C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacının ortağı olduğu dava dışı limited şirketin borçları nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin zamanaşımı ve dava dışı şirketten borç tahsil işlemi gerçekleştirilmeden davacı hakkında takip başlatıldığı gerekçesi ile ödeme emrinin ve haciz işleminin iptaline, aksi kanaat halinde, dava dışı şirketteki ortaklık oranı üzerindeki takibin iptali istemine ilişkindir. 2.İlgili Hukuk 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2- 6183 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesi ile 70 inci maddesinin 11 inci fıkrası 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacının ortağı olduğu dava dışı limited şirketin borçları nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin zamanaşımı ve dava dışı şirketten borç tahsil işlemi gerçekleştirilmeden davacı hakkında takip başlatıldığı gerekçesi ile ödeme emrinin ve haciz işleminin iptaline, aksi kanaat halinde, dava dışı şirketteki ortaklık oranı üzerindeki takibin iptali istemine ilişkindir. 2.İlgili Hukuk 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2- 6183 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesi ile 70 inci maddesinin 11 inci fıkrası 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İdare Mahkemesinin 2003/1235-1578 sayılı dosyasında dava açtıklarını, davanın süre nedeniyle reddedilerek kesinleştiğini, bu defa davalı idare tarafından adı geçen ceza nedeniyle yapılan takipte davacı adına kayıtlı 194 pafta ... ada ... parseldeki taşınmazı üzerine 30/03/2004 tarih ve 3777 yevmiye numarası ile haciz konulduğunu belirterek haczin fekki ile haksız işlem nedeniyle müvekkilinin maruz kaldığı üzüntü ve keder nedeniyle 3.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yargı yolu itirazı ile birlikte davacı tarafından para cezası ile ödeme emrinin iptali için açılan davanın reddedilerek kesinleştiğini, idare tarafından yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Tüm açıklamalar doğrultusunda, takip dosyasında davacı borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra alacaklının 05/02/2021 tarihli dilekçesi ile, borçlular adına kayıtlı taşınmaz ve araç kayıtları üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması talebi, alacağın haricen tahsili kapsamında değerlendirilmeli ve itirazın iptali kararın bulunmaması nedeniyle ihtiyati hacizler kesin hacze dönüşmediğinden, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3- a maddesine göre, ödeme emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınması gerektiğinden, borçlulardan takip safhasına göre, % 4,55 oranında tahsil harcı alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre, davacı hakkında ödeme emri düzenlenmiş ve yöntemince tebliğ edilmişse, 7 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmayarak takip kesinleşmişse artık davacının, üst düzey yönetici olmadığından bahisle haczin iptali mümkün bulunmamakla birlikte davacının, 7 günlük hak düşürücü süre içinde ödeme emrinin iptali ile ilgili bir dava açıp açmadığı belirlenmeli , şayet dava açıldıysa sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm temyiz edenin sıfatına göre bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağını oluşturan ve davacı adına düzenlenen … tarih ve … , … tarih ve … , … tarih ve … , … tarih ve … takip numaralı ödeme emirleri ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, 1 ila 22, 26 ila 46. sırasında yer alan kamu alacaklarına ilişkin kısmı, … tarih ve … , … ile … tarih ve … sayılı ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının 2013 ila 2017 yıllarına ait beyan üzerine tahakkuk eden vergilerden oluştuğu ve ödeme emirleri usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen ödenmediği görüldüğünden haczin bu borçlara isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 23 ila 25. sırasında yer alan kamu alacaklarına yönelik kısmında ise hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle haczin, … tarih ve … , … tarih ve … , … tarih ve … , … tarih ve … takip numaralı ödeme emirleri ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 1 ila 22, 26 ila 46. sırasında yer alan...
Eldeki davada ise, davalı kurumca 14.02.2013 tarihli haciz bildirisi ile davacının çalıştığı işyerine yapılan tebligat ile haciz işlemine başlanılmış ise de, haciz bildirisi içeriğinden, davacı hakkında 2004/10552, 2005/26742, 2006/30733, 2007/40664, sayılı ödeme emirlerinin konu edildiği, mahkemece davacı hakkında dava dilekçesinde belirttiği ödeme emri haricinde, tevhitli veya tevhitsiz ödeme emrinin bulunup bulunmadığı, yapılan haczin dayanaklarının tam olarak hangi ödeme emri/ödeme emirleri nedeniyle olduğunun araştırılmadığı, dolayısıyla HMK'nun 31'inci maddesi kapsamında davacının isticvabı ile talebinin net olarak açıklattırılması, bu kapsamda talebinin ödeme emrinin iptali ve/veya haczin kaldırılması istemine ilişkin olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre yukarıda açıklanan şekilde araştırma ve irdeleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece verilen kararda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde "...gerekçeye ait herhangi...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maaşına konulan haczin kaldırılması, Kurumca yapılan takibin ve ödeme emrinin iptali ve Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, menfi tespit, haczin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....