Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayda, Mahkemece, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davalarda yargılamalarının devam ettiğinin kabulü suretiyle bu davaya konu edilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de; şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davalardan Mahkemenin E:… esasına kayıtlı dosyasında anılan davanın konusunu oluşturan ödeme emrinin iptali yönünde karar verildiğinin, diğer ödeme emrinin iptali istemiyle E:… sayılı dosyada açılan davanın ise reddedildiğinin saptandığı; ancak, davanın reddi yolunda verilen kararla sonuçlanan ödeme emrinin düzenlenme tarihinin 25/05/2015 olduğu, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ve işbu davaya konu edilen ödeme emrinin de aynı tarihi taşıdığı, dolayısıyla; hem şirketin, hem de ortak sıfatıyla davacının aynı anda takibine başlandığı anlaşıldığından, bu haliyle kamu alacağının kesinleştiğinden ve ortak sıfatıyla davacının takip edilebilir aşamaya gelindiğinden söz edilememesi karşısında, temyizen incelenen...

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden, dava konusu ödeme emrine konu 2010 yılının Kasım ve Aralık dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinin iptali istemiyle açılan davada … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmesi üzerine iki nolu ihbarname düzenlendiği, ödeme yapılmaması üzerine de borcun tahsili amacıyla düzenlenen 08/08/2016 tarihli ödeme emrinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen hükümlere göre, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygunluk denetimi ödeme emrinin düzenlendiği tarihteki koşullara göre yapılmalıdır....

      Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin şekli farketmeksizin ödeme emrinin vekile tebliği gerektiğini, asile ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ödeme emrinin vekil varken asile tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talebi, bu talebin kabul edilmemesi/aksi kanaatte olunması halinde ise usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

      Davanın ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde açıldığı ve dava konusu takibin dayanağını oluşturan Kurum işleminden bir bölümü ile ilgili olarak idare mahkemesince verilmiş bir iptal kararının bulunduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İptali istenen takibin dayanağı tahakkuk ettirilen idari para cezası olup bunun iptali halinde ödeme emrinin dayanağının kalmayacağı ortadadır. Dava konusu takip nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emri, işyeri bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle 1.825,00-TL ve sigortalıya ödenen ücret ile ilgili olarak ücret bordrosu düzenlenmemesiyle ilgili olarak da 7.300,00-TL asıl alacağa ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ......

        Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ödeme emrinin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından 26.01.2010 tarihinde onandığı alacaklı banka vekilinin yeni bir ödeme emri gönderdiği, kredi sözleşmesinin kefili olan davalı ...’nın yeni ödeme emrini 21.12.2009 tarihinde tebellüğ ettiği, itirazın iptali davasının 19.10.2009 tarihinde açıldığı, bir başka ifade ile itirazın iptali davası açıldıktan sonra ödeme emrinin davalının şikayeti üzerine icra mahkemesince iptal edilmesi halinde itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı gerekçeleri ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince de davalı lehine hükmolunan vekalet ücretinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince davanın niteliğinin hatalı tespit edildiğini, davanın, usulsüz tebliğ şikayeti değil, ödeme emrinin iptali ve takibin iptali talepli bir dava olduğunu, ödeme emrinde icra müdür yardımcısı imzasını yada parafının bulunmadığını, taraflar arasında üç adet kira sözleşmesi bulunduğunu, ödeme emrinin hangi sözleşme ve hangi taşınmaz için hazırlandığının anlaşılamadığını, dayanak olarak gösterilen sözleşmenin zarfın içine eklenmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58/3 ve 61. maddeleri uyarınca takip dayanağı kira sözleşmesinin ödeme emri ile tebliğ edilmediği, ödeme emrinin belirsiz kira sözleşmesi ve taşınmaz için düzenlendiği iddialarıyla ödeme emrinin iptali şikayetidir....

          İcra Müdürlüğü 2018/27172 Esas sayılı dosyasında davalının davacı aleyhine kira alacağına istinaden genel haciz yoluyla takibe geçtiği, takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinin İİK 269/c maddesine uygun olduğu gerekçesi ile davacının ödeme emrinin iptali ve takibin iptali talebinin reddine, diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,takip talebi ve ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, aylık kira bedeli ve hangi aylara ilişkin kira borcu bulunduğunun belirtilmediğini, 20.000 TL bir kira alacağından bahsedildiği ,böyle bir borç bulunmadığını İİK. 58 /3 maddesi alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi; ve 58/4....

          Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Zira; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir....

            ödeme emrinin düzenlendiğinin belirtildiği, buna göre bu dava dosyasında dava konusu edilen ödeme emrinin yazılı gerekçe ile iptali sonucunda bu kez … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin tanzim edildiği, dava konusu ödeme emri ile anılan ödeme emrinin bir kısım amme alacakları yönünden örtüştüğü anlaşıldığından dava konusu ödeme emrinin akibeti araştırılarak ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere temyiz istemine konu edilen kararın bozulması gerekmiştir....

              İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un dava konusu ödeme emrinin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği hükümleri yer almıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesinin iptali talebiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesince dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar, Danıştay İkinci Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2021/13817, K:2021/1590 sayılı kararıyla bozulmuş bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu