Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 79. maddesiyle, yedi günlük sürede alacaklı tahsil dairesine itirazda bulunmayan üçüncü şahıslara, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla borçlu olmadığını veya malı elinde bulundurmadığını ispat etmek imkanı tanındığı, davacı şirket tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:... esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı, davacının ... Çelik Yapı Enerji A.Ş.'ne borcunun bulunup bulunmadığı hususunun idarece somut olarak ortaya konulmadığı gibi, derdest menfi tespit davasında halihazırda bir karar verilmediği de açık olduğundan, davacı şirket tarafından ileri sürülen iddiaların "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yargılanmanın yenilenmesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 506 sayılı Yasa kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptali ve menfi tespit isteğine ilişkin olarak görülen ve Yüksek Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2011/10210 Esas ve 2011/19221 Karar sayılı ilamıyla temyiz incelemesinden geçen ... . Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi'nin 2009/297 Esas ve 2010/394 Karar sayılı kararına ilişkin yargılamanın yenilenmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (10.)...

      Dava, menfi tespit ve kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur. Ayrıca kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde, “......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 17.04.2007 tarih 50904 sayı ve 2007/14716 takip numaralı ödeme emrinin ve borç miktarının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davalı kurumca 2004 yılı 5 ve 6 ayları ile ilgili prim bildirgelerinin verilmemesi nedeniyle davacı şirkete tahakkuk ettirilen idari para cezası ve gecikme zamları nedeniyle yapılan takip sonucu davacıya çıkarılan ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Dava, Kurum tarafından resen tahakkuk ettirilen prim borcu gecikme zammı ile idari para cezası ve gecikme zammının iptali istemine ilişkindir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu olayda, davacıya, murisi aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezalarının tahsili amacı ile düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının, anılan borçlardan sorumlu olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptali istemi ile dava açtığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 140....

                Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Bu nedenle 506 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca başlatılmış prosedürün bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varlığı saptandığında idari para cezasının kesinleşmesi olgusu bekletici sorun yapılarak, elde edilecek sonuca göre davacının idari para cezasından sorumlu olup olmayacağı saptanmalı ve buna göre idari para cezalarının tahsili için düzenlenen 2010/52405 sayılı ödeme emri yönünden bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                  Temyiz Eden: Davalı vekili Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece; davaya konu borcun dava dışı bir şirkete ait olduğu, davacının anılan şirketin hissedarı, üst düzey yöneticisi olmadığı, şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı belirtilerek, davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Özel Daire'ce, yukarıda yazılı gerekçelerle karar bozulmuş, yerel mahkemece; "menfi tespit davasının her zaman açılabileceği, 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış olmasının menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığı şeklinde yorumlanamayacağı, 6183 sayılı Kanun'da idareye itiraz için öngörülen 7 günlük sürenin menfi tespit davası açma süresi olarak kabul edilemeyeceği" gerekçeleriyle önceki kararda direnilmiştir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dosyası incelendiğinde, davacının eşi ......

                      UYAP Entegrasyonu