Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

    Şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin 02/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçilerin 21/08/2019 tarihinde Mersin 1. Tüketici Mahkemesinin 2019/318 esas sayılı dosyasıyla takibe yönelik menfi tespit davası açtıkları, şikayetçilerin dava tarihi itibariyle ödeme emrinin tebliğ edildiğini bildiklerinin kabulünün gerektiği anlaşıldığından mahkemece, 12/07/2021 tarihinde yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

    Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 15 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21- 198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....

    a ilişkin olarak 2015/11238 takip numaralı dosyadaki ödeme emrinin davacıya 27.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın ise 09.06.2015 tarihinde 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla davanın reddine, karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının iptalini talep ettiği 2015/11238 takip sayılı ödeme emrine konu borcun... Galericileri Sitesi Toplu İşyerine ait 2014/4. aya ait idari para cezasına ilişkin olduğu, ödeme emrinde borçlu olarak ...Galericileri Sitesi Toplu İşyeri yazdığı, tebliğ alındısında da borçlu olarak... Galericileri Sitesi Toplu İşyerinin gösterildiği, yetkilinin ... olduğu belirtilerek ödeme emrinin davacıya 27/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, Ticaret Sicil kayıtlarına göre davacının 02/05/1998-29/06/2002 tarihleri arasında söz konusu Kooperatifin başkanı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, dava konusu ödeme emrinin......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.04.2004 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ödeme emrinin iptali (istirdat) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

        İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) babından ödeme emrinin iptali talebine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (10.) Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (10.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Kanundaki terimler” başlığını taşıyan 3’üncü maddesinde, bu Kanundaki kamu borçlusu veya borçlu teriminin, kamu alacağını ödemek zorunda olan gerçek ve tüzel kişileri ve bunların yasal temsilci veya mirasçılarını ve vergi yükümlülerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı kişi ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, “Ödeme emri” başlıklı 55’inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin ödeme emri ile tebliğ olunacağı açıklanmış, “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58’inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde itirazda bulunabileceği bildirilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının (7) günlük hak düşürücü...

            , Mahkemece söz konusu ipotek senedinin ihtivasının araştırılmasını ve hukuki niteliğinin belirlenmesini talep ettiklerini, alacaklı tarafça itirazın iptali yoluna başvurulmaksızın aynı alacağın tahsili için Boğazlıyan İcra Dairesinde 2021/230 sayılı dosya nezdinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış olduğunu ve ödeme emrinin 05.06.2021’de taraflarına tebliğ edildiğini; Ankara 8....

            Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, "ödeme emri" başlığını taşıyan 55'inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "ödeme emrine itiraz" başlıklı 58'inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anlaşılacağı üzere, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan yedi günlük süre içerisinde açılması zorunludur. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren iş bu yedi günlük sürenin geçirilmesi durumunda, davanın hak düşürücü süreden reddi gerekmektedir....

              Davacı, ödeme emri şirket adresine gönderilmediğinden tebligatın usulsüz olduğu ve ödeme emrine konu borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece kurum tarafından yapılan işlemlerin yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Somut davada; idari para cezası ve ödeme emri davacının müdürü ve ortağı olduğu şirket adına düzenlenmiş ve davacıya tebliğ edilmiştir. İdari para cezaları şahsi olduğundan şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler sorumlu değiller ise de idari para cezası davacıya tebliğ edildiğinden borç tazyiki altında bulunan davacının dava açmasında hukuki yararı vardır. Bu bağlamda, davanın menfi tespit davası olduğu kabul edilerek, talebin buna göre değerlendirilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu