Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....

a ödeme emrinin 13.09.2005 tarihinde tebliğ edildiği ve bu borçlu yönünden takibin 24.09.2005 tarihinde kesinleştiği, bu dosyada 15.08.2005 tarihinde haciz konulduğu dikkate alındığında, satış avansının yatırıldığı 20.08.2007 tarihi itibariyle borçlu ... yönünden iki yıllık sürenin geçmesi sebebiyle haczin düştüğü, diğer borçlu yönünden haczin ayakta kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, şikayet olunanın haczinin şikayetçinin haczinden daha önce olduğu, borçlu ... yönünden şikayet olunanın haczinin düştüğü ve gareme koşullarının oluşmadığı da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    (HGK .29.09.2004,21/425-459) Bu durumda, davalı ... hakkında açılan davada, ödeme emrinin iptali ile haciz geçersiz hale geldiğinden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmeli ve dava açılmasına neden olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi ve mahkemece bu yönde karar verilmesi için kararın bozulması gerekmektedir. 2.Borçlu ... yönünden ise, anılan borçluya da haciz adresinde ödeme emri tebliğ edilmiş ve bu tebligatın geçersizliği ileri sürülmemiştir. Dava konusu haciz ise her iki borçlu için aynı adreste yapılmıştır. Bu halde İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Borçlulardan sadece Rıfat yönünden değerlendirme yapılarak ispat külfetinin alacaklıya yükletilmesi hatalıdır. Davacı 3.kişinin, yasal karine aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir....

      İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının bir dönem dava dışı İpliksan Isparta İplik Sanayi A.Ş. ünvanlı şirketi yönetim kurulu üyeliğini yaptığı, yasal adresine herhangi bir tebligat yapmaksızın şirketin SGK borcu nedeniyle davacının sahibi olduğu mezkur taşınmaza kamu haczi uygulandığı, Kurum’a yazılı olarak başvurduğu ve konulan haksız haczin kaldırılmasını talep ettiği, Kurumun 17.10.2019 tarihli 3921188- 206.16.01- E.15796890 sayılı kararı ile reddettiği, bu red kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan eldeki davanın yöneltildiği, Uyuşmazlığın davacının taşınmazına konulan haczin usule uygun olup olmadığı, yapılan haczin taşkın haciz olduğu ve haciz işleminin kaldırılması gerektiği noktasında toplanmasına rağmen, inceleme yapılmadığı, haciz işleminden sonra gönderilen ödeme emirlerinin iptali hususunda bir inceleme yapılmadığı, somut olayda kaldırılması talep edilen hacizden önce davacıya herhangi bir ödeme emri ya da borcu bildirir yazı tebliğ edilmediği...

      DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca itirazın iptali kararı sonrası düzenlenen icra emrinin iptali ve ödeme süresi dolmadan haciz konulması nedeniyle haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2022/8391 Esas (Eski Esas No:2017/10243) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine toplam 109.113,57 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal süresi içinde borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, İzmir 1....

      . … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali ile banka hesabına uygulanan … tarih ve … sayılı haczin kaldırılması istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamenin davacının bilinen ''… Mah. … Sok....

        Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas-2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir.Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. Somut olayda, murisin takipten önce 22.05.2007 tarihinde öldüğü, mirasçılar hakkında 29.09.2014 tarihinde takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 12.12.2013 tarih ve 2013/856 E.-933 K. sayılı mirasın reddine ilişkin kararının 02.06.2014 tarihinde kesinleştiği; dolayısıyla anılan mahkeme ilamının icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce alındığı ve kesinleştiği görülmektedir.Yapılan tüm bu açıklamalar uyarınca, borçlunun başvurusunun, icra takibinin şekline göre İİK.'...

          Ltd Şti adında bir şirket bulunmadığını, düzenlenen ödeme emrinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece takip talebinde borçlu şirkete ait vergi numarasının belirtildiği, davacı 3.kişinin takibin tarafı olmadığı, taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Davacı 3.kişi vekili, mahcuz menkullerin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde ödeme emrinin yasaya aykırı olduğunu belirterek ödeme emrinin iptalini istemişse de dilekçedeki açıklamalar ışığında uyuşmazlığın istihkak davasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime attir....

            F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmakla Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davadışı borçlu ......

              Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının infazının istendiği, 09.03.2015 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 10.04.2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 14.04.2015 tarihinde yapılan tahsilattan icra müdürlüğünce % 9,10 oranında harç alınması üzerine alacaklının harç oranına karşı mahkemeye şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanununa ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre, ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınır....

                UYAP Entegrasyonu