Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 45/II.maddesinde düzenlenmiş olup "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır....
53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir....
için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... tan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde TBK'nun 56 (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini...
Tazminatı kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse ... içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır....
(K.T.K. 92 madde) Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir. Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölüm veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir. Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92.madde kapsamında yer almamakla sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı, BK.'nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır....
Mahkemece ölüm aylığının iptali ile yersiz ödenen 21.11.2003-25.08.2007 tarihleri arasında 1.7912.88 TL'nin davacının aylıklarından kesilmesine ilişkin Kurum işlemin iptali ile 506 sayılı Kanun'un 92. maddesi uyarınca ölüm geliri ile ölüm aylığının tek dosyada birleştirilerek bu aylık ve gelirlerden yüksek olanının tümü, eksik olanın da yarısının bağlanması gerektiğinin tespitine fazla talebin reddine karar verilmiş ise de bu karar usul ve kanuna uygun bulunmamıştır. Yapılan incelemede davacıya iş kazası sonucu 21.08.2003 tarihinde ölen sigortalı oğlundan dolayı 21.08.2003 tarihinden ölüm geliri, 01.09.2003 tarihinde de davalı Kurumca ölüm aylığı bağlandığı, 05.09.2003 tarihli ölüm aylığı istemli taahhütnamede davacının ölüm gelirinden bahsetmediği, 11.05.2004 tarihli dilekçe ile ölüm geliri bağlanmasını istediği, davalı kurumca 506 sayılı Kanun'un 92....
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili'nin temyiz itirazları yönünden; 1)Dava, destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ölen (destek) kardeşin davacı kardeşlere destek olacağının davacılar tarafından iddia ve ispat edilemediği gerekçesi ile davacılar ...., ..., ....'in destek tazminat taleplerini reddedilmiş ise de varılan sonuca destek tazminatının ileriye dönük farazi hesaba dayanması, bir kimsenin mali-içtima durumuna bakılmadan ileride muhtaç duruma düşüp düşmeyeceği belli olmayacağından katılmak mümkün değildir. Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 45/II.maddesinde (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53.maddesi) düzenlenmiş olup "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır....
Ölüm halinde bundan çok ciddi surette elem duyacak kimseler vardır. Manevi tazminat isteyecek olan kimseler, ölümden son derece üzüntü ve elem duyan kimselerdir. Ölümden hakikaten elem duyacak olanlar ölünün yakınlarıdır. Bu yakınlık ise kanunla değil fiili durumla belli olur. BK. 47. madde, “…adam öldüğü takdirde ölenin ailesine …” deyişini kullanmaktadır. Burada adı geçen aile kavramı hukukumuzda önceleri sınırlı olarak ele alınıyor ve Aile Hukukunun ilkeleri çerçevesinde aralarında nafaka yükümlülüğü bulunan kişiler olarak anlaşılıyordu. Ancak Yargıtay’ ın kökleşmiş içtihatları çerçevesinde ölüm halinde manevi tazminat davasının davacıları sadece ölene kan ya da sıhrî hısımlık bağı ile bağlı olanlar değildir. Burada önemli olan, yakınlığın Aile Hukuku çerçevesinde hukuksal bir yakınlık değil, duygusal bir yakınlık olmasıdır....
Kural olarak kişisel ilişkilerde haksız eylem ve sebepsiz zenginleşme dışında kalan her türlü alacak davalarında BK. 125 maddesi hükmü ile on yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Ancak sözleşme ve ona benzeyen bazı ilişkilerde yasa koyucu çekişmeyi daha dar bir zaman süresi içinde giderme ve tarafların uyuşmazlığı kamu organı önüne getirmeleri amacı ile ayrık bir kural koyarak BK.nun 126.maddesinde beş yıllık zamanaşımı süresini geçerli görmüş olup, buna bağlı işlemleri de sınırlı olarak teker teker saymıştır. Bu esasa göre BK. 126/3 maddesi belli bir ... karşılığında istenilmesine hak kazanılan (... parası) alacağını beş yıllık zamanaşımı alacağına bağlamıştır. Davacı, davalıların murisleri annelerine bakıp, hizmet verdiğini ileri sürerek verdiği hizmetin karşılığını istediğine ve davalılarda zamanaşımı def’inde bulunduklarına göre olayda BK. 126/3 maddesinde öngörülen beş yıllık sürenin uygulanması zorunludur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının işveren vekili olduğunu, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını, davanın görevli mahkemede görülmediğini, işçi sıfatını taşımaması nedeniyle ölüm tazminatı talep edemeyeceğini, davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı göz önünde bulundurularak ölüm tazminatına hak kazanmadığını, işyerindeki prim uygulamasının standart bir uygulama olmadığını, bir tam yıl içinde gösterdiği performansa göre belirlendiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasında davacıların ölüm tazminatı ve prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu'nun hizmet sözleşmelerine ilişkin düzenlemeleri kural olarak diğer iş kanunlarının uygulama alanı dışında kalan iş sözleşmeleri bakımından geçerlidir. Bunun dışında diğer iş kanunlarında düzenlenmeyen hallere yönelik kuralların da genel kanun olması sebebiyle uygulama alanı bulacağı kabul edilmektedir....