"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kabülüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ......
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası bir (1) günlük çalışmanın tespiti niteliğinde olduğundan hizmet tespiti davasının bir türüdür. Bu dava türleri hizmet tespiti davaları gibi kamu düzenine ilişkindir. 01.03.1965 tarihinde yürürlüğe giren 17.07.1964 tarih ve 506 sayılı Kanun'unda uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi 108 inci maddede “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir. Tahsis işlerinde nazara alınan sigortalılık süreleri, bu sürenin başlangıç tarihi ile, sigortalının tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, tahsis için istekte bulunmuş olmayan sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süredir.” şeklinde düzenlenmiştir....
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. paragrafının tümüyle silinmesine, yerine; “Davacının 02.10.1985 tarihinde 1 gün süre ile davalıya ait ..... sicilli işyerinde çalıştığının tespiti ile bu sürenin davacının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmesine; Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 11.3.1986 olduğunun tespitine” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.12.2010 günü oybirliği ile karar verildi. .......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1989 olduğunun ve üç ay hizmet akdiyle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Bilindiği gibi, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR :1-... 2-... ve Ark. 3-...DAVA TÜRÜ :Nüfus (Ölüm Tespiti) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm kişinin ölü olduğunun ve ölüm tarihinin tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.06.05.2013(Pzt.)...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Usul bakımından, nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekirken tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi, 04.07.2007 tarihli duruşma tutanağının birinci sayfasında zabıt katibinin imzasının bulunmaması, Esas bakımından, nüfus kütüğünde kayden sağ olarak gözüken kişinin, ölü olduğunun tespitine ilişkin davalarda, kişinin ölü olduğuyla birlikte ölüm tarihinin de tespiti gerektiği halde, sadece ölü olduğunun tespitine karar verilerek ölüm tarihine ilişkin her hangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.08.11.2010 (Pzt.)...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendinin tümüyle silinerek yerine " Davanın KABULÜ ile, 506 sayılı Yasa'nın 108.maddesine göre davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.2.1982 olduğunun TESPİTİ ile Yasa'nın 60/G maddesine göre bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmesine " rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 06/02/2012 gününde oybirliğiyle ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kişinin ölü olduğunun tespiti ve ölüm tarihinin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, yasal gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemece ...’in ölümünün tespitine karar verilmiş bulunduğuna göre, ilgilinin ölüm tarihinin bu mahkeme kararına istinaden idarece yapılacak tahkikatla tespit edilmesinin mümkün olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ölüm aylığına gelince 1479 sayılı Yasanın 43/son maddesi gereğince “Hakkı doğuran olay tarihinden 5 yıl geçtikten sonra talepte bulunanların ölüm aylıkları, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren başlar.” Somut olayda hakkı doğuran olay tarihi 06.08.2003 olup ölüm aylığı isteminin 5 yıllık süre geçtikten sonra yapıldığından talep tarihinin esas alınması doğrudur. Ne var ki talep tarihi olarak ölüm aylığı istemine ilişkin dilekçenin Kurum kayıtlarına girdiği 04.09.2008 tarihinin esas alınarak takip eden aybaşı olan 01.10 2008 tarihi itibarıyla ölüm aylığına hak kazanıldığının kabulü gerekirken, mahkemece tahsis talep dilekçesinin postaya verildiği tarihin esas alınarak davacının 01.09.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....