İİK'nun 168/4 ve 168/5. fıkralarında; kambiyo senetlerinde imzaya itiraz, borçlu olmadığına, borcun itfa edildiğine veya mehil verildiğine veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye dair itirazların beş günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Elbette burada beş günlük yasal itiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekmekte olup, borçlunun takipten haricen haberdar olmuş olması yeterli değildir....
Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit veya alacak davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları). Somut olayda iptali istenen dava konusu 05/11/2009 tarih ve 14378744 sayılı ödeme emrinin davacı ...'e 11/11/2009 tarihinde, 04/11/2009 tarih ve 14337988 sayılı ödeme emrinin davacı ...'a 10/11/2009 tarihinde ve 06/11/2009 tarih ve 14486593 sayılı ödeme emrinin davacı ...'a 11/11/2009 tarihinde yöntemince tebliğ edildiği dosya içerisindeki tebligat parçasından anlaşılmaktadır....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 11/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itirazın ise icra mahkemesine yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük süre içinde (yani 13/03/2015 tarihinde) yapıldığı görülmektedir. Her nekadar borçlu, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden önce icra dosyasına 28.01.2015 tarihli beyan dilekçesi sunmuş ise de, İİK.nun 168/4.maddesinde, itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayacağının düzenlendiği gözetildiğinde, itiraz süresinin başlamasında, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından icra dosyasına sunulan beyan dilekçesi tarihi esas alınamaz....
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından; diğer dosyadaki ödeme emrinin idare tarafından iptal edilip bu ödeme emrinin düzenlendiği, bu ödeme emrinin iptal edilmesi durumunda ortada hiç ödeme emri kalmayacağı ve borcun tahsil edilemeyeceğinden bahisle hukuka ve mevzuata aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
İcra Müdürlüğü’nün 2012/29 Esas sayılı takip dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrinin tebliğine rağmen yasal sürede takibe itiraz etmediği gibi kira borcunu da ödemediğini, kısmi ödemenin ise borcu karşılamadığını belirterek, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden sonra kira bedellerinin davacı hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacı vekili, davalı hakkında, 09.01.2012 tarihinde tahliye istemli icra takibi başlatmış, ödeme emri davalıya 11.1.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı takibe itiraz etmemiştir. İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesinde, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” hükmünü içermektedir....
CEVAP: Davalı-Alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde imzaya itiraz ettiğini ancak takip dayanağı senet metnindeki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmeye ve takibi durdurmaya çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Örnek 10 ödeme emrinin borçluya TK'nun 21/2 maddesine göre 28.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itirazın İİK'nun 168/5 maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının gerektiği, ve borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen Genel Kredi Sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ... E - ... K. Sayılı dosyasında şikayete konu edilip ödeme emrinin tebliği işleminin iptali sağlandığı, bu haliyle usulüne uygun olarak ödeme emrinin gönderilip gönderilmediği, dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin yapılan yargılamada geçerli bir icra takibinin söz konusu olması için, geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, yukarıda yazılan 2. İcra Hukuk Mahkemesince verilen İzmir 8. HD 24/01/2022 tarih, ... E, ... K. Sayılı ilamı ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ve bu karar da 19/03/2022 tarihli kesinleşme şerhiyle kesinleşmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; davalının kredi borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu icra takibindeki ödeme emrinin mahkemece iptalinden sonra müvekkiline gönderilen yeni bir ödeme emri bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; itiraza uğrayan ödeme emrinin iptali ile itirazın askıda kaldığı, sonradan davalıya tebliğ edilen yeni bir ödeme emri ve borca itiraz bulunmadığı davalının yeni ödeme emrine karşı itiraz edip etmemesine göre işlem yapılması gerektiği, itirazın iptali davasına konu edilebilecek geçerli bir ödeme emri ve dolayısıyla davalının da bir itirazı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58.maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....
Mahkeme; alacaklının borçlular hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, örnek 10 ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 11/05/2018 tarihinde talep açarak kambiyo takibini iflas yoluyla kambiyo takibine çevirdiği, talep üzerine icra müdürlüğünce örnek 12 iflas ödeme emrinin borçlulara tebliğe çıkarıldığı, Mahkemenin 2018/234 E.sayılı dosyasında; davacıların kambiyo takibine itiraz ettikleri, yargılamasının devam ettiği, alacaklının takibini İİK'nın 43/2 maddesi uyarınca iflas yoluyla (İİK.171.vd.mad.) takibe çevirdiği, takip yolunun değiştirilmesi halinde, önceki takibin kesinleşmiş olmasının veya itiraz üzerine durmasının bu yeni işleme etkisinin bulunmadığı, zira bu yeni ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK'nın 172. maddesi gereğince icra dairesine itiraz dilekçesi vererek takibe itiraz edebileceği, bu bağlamda takip yolu değiştiğinden artık haciz yoluyla kambiyo takibi bulunmadığından davanın reddine karar vermiştir....