Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece yapılacak iş; TMK’nın 512/3. maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun; murisin tasarruf nisabı oranında geçerli olduğu göz önünde bulundurularak, davaya tenkis davası olarak devam etmek, murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır. Mahkemenin bu yönü gözardı etmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Ancak; Medenî Kanunumuzun 557. maddesinde, şu sebeplerin bulunması durumunda bir ölüme bağlı tasarrufun iptali için dava açılabileceği belirtilmiştir; tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa. Bu iptal sebepleri dışında başka bir sebepten ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilebilmesi mümkün değildir. Bunun yanında; hâkim iptal sebebiyle bağlı olup, örneğin sadece esasa ilişkin sebeplere dayanılarak iptal davası açılmışsa, şekle ilişkin iptal sebeplerini inceleyemez....

      Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....

        DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mirastan feragat sözleşmesi vasiyetname gibi mahkemece açılıp okunması zorunluluğu olmayan bir ölüme bağlı tasarruf olduğu, Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/785 esas sayılı dosyası da mirasçılık belgesi istemine yönelik açılan bir dava olup bu dosya üzerinden mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunmasının söz konusu olmadığı, mirasçılardan Mustafa Şen Erdemli 1. Noterliği 13.07.2010 tarih ve 7122 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi(EK-1) ile murisin mülkiyetinde olan Mersin ili Erdemli İlçesi Koyuncu Mah. Kuyubelen mevkiinde kain 21 pafta,76 ada,7 parsel, Mersin ili Erdemli İlçesi Koyuncu Mah. Osmansekisi mevkiinde kain 21 pafta,73 ada,4 parsel, Mersin ili Erdemli İlçesi Koyuncu Mah....

        ye aidiyetine, ancak murisin 25.06.2003 tarihli vasiyetnamesi ile yasal mirasçılarını mirastan ıskat ettiği anlaşıldığından terekenin bölüştürülmesi sırasında murisin terekesinin (3) pay sayılarak; (1) payın .....'ye, (1) payın ...'ye, (1) payın ...'ye aidiyetine; asli müdahiller vekilinin talebinin ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, asli müdahiller vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, vasiyetçi ...'nin 25.06.2003 tarihli vasiyetnamesinde bir kısım mallarını .... ve .......'ye, bir kısım mallarını ...'ye, bir kısım mallarını da üçüne birlikte bıraktığı anlaşılmaktadır. Bir kişinin mirasın tamamını veya belirli bir oranını almasını içeren her ölüme bağlı tasarruf mirasçı atanması sayılır. Bu şekilde belirlenmiş olan mirasçıya da atanmış mirasçı denilir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğunu, davacının mirastan feragat sözleşmenin iptaline yönelik davasının reddedildiğini, böylelikle mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliğinin kesinleştiğini, mirastan feragat sözleşmesi karşısında bir miras ... kalmayan davacıya, "hakları verilsin" deyimine dayanarak atanmış mirasçılık belgesi verilemeyeceğini, davacının talebinin mirasçılık belgesi verilmesine yönelik olduğu halde mahkemece talep aşılarak atanmış mirasçılık belgesi verildiğini, davacının miras hak ve hisselerinin tamamından ivazlı olarak feragat ettiğini, diğer yandan davacı, murisin vefatından bu yana kötü niyetli davrandığını, yapmış olduğu mirastan feragat sözleşmesine rağmen, sanki mirastan feragat etmemiş gibi bu durumu gizleyerek, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/354 Esas sayılı veraset ilamını aldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK.m.528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nun 528/2,3. maddesinde düzenlenen " ... Feragat eden, mirasçılık sıfatım kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur" hükmü uyarınca mirastan feragatte miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçılardan ...'ın mirastan faragatine ilişkin vasiyetname değerlendirilerek, mirastan feragatin hukuki sonuçlarının kararda gösterilmiş olması açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olup, mirasçı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacılar,davalılar ile noterde 19.4.2007 tarihinde mirastan feragat sözleşmesi imzaladıklarını,bu sözleşmeye göre davalıların ... mevkii 254 parseldeki iki katlı evi davacılardan baba ...’a ölünceye kadar bakmaları karşılığında diğer kardeşlerin sahip oldukları miras haklarından feragat ettiklerini, ancak davalıların davacı ...’a bakmadıkları gibi anneleri olan ... ’ın vefatından sonra davacı ... ile oturdukları 254 parseldeki evden taşındıklarını belirterek miras sözleşmesinin iptali ve davacılara mirasçılık hakkının tanınmasını istemişlerdir....

                Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi Tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 507. maddesinin 1,2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya mahfuz hisseyi ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni kanunun 512. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 503. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

                  İcra Müdürlüğünün 2010/1198 Esas sayılı dosyasının eldeki dava ile ilgisi olmadığını, satış yapılan parselden feragat olmayacağını, feragat sözleşmesinin de iptali gerektiğini, ivazsız yapıldığını, murisin banka hesabına para gönderilmediğinin sabit olduğunu, davalı tanığı Suat'ın beyanlarının muvazaanın kanıtı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescili istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 528 inci maddesi “Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.” hükmünü düzenlemiştir. 3.2.2....

                    UYAP Entegrasyonu