DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebligatın iptali talebi ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ tarihinin 24.03.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayetinde bulunulması halinde TK 32....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2019/742 ESAS 2019/1016 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 10. İcra Dairesinin 2019/9357 esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emrinin 21/06/2019 tarihinde TK'na aykırı olarak müvekkiline tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, tebligatın bila dönmesi gerekirken muhtara teslim edilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, kamu düzenini ilgilendiren ve süresiz şikayete tabi olan bu usulsüz tebliğin öğrenildiğinin borçlu tarafından beyan edildiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini,müvekkilinin takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenle gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkeme; davacıya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ döndüğü, davacının mernis adresine TK'nın 21/2.maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, 23/01/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, bu nedenlerle davacı tarafın usulsüz tebliğe ilişkin isteminin reddine, dava 17/12/2018 tarihinde açıldığından imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraza yönelik istemler yönünden de süre yönünden reddine karar vermiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/3722 Esas sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibine başlandığını, dosyadan gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinde davacının mernis adresinin Torbalı olması nedeniyle davacının eski mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davacının takipten 01/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu davacıya ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının bu tarihte takipten haberdar olduğunu, davacının icra takibine süresi içerisinde itirazda bulunmaması nedeniyle takibin kesinleştiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/681 ESAS- 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 10....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 58 ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emrine takip dayanağı belgeleri eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Aydın İcra T5nün 2018/27595 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında 07/09/2018 tarihinde 13/07/2018 tarih ve 10372 nolu tutanağa istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen örnek 7 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine borçlu-şirketin ticaret sicil T5nde kayıtlı adresine yeniden tebliğe çıkarıldığı ve 11/06/2019 tarihinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür....
, bu belgelerin UYAP sisteminde 16/01/2020 tarihine kadar görünmediğini, bu durumda İİK'nın 65. maddesine göre maninin kalktığı tarihin 13/01/2020 olduğunu bildirerek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/01/2020 olarak düzeltilmesine, aksi kanaat halinde gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde ; davalı -alacaklının davacı- borçlu hakkında 31.12.2018 keşide tarihli 40.000,00- TL bedelli çekten kaynaklanan 38.400,00- TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 46.253,06- TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, davacıya örnek 10 nolu ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmediği beyanla; usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ödeme emri ile birlikte dayanak belge suretinin gönderilmediğini, beyan etmiş ise de, ödeme emrinde " dayanak belge ihtiva eder " ibaresinin olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yanlış kişiye takip başlatıldığı iddiasını kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin rücu alacağının tahsili amacıyla başlatılan takip dayanağı icra dosyasında bulunan ekspertiz raporu olduğunu, bu ekspertiz raporunda da borçlu olarak T1 yazılı olduğunu önce T1 ismi ile takip başlatıldığını, sonrasında soyisim bilgisinin düzeltilerek Altuntepe yapıldığını ve takibe bu şekilde devam ettiklerini, ayrıca ekspertiz raporunda borçlu adına kayıtlı bulunan cep telefonu numarasının aranarak kendisine borçla alakalı olarak bilgi verildiğini, ancak borçlunun bu telefon görüşmeleri esnasında hakarette bulunduğunu, davacı borçlu adına kayıtlı araç üzerine yakalama şerhi konulduktan sonra davacının usulsüz tebligat şikayeti davası açtığını, davacının ödeme emrinin iptalini talep etmiş ise de ödeme emrinde hukuka aykırı bir unsur bulunmadığını, usulsüz tebligatın ödeme emrinin iptaline sebep olmayacağını...