WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklılar tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe ilişkin ödeme emri tebligatını 03.11.2015 tarihinde muhtarlıktan aldığını beyan ederek, sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra yetki itirazında da bulunarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 31.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 05.11.2015 pazartesi günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 11.03.2016 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; itirazın süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

      Ödeme emri borçluya 15/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, müdürlük tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce 10/01/2020 tarihinde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İİK 62 maddeye göre, ''itiraz etmek isteyen borçlu ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.'' Davanın konusu, 10/01/2020 tarihli müdürlük kararıdır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce takipten haberdar olması sebebiyle borca itiraz ettiği, ödeme emri tebliğinin itirazdan sonra gerçekleştiği, alacaklının takibi devam ettirme iradesi mevcut bulunduğu gözetildiğinde icra müdürlüğünce 10/01/2020 tarihinde itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesi hukuken yerinde olup, itiraz üzerine davanın reddine dair verilen mahkeme kararı hukuken yerindedir....

      Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir.Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. "...İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku Ders Kitabı,19.Bası,s.124)....

        Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında Kiraz İcra Müdürlüğü'nün 2018/472 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipten 19/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, tarafına usulüne uygun tebligat yapılmadığından borca itiraz süresi ve hakkının da devam ettiğini, borcun tamamına itiraz ettiğini, bu nedenlerle tarafına usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin ve tüm işlemlerin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 22/07/2019 olduğu gözetilerek itiraz ve şikayetlerinin kabulüne, takibin ve satışın tedbiren durdurulmasına ve adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda ödeme emri borçluya 25/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmaktadır. Ayrıca borçlunun vekili aracılığıyla 20/10/2020 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüş, Her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında değerlendirme yapılmasında engel bulunmamaktadır....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2021/28210 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15/11/2021 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yapılan değişiklik sonucunda Türkiyede yerleşik kişilerin kendi aralarında döviz cinsinden ya da dövize endeksli sözleşmeler akdetmelerinin yasaklandığını ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine dair karar verilmiştir....

          Borçlu, yetkiyle birlikte aynı zamanda borca da itiraz etmişse, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilip kendisine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğinde, borca yeniden itiraz etmesi gerekir. Buna göre borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını sunabilir. Bir başka deyişle yeni ödeme emri tebliği, borçluya yeni itiraz hakkı sağlar. O halde mahekemece yukarıda belirtilen ilkeler ışığında itirazın esasının incelenmesi gerekirken borçlunun itiraz hakkını kaybettiği gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....

            İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, davalı tarafından 04.12.2018 tarihinde borca ve ferilerine kısmi itiraz yapılarak asıl alacağın 6.880,96 TL'si kabul edildiğini, 8.628,04 TL'lik kısmına ise itiraz edildiğini, davalının mezkur icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak sırf alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasındaki iş ilişkisinin, ödemeli kargo olup icra takibin dayanağının da bu ödemeden kaynaklı olduğunu, takip konusu alacağın davalı borçlunun kendi kayıtları ile de sabit olduğunu, davalının sırf tahsilatı geciktirmek ve süreci uzatmak amacıyla bu takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, iş bu sebeple huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamıyla davalının %20 ' den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu