Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece, murisin ölüm tarihi olan 28.02.2012 tarihi itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalı ve terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da murisin ölüm tarihi olan 28.02.2012 tarihi itibarıyla borçlarının tespiti sağlanmalıdır. Ayrıca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. Terekenin ve davacının durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir....

    İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından ölüm tahkikatı araştırılması tamamlanmış olup yakınlarının ifadelerine göre ölüm tarihi bilinemediğinden ...TC kimlik numaralı Adife Mahmutların durumu sonuçlandırılamayan ölüm tespiti işlemi olarak 2021/134 tescil numarası ile tescil edilmiştir’ şeklinde belirtilmiştir Mahkemece sonuçlandırılamayan ölüm tespiti işleminin sonuçlandırılmasına ilişkin davacıya yetki verilmek suretiyle bu yöndeki işlemlerin tamamlatılması, adı geçenin ölüm halinin tespit edilmesi halinde ise mirasçılarının tespit edilerek ve gerekli evrakların temini ile dosyaya eklendikten sonra , mahkeme kararı ile davacı yan temyiz dilekçesinin tebligat yasası hükümlerine uygun olarak tebliğinin yapılması ve yasal süreler geçirildikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının askerlik borçlanması yaparak ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Dava, hukuki nitelikçe; davacılar murisi sigortalının 22.01.2000 tarihinden ölüm tarihi olan 31.07.2003 tarihine kadar kendi nam ve hesabına komisyonculuk faaliyetine dayalı gelir vergisi mükellefiyeti nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun ve buna bağlı olarak da davacı hak sahibi eş ve çocuklara, ölüm tarihinden başlayarak ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Öncelikle, mahkemenin; davacılar murisi sigortalının, 22.01.2000 ile ölüm tarihi arasındaki dönemde zorunlu esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ilişkin kabulü yerindedir....

          Davanın yasal dayanağı niteliğindeki 506 sayılı Kanunun hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasıyla ilgili 66’ncı maddesinde yazılı sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının ölüm veya istem tarihindeki Kurum kayıtlarına göre belirlenmesine, ölüm aylığına hak ........

            un iş kazası sonucu ölümü nedeniyle ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının, ölen oğlu ... ...’un ölüm olayının iş kazası olduğunun tespiti yönünde açtığı davada; İstanbul 3....

              Dava, davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespiti, aksine Kurum işleminin iptali ile kesildiği tarihten itibaren yeniden ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 06/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının murisinin ....03.1996 tarihinden itibaren ... sigortalısı olduğunun tespiti ile ölüm tarihi olan ........2004 tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İSTEM: Davacılar tarafından verilen 24.04.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 16/03/2009 tarihinde vefat eden muris Mustafa Reka'nın ölüm tarihinde terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirası hükmen ret etmiş sayılmalarına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. YANIT: Davalı avukatı tarafından verilen davaya yanıt dilekçesinde özetle, terekenin borca batık olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki sürelerin ise prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmü gözetildiğinde, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 29.11.1984 tarihinde doğan davacı sigortalının, hizmet tespiti davasına konu 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin çalışma sürelerinin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesinin ve sigortalılık süresi başlangıcının 29.11.2002 tarihi olduğunun davalı Kurum tarafından hükmün infazında dikkate alınmasının mümkün olmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...

                    UYAP Entegrasyonu