"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
İlk Derece Mahkemesince, davaya konu ödeme emrinin iptali istemiyle davacı tarafından Manisa Vergi Mahkemesi'nde dava açıldığı, Manisa Vergi Mahkemesinin 2013/683 esas 2013/838 karar sayılı kararıyla; söz konusu haciz bildirisinin davacıya tebliğinden önce davacı şirket tarafından iade faturası düzenlendiğinden adı geçen şirketle borç alacak ilişkisi olmadığının ispat edildiği, veri mahkemesinin gerekçesinde, idarece varlığı açıkça tespit edilmemiş üçüncü şahsın vergi borcundan dolayı haciz bildirisi tanzim edilmesinin yasanın düzenleniş amacına uygun düşmediği gerekçesiyle ödeme emri iptal edildiği, Manisa Vergi Mahkemesi'nin dava konusu ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının temyiz ve karar düzeltme incelemelerinden geçerek kesinleştiği, bu nedenle asıl borçlu şirket ile davacı şirket arasındaki ödeme emriyle aranılan 231.599,59.TL tutarında borç alacak ilişkinin olduğu hususunun ispatlanamadığı, davalı idare tarafından düzenlenen 14/11/2012 tarihli haciz bildirisinin, davacı şirkete...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takibe konulan senedin üzerinde tahrifat yapıldığı iddiasıyla borçlu olunmadığının tespitine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalıya 7.200.-YTL. borçlu olmadığının tespitine, davacı borçlunun yalnızca 200.-YTL. borçlu olduğundan, Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1906 sayılı takibin ve ödeme emrinin , 7.200.-YTL. yönünden iptali ile yalnızca davacı borçlunun borçlu olduğu 200.-YTL. açısından takibin devamına, davacı dava dilekçesinde tazminat istemediğinden talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde ipoteğin fekki ve menfi tespit davası açıldığını, bu nedenle İİK madde 72 hükmünün uygulanmasının gerektiğini, menfi tespit davalarına konu olan ilamın kesinleşmeden takibe konu olamayacağını, açılan menfi tespit davasının halen derdest olduğunu, bu hususta Yargıtay kararı bulunduğunu, davalı tarafın söz konusu ilamlı takibinin hukuka aykırı olduğunu, haciz tehdidi altında olduğunu, ödeme emrinin kanunun ön gördüğü şekil şartlarını taşımadığını, 7 günlük itiraz hakkının olduğuna dair bir ibarenin bulunmadığını ileri sürerek icra takibinin ve icra ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı ... tarafından ilk önce......
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak, anılan maddeye dayalı açılacak davada; “böyle bir borcun olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Ödeme emrine karşı açılacak itiraz davası için öngörülen 7 günlük süre, hak düşürücü niteliktedir. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup, sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen göz önünde tutulmalıdır. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir "menfi tespit" davası niteliğindedir. Ne var ki; kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....