WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 20.03.2006 tarihli ve ...... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi ile .....'nin miras hakkını devraldığını öğrendiklerini ve bu mirastan feragat sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı vekili, mirastan feragat sözleşmesinin danışıklı olduğu gerekçesiyle iptalinin istendiğini, sözleşmenin 2006 yılında yapıldığını, icra takibinin ise 2009 yılında başlatıldığını bu nedenle danışıklı olmasının fiili duruma aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun miras hukuku bölümünde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesinin muris ile mirasçılar arasında yapılabileceği, mirasçılar arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

    Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmesine ve kendisine mirastan pay verilmesine engel bir neden değildir. Ne var ki, bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi (tasfiyesi) sırasında gözetileceğinin hüküm yerinde gösterilmesi gerekir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2019/2322 Esas, 2020/3596 Karar Sayılı İlamı, (Yargıtay 14....

    Diğer hallerde, mirasçılığa ve yasal miras payına etki edecek murisin ölüme bağlı tasarruflarının ve mirastan yoksunluk durumunun mirasçılık belgesine yansıtılması işlemlerinin çekişmeli olarak, tereke üzerinde hak sahibi olan ve şeklen hak sahibi gözükenler hasım gösterilmek suretiyle asliye hukuk mahkemesinde açılacak davayla sağlanması gereklidir. Asliye hukuk mahkemesi'nde açılabilecek bu davada uyuşmazlık sadece yasal mirasçının miras payının iptali ve intikalini gösterir bir mahkeme ilamıyla giderilebilecek nitelikteyse mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davası olarak açılabileceği gibi uyuşmazlık bu şekilde giderilemeyecek nitelikteyse, ölüme bağlı tasarrufun ifası olarak bir malvarlığı/eda davası olarak da açılabilir..." şeklinde açıklanmıştır....

    Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 6100 sayılı Kanun’un “Mirastan doğan davalarda yetki” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının a bendi şöyledir: "Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir: a) Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar." 3. 4721 sayılı Kanun'un "Tenkis Davası " başlıklı 560 ıncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir: "Saklı paylarının...

      Ölüme bağlı tasarruf; vasiyet ve miras mukavelesi gibi, gerçek kişilerin hukuki etki ve hükümlerini ölümlerinden sonra doğuran hukuki işlemleridir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise sözleşmecilerden birinin ötekine, ölünceye değin bakma ve kendisini görüp gözetme koşuluyla bir malvarlığını veya bir takım mallarını intikal ettirmesi borcunu doğuran sözleşmedir. Yani, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlar arası ve çift taraflı borç yükleyen bir sözleşme olup, etkisini ölüme bağlı tasarruf gibi ölümden sonra değil imzalanmasıyla birlikte gösterir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruf değildir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince, mahkemece ...Noterliğinin ölünceye kadar bakma sözleşmesinin okunması talebinin reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

        Davalı ... vekili, davacıların dayanak gösterdikleri ölüme bağlı tasarrufların geçersiz olduğunu, Yargıtayın yerleşmiş içtihatları ile kabul edildiği üzere mirasçılıktan çıkarma, mirastan feragat, mirasın reddi ve mirastan mahrumiyet durumlarının mirasçılık belgesine bir etkisinin bulunmadığını, mirasçılık belgesinde bu durumlar yok sayılıp, miras payları gösterilerek karar verilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, mirastan çıkarma, mirastan feragat ve mirastan yoksunluk hallerinin mirasçılık belgesi verilmesine engel haller olmadığını, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacıların ... ve ... yönünden açtıkları davaların feragat nedeniyle reddi ile diğer davalılar ... ve ... yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2010/279 ESAS - 2019/34 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarrufun iptali ve Tenkis KARAR : Taraflar arasında görülen Ölüme Bağlı Tasarrufun iptali ve Tenkis davası sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların, davacının ablasının çocukları olduğunu, ortak miras bırakan Mehmet Aksoy'un ölümü sonrası Kdz Ereğli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/33 Esas ve 2010/73 Karar sayılı kararıyla vasiyetnamenin açılıp okunduğu, vasiyetnamenin okunması sonucu murisin Kdz Ereğli 1. Noterliğince 25/05/2000 tarih 8897 yevmiye numaralı bir vasiyetname düzenlediği, bu ölüme bağlı tasarrufta Ereğli ilçesi Topçalı köyü Şıh Köy içi Çunukur mevkinde tapunun 7 parsel 896 da kayıtlı tarla ve üzerindeki 3 katlı evden 1....

            ya vekaletname vermek iradesi ile notere gittiği; ancak, burada sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlediği, bu durumun esaslı bir hata olduğu, TMK'nun 557.maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun yanılma sonucunda yapılması halinde bu ölüme bağlı tasarrufun iptalinin istenebileceği, dosya kapsamında toplanan bütün deliller dikkate alındığında, murisin, maliki olduğu taşınmazların neredeyse tamamını vasiyetname ile davalıya bıraktığı, murisin bakımını davacılardan ... ve ailesinin üstlendiği, murisin, davalı haricindeki diğer mirasçılarını mirastan mahrum bırakmasını gerektirir hiç bir durumun mevcut olmadığı, bu hususlar dikkate alındığında, murisin, sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlendiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle" davanın kabulü ile, .... düzenlenen 10.06.2008 tarih ve 1221 yevmiye numaralı .... ait düzenleme şeklinde vasiyatneminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili...

              Mahkemece yapılan yargılama sonucu; dava, TMK.nun 578. maddesinde düzenlenen mirastan yoksunluk davası olup, ilgili maddede bir mirasçının mirasçı olamaması ve ölüme bağlı tasarruflarda herhangi bir hak iddia edememesi için gerekli olan halleri düzenlemiş olup, bu haller ''1- Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler, 2- Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler, 3- Miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini, aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar veya engelleyenler, 4- Miras bırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarruffu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar'' olarak sıralanmış olup, bir mirasçının mirastan yoksun kalabilmesi için murisine karşı yukarıda tahdidi olarak sayılan eylemlerden birini gerçekleştirmiş olması gerektiği, davacı taraf davasında...

              UYAP Entegrasyonu