaylandığı anlaşılmaktadır. TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sayılmış olup, bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. Kanunda belirtilen bu sebepler sınırlı sayıda olup, yalnızca bunlardan birinin varlığı halinde vasiyetnamenin iptali mümkün olacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların murisi İhsan'ın 21/11/2000 tarihli el yazısı vasiyetname ile davacı oğlunu mirasçılıktan çıkardığı, murisin 25/04/2005 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.TMK.'nun 510.maddesine göre; mirasçı, mirasbırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasbırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse miras bırakan ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir....

      Bölge adliye mahkemesince; davacının talebinin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek herhangi bir yasal neden bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mirasbırakanın, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırmasıdır....

        Buna göre "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." Davacı tarafından bu sebeplerden birisine dayanılmamıştır. Her ne kadar davalının bu vasiyeti kullandığı belirtilmiş ise de bu hususta vasiyetnamenin tenfizine dair bir dava açıldığına dair bir belge sunulmamıştır. Kaldı ki böyle bir dava açılması durumunda vasiyetten rücuya her zaman savunma yolu ile dayanılması mümkündür. Bu durum karşısında ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf itirazlarının reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece; iptal davası açılma şartları TMK'nın 557.maddesinde sayıldığı, açılıp okunan vasiyetnamenin anılan kanun maddesinde sayılan iptal sebepleri kapsamında olmadığı, usulüne uygun tanzim edildiği ve hukuken geçerli olduğu, diğer taraftan, esas olanın ölüme bağlı tasarruf olan vasiyetnamenin ayakta tutulması ilkesi olduğu, davacının vasiyeti kabul etmemesi vasiyetnamenin geçerli olmadığını göstermemekle birlikte, tenfiz edilmesi hususunda davacının muhayyer olduğundan davanın reddine kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, muris tarafından kendisine vasiyet edilen taşınmazlarda annesinin de hakkı olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini, eş söyleyişle vasiyetnamenin reddini istemiştir. Bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak taraflara, bu olguları hukuken nitelendirmek ve uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak hakime aittir. (HUMK 76., HMK 33.md) Vasiyet alacaklısı dilerse vasiyeti reddedebilir....

          Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.112015 gününde verilen dilekçe ile ölüme bağlı tasarruf (vasiyetnamenin iptali ve tenkis) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Muris İbrahim Karaağaç'ın mirasçılık belgesine dosya içerisinde rastlanılamadağından ilgilisinden temin edilerek, Dairemize gönderilmesi üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 18.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            TMK'nun 595. maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Davacının vasiyetnameyi, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2020/3118 E. Ve 2020/6145 K. Sayılı kararı) Somut olayda açılan vasiyetnamenin iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kabul edilerek dava esastan incelenmiştir. Vasiyetnameye konu Mersin ili Akdeniz ilçesi 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından 21.02.2014 tarihinde davalı T2 satıldığı ve halen davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Vasiyetname, ölüme bağlı bir tasarruf olup, ölüm halinde hukuki sonucu doğurur....

            Mahkemece; murisin veraset belgesi, mektup ve yazıları ile tıbbi belgeler incelenmiş ve tanıklar dinlenilerek el yazısı vasiyetnamenin muris ... eli ürünü olduğunu belirten Adli Tıp Kurumu yazısı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, davacı vekili temyiz nedenlerini tekrarla karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Birleştirilen dosya davacısı ... murisin terekenin tamamında tasarruf etmekle mahfuz hisselerinin gözetilmediğini beyan etmiş, asıl dava davacılarıda bu taleplerini belirtmişlerdir. Esasen saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

              UYAP Entegrasyonu