Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı, Kurum tarafından kendisine tebliğ edilen 1999/13210 takip nolu 1999/7-8. aylara ait prim ve eğitime katkı payı borcuna ilişkin olduğu anlaşılan ödeme emrinin zamanaşımı gözetilerek iptali ile anılan ödeme emrine dayalı olarak yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasını talep etmiş olup, borcun 5 yıllık zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılmasına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, hükmün gerekçesinin ve hüküm fıkrasının yazımı sırasında ödeme emrine konu borçların dönemleri ve niteliği...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali, haczin kaldırılması ve prim borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde takibin iptali nedeniyle ödeme emrinin iptali hakkında karar verilmesine yer olmadığına, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bir önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin anlaşılması durumunda, ödeme emri iptali yönünden davanın süresinde açıldığı kabul edilerek, davacının bu ödeme emirlerinde geçen dönemlerde sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yöntemince araştırılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ödeme emirlerinin iptali kararı yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan, davalı Kurumun 16.11.2020 tarih13873198 sayılı yazısında, davacıya 2005/22238 (Damga vergisi)-2005/22239 (işsizlik sigortası primi) numaralı ödeme emirlerinden dolayı haciz işlemi yapıldığı belirtilmiş olup, prim borcunu içeren 2005/22240 nolu ödeme emrinin dava konusu olup olmadığı ile Kurum yazısında bu ödeme emrinin sehven unutulup unutulmadığının da araştırılması gerekmektedir....

        Davalı (borçlu) vekili, ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı dosyasından, ödeme emrinin 26.6.2009 tarihinde tebliğine yönelik şikayetlerinin kabul edilerek, ödeme emrinin 24.6.2010 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edildiğini ve hükmün kesinleştiğini, bu nedenle dava konusu haczin dayanağının ve davanın konusunun kalmadığını savunmuştur....

          Davalı (borçlu) vekili, ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı dosyasından, ödeme emrinin 26.6.2009 tarihinde tebliğine yönelik şikayetlerinin kabul edilerek, ödeme emrinin 24.6.2010 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edildiğini ve hükmün kesinleştiğini, bu nedenle dava konusu haczin dayanağının ve davanın konusunun kalmadığını savunmuştur....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emrinin iptaline dair karar verilmiş ise de; aslen davacı adına düzenlenen bir ödeme emrinin bulunmaması fakat davalı kurumun davacının da sorumlu olduğu düşüncesi ile ödeme emrini davacıya göndermesi ve davacı açısıdan iş bu davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesi ve bu ahvalde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ,usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

              Dosyanın incelenmesinde, davacıya .....n 1996/4 - 1999/6 aylarına ait prim borcu ile ilgili 2013/27344 takip numaralı ödeme emrinin gönderildiği, ödeme emrinrin ilgili şirket adına düzenlendiği, şirkete tebliğ edilemeyerek iade olduğu, davacıya da ödeme emri ile ilgili tebligat yapılmadığı, davacının emekli maaşı üzerine konulan haczin sebebini kurumdan sorması sonucunda ödeme emrinden ve borçtan haberdar olduğu ve ödeme emrinin iptali ile maaşı üzerindeki haczin kaldırılması talebiyle dava açtığı anlaşılmaktadır Davacı hakkında düzenlenmiş bir ödeme emri bulunmadığından dolayı takibin iptaline karar verilmesi yerinde değildir. Mahkemece sadece haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                Hüküm fıkrasında “30932 ve 30931 sayılı ödeme emrinin iptaline” yazılması gerekirken, maddi hata sonucu “30392 ve 30393 sayılı ödeme emrinin iptaline” yazılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan “30392 ve 30393 sayılı ödeme emrinin iptaline” rakam ve sözcüklerinin silinmesine, yerine “30932 ve 30931 sayılı ödeme emrinin iptaline” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.01.2010 gününde oy birliği ile...

                  Dava dışı limited şirketin, 1998/11 ila 2000/2. aylara ait prim borcundan dolayı ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen 2011/55771 takip no'lu ödeme emrinin davacıya tebliğ edilemediği ancak 21.07.2014 tarihinde davacı adına kayıtlı araç üzerine davalı Kurumca ihtiyati haciz konulduğu hususu Daire çoğunluğunun kabulünde olup, eldeki davayla da zamanaşımı nedeniyle ödeme emrinin iptali ile ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece zamanaşımının geçmesi nedeniyle yapılan takip ve konulan ihtiyati haczin yerinde olmadığı gerekçesiyle takip ve haczin kaldırılmasına hükmedilmiştir....

                    Bu yükümlülüklerine ihlali suretiyle borçlunun hukuki savunma olanaklarını sınırlandırması ihtiyati haczin, geçici hukuki himaye tedbiri olma niteliği ile bağdaşmaz. Öğretide de ödeme emrinin iptali halinde, yeni ödeme emrinin gönderilmesinin alacaklının yapacağı bir işleme bağlı olduğu durumlarda, ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu işlemin yapılmamasının ihtiyati haczi hükümsüz kılacağı belirtilmiştir. (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2006, s.910,911) Somut olayda, çek aslı dosyaya ibraz edilmediği için ödeme emri iptal edilmiştir. Ödeme emrinin iptali takibin iptali sonucunu doğurmaz ise de alacaklının ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının tefhim ve tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çek aslını icra dairesine vererek yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlaması gerekir (İİK., m.264,II’ye kısasen). Aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK. m.264,IV)....

                      UYAP Entegrasyonu