Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 04.4.1987 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yapılan yargılama sonunda, davacının davaya konu tarihte hizmet akdi ile bir gün çalıştığının kabulünde bir isabetsizlik yok ise de; 20.8.1970 doğumlu davacı hakkında, “18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
in ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydına işlenmesi isteğine ilişkin olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-a maddesine göre yetkili mahkeme ilgilinin ikametgahı mahkemesidir. Davada, davacı kardeşinin ölü olduğunun tespitini istediğine göre, davanın sonucu kendisini yakından ilgilendireceğinden ve dosya içerisinde nüfus müdürlüğünden gelen yazıda davacı adresinin ".../..." olduğu bildirildiğinden davanın ... mahkemelerinde görülmesi gerekirken, ölüm tarihinin tespiti ve nüfusa işlenmesi istenilen ...'in ... ...'de dünyaya geldiği ve orada ölüp mezarının da ...'de olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” şeklindeki 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi hükmünün gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hüküm fıkrasında yer alan “11.10.1981” tarihinin silinerek, yerine, “03.09.1982” tarihinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. .........
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 12.01.1968 doğumlu olup talebe konu 01.05.1981 tarihinde 13 yaşında olan davacı, işe giriş bildirgesine istinaden sigorta başlangıç tarihinin 01.05.1981 oluğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının 01.05.1981 tarihinde bir gün sigortalı çalıştığının tespitine, sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği 12.01.1986 tarihinin esas alınmasına karar verilmiştir....
ten dolayı ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile davacıya prim borcunun yatırıldığı 16/02/2012 tarihini takip eden aybaşı olan 01/03/2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ve bu karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bozmadan sonra Kurum tarafından yazılan 13/02/2012 tarihli yazıda davacının murisi ...'...
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının Almanya'da rant sigortasına girdiği 30.09.1966 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile 01.05.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....
Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir....
İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.03.1982 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi Davacı, babasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine, ödenmeyen aylıkların tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, 1-Davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının maluliyeti nedeniyle babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması tespiti istemine ilişkindir....
Davacının murisinin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Kanun'un ölüm sigortasından aylık bağlama şartlarını düzenleyen 66. maddesine göre; beş yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır. Somut olayda, davacının ilk kez ölüm aylığı talebinde bulunduğu 19.04.2007 tarihinde ölüm aylığı yasal koşulları bulunmadığı gerekçesi ile aylık talebinin reddedilmesinin ardından askerlik borçlanması tutarının iade edildiği, mahkemece davacının murisinin sigortalılık başlangıç tarihinin 01.08.1972 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesinden sonra ikinci kez ölüm aylığı tahsis talebinde bulunulduğu, ölüm aylığının askerlik borçlanmasının ödenmesi ile yasal koşulların yerine getirilmesinden sonra bağlandığı anlaşılmaktadır....