Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, mümkün olmadığında tenkisi istenilmiştir. Birleştirilen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/804 E. sayılı dava dosyasında da tenkis talep edilmiştir. Mahkemece davacının davalı ... hakkında açtığı tenkis davasının açılmamış sayılmasına, davacının vasiyetnamenin iptali davasının reddine , tenkis davasının ise kabulüne ; birleşen davada davacı ...'ın davalı ... hakkında açtığı tenkis davasının açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle; davacı vekili Av. ... geldi. Davalı ... vek.Av.... geldi....

    ün 06/05/2008 tarihinde açılan vasiyetname ile mirasının çok değerli kısmını sağ iken de aynı mahallede olmanın yakınlığı ile davalı tarafından kötü niyetle yönlendirilmesi ve dikte ettirilmesiyle davalı kardeşine bıraktığını, müteveffa'nın 77 yaşında iken gerçekten muayenesi yapılmadan temliki muamelenin tamamlanması amacıyla usulen alınan rapor ile noterde düzenlenen vasiyetle tasarrufta bulunduğunu bu nedenle vasiyetnamenin iptali, olmazsa mahfuz hisseye tecavüz edildiğinden mahfuz hisseyi aşan kısmın tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı; davanın tümüyle hak düşürücü süreye uğradığını, dava konusu olaylar üzerinden 1 yılı aşkın süre geçtiğini, ileri sürülen nedenlerin hiç birinin MK'da belirtilen vasiyetnamenin iptali şartlarını taşımadığını, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, murisin vasiyetname tarihinde hukuki ehliyetinin bulunması, davacı mirasçıların miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufunu en geç vasiyetnamenin açıldığı tarihte öğrenmiş...

      Davacılar birleşen dava dilekçesinde ;vasiyetnamenin şekil şartlarına uymadığını, baskı ve hileyle düzenlendiğini, murisin tasarruf ehliyeti olmadığını beyanla; ölüme bağlı tasarrufun iptalini; bunun mümkün olmaması halinde, kanun ile korunmuş olan saklı paylarının tenkisinin gerektiğini, bununda mümkün olmaması halinde tasarruf bedellerinin faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Davalı (birleşen davalı ); asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir . Mahkemece; asıl davanın reddine; birleşen davanın süresinde açılmadığından TMK'nın 571. maddesinin 1. fıkrası gereği usulden reddine karar verilmiş ; sözkonusu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir . 1-) Asıl dava, vasiyetnamenin iptali; birleşen dava vasiyetnamenin iptali ve tenkisi istemine ilişkindir . TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

        DELİLLER: Tapu kayıtları, hastane evrakları bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Vasiyetnamenin iptali isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Madde gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Türk Medeni Kanunu 557- 559 maddeleri arasında düzenlenen ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılık olarak düzenlenmiş, şekle ilişkin iptal sebeplerinin ise ölüme bağlı tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılması hali olarak belirlenmiştir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri Türk Medeni Kanunu'nun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiş olup bu sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez ve davacı tarafın bu iptal nedenlerine ilişkin delil sunması gerekir....

        Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/552 KARAR NO : 2023/750 Kararın Kaldırıl T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAFRA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/575 ESAS, 2022/36 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali, Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Bafra 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/575 esas, 2022/36 karar sayılı dava dosyasında verilen vasiyetnamenin iptali, ölüme bağlı tasarruf (tenkis) talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin annesi miras bırakan 16/04/2020 tarihinde vefat ettiğini, geriye müvekkilleri, müvekkillerinin kardeşi ve davalı mirasçı olarak kaldıklarını, miras bırakanın vefatından önce Bafra 2....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/45 Esas 2016/49 Karar sayılı veraset ilamı incelendiğinde iş bu ölüme bağlı bu tasarrufla müvekkilinin saklı paylarına açıkça tecavüz edildiğinin anlaşıldığını, miras hukukunda miras bırakanın terekesi üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilme imkanının sınırlarının aşılmasının ve saklı paya tecavüz edilmesinin yaptırımı olarak, yapılan ölüme bağlı kazandırmaların tenkis edilmesi düzenlendiğini, bu nedenle vasiyetnamenin medeni kanunda yer alan oranlarda tenkis edilmesini talep ettiklerini ve davacıların talebine karşılık Türk Medeni Kanunun 571/son maddesi uyarınca tenkis def'inde bulunduklarını, tenkis hesaplarının yapılmasını ve çıkacak sonuca göre karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin 88 yaşında bir hanımefendi olduğunu, okuma yazma bilmediğini, huzurdaki davadan haberdar olduktan sonra dosya içine celbedilmiş vasiyetnamenin açılması davasının içeriğinden ve anlamından avukat olarak bilgilendirmeleriyle haberdar olduğunu ve anlamını idrak ettiğini...

          nun, 31.10.1996 tarihli (Noterden) düzenlediği vasiyetname ile tüm varlığını davalıya bıraktığını (mirasçı nasbettiğini); böylece, tasarruf nisabını aştığını iddia ederek; saklı paya tecavüz nedeniyle tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kadıköy 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/416 Esas sayılı dava dosyasında da; davacı, söz konusu vasiyetname incelendiğinde genel anlamda imkansızlıklar içermesi yanında, özel olarak da 5 ve 6.maddelerde belirtilen vasiyetçi istemlerinin TMK.nun 557/3.maddesi anlamında hukuken imkansız olduğu belirleneceğinden, vasiyetnamenin iptalini istemiş, iş bu dosya ile birleştirilmiştir. Davacı ...'nun aynı sebeplere dayanarak açtığı tenkis ve vasiyetnamenin iptali davaları da iş bu dosya ile birleştirilmiştir. Davalı vekili, saklı pay yönünden davayı kabul ettiklerini beyan etmiş; birleştirilen vasiyetnamenin iptali davası yönünden ise, hukuki imkansızlık bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....

            Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak almanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

            Başka bir anlatımla; saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın saklı paylarına el atması halinde onun, ölümünden sonra bu el atmanın ortadan kaldırılmasını, saklı paylarının tamamlanmasını talep ve dava edebileceklerdir. İşte, bu tür davalara da tenkis davası denilmektedir. O halde tenkis davası, miras bırakanın sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruf veya tasarruflarıyla, tasarruf edilebilir kısmı aşması halinde, bu tasarrufların, tasarruf edilebilir kısım oranına indirilmesini temin eden hukuki bir olgudur (TMK. md. 560-son). Saklı pay sahibi mirasçı, tenkis davası açabileceği gibi, tenkis isteme hakkı, henüz yerine getirilmemiş tasarrufların, yerine getirilmesini istemesi halinde defi yolu ile de kullanılabilecektir (TMK. md. 571/son). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun, 560. ve devamı maddelerinde tenkis davalarını düzenlemiştir....

              UYAP Entegrasyonu