"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL VEYA TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...adına kayıtlı olduğunu zannettikleri çekişme konusu 5406 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına tescilli olduğunu öğrendiklerini, bu taşınmazın miras bırakanın başka bir taşınmazının satışından elde edilen gelir ile alındığını ve üzerine 2 katlı ev yapıldığını, miras bırakanın mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak işlem yaptığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmazı eşi ile birlikte çalışarak elde ettikleri kazançla satın aldığını, miras bırakanın bir yardımının ve ilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır. Somut olayda; davacı 21 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken ......
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1439 ada 3 parsel sayılı taşınmazın malik sıfatıyla zilyedi olduğunu, tapu kaydında soyisimleri bulunmayan Arslan kızı Fatma, Yusuf kızı Kudret ve Baba oğlu Yusuf'un kadastro tarihinden bu yana kim olduklarının belli olmadığını, tapu sicilindeki bu durum nedeniyle haklarını kullanamadığını ileri sürerek gaipliğe karar verilmesi gerektiğini belirtmiş, dava konusu taşınmazın tapu kaydından davacının pay maliki olmadığı, tapu kaydında yer almadığı, adı geçenler dışında tapu kaydında dava dışı Selahattin Uluer ve Iğdır Belediye Başkanlığı'nın da paydaş olduğu, taşınmazın 27.05.2005 tarihinde imar uygulaması sonucu oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, iddianın gaiplik istemi ile ilişkili olmadığı, zilyetlik nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının konusu oluşturacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın karar vermeye elverişli olduğu söylenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu iptali ve eski hale ihya sureti ile ... adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza dayanak imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili, davalılar ... vekili, ... vekili temyiz etmiştir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını; ancak, bu malın vasiyetin yerine getirilmesi yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptali-tescil davası; vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davası olup, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlularına, yasal veya atanmış mirasçılara ve varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı açılır. (Mülga 743 sayılı MK. m.541; 4721 sayılı TMK. m 600) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekirken tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'...
Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi davaya yönelik değerlendirme de hatalıdır. Şöyle ki, davacı ..., davalıya yapılan satış işleminin, aynı kanun ile bu kanunun usul ve esaslarının belirtildiği tebliğe aykırı olduğunu ve bu durumun yolsuz tescil oluşturduğu iddiasına dayanarak öncelikle satış işleminin iptal edilmesi ve ardından davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilmesine ilişkin tapu iptali ve tescili davası açmıştır. Davacı Hazinenin tapu iptali ve tescili talebi yönünden, 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca yapılan satışlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda "Adli Yargı" görevli olup bu konuda tereddüt bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sistemine göre, kural olarak aynî hakların doğumu, devri, muhtevalarının değiştirilmesi ve ortadan kalkması kural olarak tapu siciline tescil şartına bağlanmış olup, tescil kurucu bir nitelik taşımaktadır....
Şöyle ki, davacı ..., davalıya yapılan satış işleminin, aynı kanun ile bu kanunun usul ve esaslarının belirtildiği tebliğe aykırı olduğunu ve bu durumun yolsuz tescil oluşturduğu iddiasına dayanarak öncelikle satış işleminin iptal edilmesi ve ardından davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilmesine ilişkin tapu iptali ve tescili davası açmıştır. Davacı Hazinenin tapu iptali ve tescili talebi yönünden, 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca yapılan satışlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda "Adli Yargı" görevli olup bu konuda tereddüt bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sistemine göre, kural olarak aynî hakların doğumu, devri, muhtevalarının değiştirilmesi ve ortadan kalkması kural olarak tapu siciline tescil şartına bağlanmış olup, tescil kurucu bir nitelik taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil, mümkün olmaz ise tenkis isteğine ilişkindir. Davacı mirasbırakanı ...'nin maliki olduğu 6523 parsel sayılı taşınmazı 2004 yılında mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya satış yoluyla devrettiğini, işlemin yapıldığı tarihte mirasbırakanın işlem yapma ehliyetinin bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına miras payı oranında tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir....
Belediyesinin 18.03.2008 tarihli ve 40 sayılı encümen kararı doğrultusunda imar uygulaması yapıldığını, imar uygulaması sonucu belediye hissesi olan bir kısım yol fazlalarının bedeli karşılığında taşınmazın diğer paydaşlarına satıldığını, neticeten 5699, 5700, 5701, 5702, 5703, 5704, 5705, 5706, 5707 ve 5708 parsel numaraları ile imar parsellerinin tapuya tescil edildiğini, ancak anılan imar uygulamasına esas encümen kararının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek davacı ... tarafından satış bedelinin iade edilmesi karşılığı dava konusu taşınmazların tevhid edilen kısımlarının kaldırılarak tapu kaydının iptali ile gayrimenkullerin eski haliyle davalı malikleri adına tescili suretiyle eski hale ihyasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... ve ... vekili, dava açılmasına davacı sebebiyet verdiğinden yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiş; diğer davalılar davanın reddini savunmuştur....